Birgül Çağrı; “Kadının Seçme ve Seçilme Hakkı!”
Birgül Çağrı; "Kadının Seçme ve Seçilme Hakkı!"
5 Aralık 1934 tarihinde kadına seçme ve seçilme hakkının verilişinin 87. yılındayız. Günümüz kutlu olsun.
Cumhuriyetin ilk yıllarında 1926 - 1934 tarihleri arasında gerçekleştirilen Atatürk devrimlerinin bir kısmı kadınlardır. Sosyal ve kültürel alanlarda, eğitimde, hukukta, aile içinde, çalışma hayatında, toplumsal yaşamda ve siyasette erkeklerle eşit haklara sahip olmayı hedeflemiştir.
Bu konuda yapılan yasal düzenlemeler Türkiye Cumhuriyeti’nde toplumsal alanlarda yapılan en önemli devrimlerindendir ve birçok Avrupa ülkesinden daha önce gerçekleştirilmiştir. Fransa ve İtalya’da kadınlara 1946’da, İsviçre'de ise 1971 tarihlerinde seçme ve seçilme hakkı tanınmıştır.
Atatürk’ün girişimiyle kadınların iktisadi ve siyasal yaşama katılmaları yönünde bir dizi değişiklik yapılarak, 1930’da belediye seçimlerinde seçme, 1933’te çıkarılan köy kanunuyla muhtar seçme ve köy heyetine seçilme, 5 Aralık 1934’te Anayasa'da yapılan bir değişiklikle de milletvekili seçme ve seçilme hakları tanınmıştır. 1935 yılı seçimlerinde ilk kez seçilme hakkını kullanan kadınlar, TBMM’de 18 kadın milletvekili ile temsil hakkı kazanmıştır.
Eski Türk Devletlerinde kadınlar; aile hayatında, mirasta, devlet yönetiminde hak sahibiydiler.
Osmanlı Devleti’nde ise İslamiyet’in de etkisiyle kadınlar birçok sosyal, kültürel ve siyasi haklardan mahrumdu. Kadınlarımız, nüfus sayımında toplama dahil edilmiyorlardı. Aile hayatında haremlik-selamlık vardı, yüzlerini peçeyle örtmek kanunlar nedeniyle zaruriydi. Evlenme, boşanma ve miras işlerinde ikinci plandaydılar ve devlet memuru olamıyorlardı.
Yasaların çıkmış olması demek onların tam anlamıyla uygulanıyor olduğu anlamına gelmez.
Ne yazık ki bugün mecliste bulunan 600 milletvekilinin kadın milletvekili sayısı sadece ‘’101’’dir. Nüfusun yüzde 50’si kadın nüfusundan oluştuğu halde kadınların mecliste sadece ‘’101’’ kişiyle temsil edilmesi düşündürücüdür.
Bize yolumuzu açan Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’e ve kurduğu Cumhuriyet'e sahip çıkıyoruz. Biz Cumhuriyet'in yollarında yürümeye devam ederken, okullarında okuduk, öğrendik, birey olduk, toplumla karıştık, çalıştık, kazandık. Biz Cumhuriyetin kızları, kadınları, anneleri ve onurlu birer neferleriyiz. Cumhuriyete sahip çıkmak için omuz omuzayız. Ne mutlu ATATÜRK’ü yetiştiren Türk kadınına...
Bu seçilme kotamızı yeterli bulmayan Cumhuriyet Halk Partisi'nin geçen hafta TBMM’ye verdiği yüzde 50 kota ve fermuar sistem önergesi, iktidar milletvekilleri tarafından reddedilmiştir. Bu alanda, kadınların mecliste yarı yarıya seçilmesi için mücadelemiz devam edecektir.
Yaşasın Kazanılmış Kadın Haklarımız...