Ay-Yıldızın Değeri Hiçbir Başarıyla Kıyaslanamaz!

Karşıyaka’nın evlatları olarak Atatürk sevgimiz de Ay-Yıldız sevgimiz de Kaf Sin Kaf sevgimiz de sonsuza kadar devam edecek…

  Bir kentin tarihinde köşe taşları vardır… Ruhunuza işler, aklınıza kazınır, kaderinize yazılır… Kuşaklardan kuşaklara aktarılır. Karşıyaka’nın ve Kaf Sin Kaf’ın tarihinde de gururla anılacak ve asla unutulmayacak bazı tarihler vardır. Yıl 1912… Kasım’ın 1’i… Yüreği vatan sevgisiyle çarpan bir avuç Karşıyakalının başkaldırışının tescillendiği, bugün bile binlerce yeşil-kırmızı aşığının yüreğini ısıtan bir ulu çınarın dikildiği gündü…  Direnişin ve özgürlüğün simgesi Karşıyaka Spor Kulübü’nün, “Omiros’un Tarlasında” kuruluşunun günüydü… *** Yıl 1922… Eylül’ün 9’u… İzmir’in emperyalist güçlerden temizlendiği, sadece topraklarımızın değil; varlığımızın, namusumuzun ve hürriyetimizin işgalden kurtarıldığı bir gündü… Ulusun küllerinden doğduğu o günde, düşmanın denize döküldüğü o günde kuzeyden İzmir’e kılıç sallayarak giren süvarilerin içerisinde Karşıyakalı yiğitler vardı… *** Yıl 1925… Ekim’in 13’ü… Gazi Mustafa Kemal Paşa’nın, Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı olarak Karşıyaka Spor Kulübü’nü ilk ziyaretinin günüydü… Dünya tarihinin akışını değiştiren bir lideri ağırladığımız gündü… Ne büyük gurur ne büyük heyecandı… *** Yıl 1926… Haziran… Gelin Karşıyaka’nın omzuna unutulmaz bir apoletin takılacağı bu öyküye biraz daha derinlemesine bakalım… Büyük zafer kazanılmış, vatan dört bir yanı sarmış emperyalist güçlerine elinden çekip alınmıştı… Genç Cumhuriyetimizin kuruluşunun üçüncü yılıydı… Gazi Mustafa Kemal Paşa, 7 Mayıs 1926’da bir yurt gezisine çıkmıştı… Anadolu’yu karış karış gezen Gazi Paşa’nın seyahati çok keyifli geçiyordu. Artık sıra İzmir’e gelmiş, Paşa’yı getiren tren İzmir’e yaklaşmıştı… Ancak Gazi Paşa, İzmir Valisi Kazım Dirik Paşa’dan aldığı bir haberle beyninden vurulmuşa döndü… Kazım Dirik, kendisine bir suikast hazırlığının olduğunu iletiyor ve İzmir’e gelişinin ertelenmesini rica ediyordu…. Ama o Mustafa Kemal’di… Ömrü savaş meydanlarında geçmiş bir liderdi. Vali Dirik’in seyahatini erteleme isteğini reddetti. Hiçbir şey olmamış gibi yoluna devam etti ve İzmir’deki ziyaretlerine başladı… Yıl 1926, Haziran’ın 24’ü… Günlerden Perşembe… Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Paşa Karşıyaka’ya geldi, çeşitli ziyaretlerde bulundu… En önemli ziyaretini sona bırakmıştı… Kaf Sin Kaf’ın tenis kortlarına gitti, çağdaş giysiler içindeki tenis oynayan kız sporcuların maçını izledi. Hayalindeki Türk kadını, yaşamın her alanında söz sahibi olan Türk kadını buydu işte… Öyle mutluydu ki, Türk spor tarihine damgasını vuracak olan “Ben sporcunun zeki, çevik ve aynı zamanda ahlaklısını severim.” sözünü burada söyledi… Daha sonra Kaf Sin Kaf’ın şeref defterine; “24 Haziran 1926 Bu defaki ziyaretimde geçen aylarda mu’arref mesa’i ve himmetin kıymetli asârını gördüm. Teşekkür ve tebrik ederim. Gazi M. Kemal” diye yazdı ve imzasını attı… Gazi Mustafa Kemal Paşa’nın imzasının altına Fahrettin Paşa, İsmet Paşa ve Tevfik Rüştü Bey de imzalarını atarak Karşıyaka Spor Kulübü’nü onurlandırdı... Aynı günün gecesiydi… Karşıyaka Belediye Başkanı Fikri Altay, Gazi Paşa’nın onuruna bir yemek düzenledi… Yemekte Gazi’nin morali çok yüksekti, suikastı tamamen unutmuş gecenin tadını çıkarıyordu… Masasını paylaştığı Fahrettin Paşa’dan bir ricada bulundu. Fikri Bey ve Kaf Sin Kaf’ın Başkanı Zühtü Bey’in masasına dahil olmalarını istedi… Fikri Bey ve Zühtü Bey, bu onur veren davet üzerine Paşa’nın masasına gitti. Kısa bir süre sonra Gazi Paşa, salondan sessizlik istedi. Bir anda çıt çıkmaz olmuştu. Önce Karşıyakalıların Kurtuluş Savaşındaki kahramanlıklarını, İplikçizade Köşkü’nde yaşadıklarından girdi söze… Ardından, o sezon hiç gol yemeden şampiyon olan Kaf Sin Kaf’ın başarısına, kaleci Malik Yaylım’ın kalesinde duvar örüşünü övgülerini dile getirdi uzun uzun… Ve konuşmasının finalinde “Beyler!” dedi… “Bundan sonra giydiğiniz formanın armasına şanlı bayrağımızın ay-yıldızını ilave edeceksiniz…” *** Yıl 2024… Haziran’ın 24’ü… Sporda galibiyetler de vardır, mağlubiyetler de… İyi geçen sezonlar da vardır… Şampiyonluklar da kupalar da… Kötü geçen dönemler de vardır… Gözyaşları da acılar da… Ama biz biliyoruz ki, bu armanın üzerinde hiçbir başarıyla kazanılamayacak, bedeli kan, kahramanlık, sadakat olan ve asla hiçbir şeyle kıyaslanamayacak bir ödül var… Gazi Mustafa Kemal Paşa’nın emri, ödülü… Göğsümüzde Ay-Yıldızımız var… *** Son söz… Gözün arkada kalmasın Atam… Varlığın onurumuz, emanetin en kıymetlimiz… Karşıyaka’nın evlatları olarak Atatürk sevgimiz de Ay-Yıldız sevgimiz de Kaf Sin Kaf sevgimiz de sonsuza kadar devam edecek… Yer yüzü var olduğu müddetçe.