Başımız Ağrırdı Komşumuz Vardı…
Gönlümüz daralırdı komşumuz vardı/Çorbamızı umutlarımızı memleket kadar kalbimizi paylaştığımız komşularımız vardı./ Geceleri bekçimiz gündüzleri sütçümüz bizim kadar zayıf da olsa nohuta makarnaya alışmış da olsa/ Sarman adında bir kedimiz/Ceplerimizde kırık misketlerimiz/ Çamur bulaşığı ellerimiz ve gülümseyen bir yüzümüz göstermekten utanmayacağımız bir içimiz /Bir araya gelerek çektirebileceğimiz bir aile fotağrafımız vardı. /Bir sabah bütün iyi şeylerin /Karşıyaka iskelesinden hayal ülkesine doğru demir alan /Bir Bandırma vapuru gibi aramızdan ayrıldığını gördük. /Sonra Karşıyaka\'nın suları çekildiğini yazdı gazeteler/ Naylon Sebahat ın, Tıktık Osman ın Limonaga nın Musi\'nin Doktor Ziya bey efendinin çekildiğini ise yazmadılar nedense /Ama yok ama yoklar./ Ne harman sigarası kaldı geriye ne cincibir gazozu ne olimpos gazozu ne Sadri alışık ne de Vahi Öz./ Kalan bir tortuydu belki. /Belki kırık bir rüya denizi belki suya düşürdüğümüz suretimizin cep aynamıza nüktedan bir yansımasıydı herşey. /Herşey Maltepe sigarasının her arandığında her bakkalda bulunabilmesi ile büyüsünü kaybetmişti belki de./ belki de biz bir rüya mı görmüştük? /Hadi hepsi yalandı./ Hadi hepsi hayaldi. /Hadi hepsini ben uydurmuştum /Ama rüyalarımızın melekleri ve sofralarımızın daim konukları kuşlar?/ Ya onlar?/ Onları siz de görmediniz mi?/ Sizin de sofranıza konup rüyalarınıza uğramadılar mı?
Onlar da mı yalandı?