Akademisyen Dr. Bisera Suljiç Boskailo tarafından yazılan, Saffet Atalay'ın Türkçe ‘ye çevirdiği, Nusret Sancaklı'nın editörlüğünü yaptığı, Lutka yayın evinden çıkan 'GOTLAR BOSNA'DA' kitabında Boşnaklar kimdir? sorusunun bütün cevaplarını bulacaklar. Kitap raflarda yerini alırken, Lutka Yayınları internet üzerinden satışa başladı.
Nusret Sancaklı editörlüğünü yaptığı kitapla ilgili;
'Slavlar gelmeden önce sanki bu toprakların (Bugünkü Bosna Hersek ve Sancak toprakları) Slavların (Sırpları, Hırvatların) Bosna’ya gelip de yerleşmelerini bekliyormuş gibi boş, ıssız olduğu ve burada yaşamış olan o dönemin süper gücü Roma İmparatorluğu’nun bile yok edemediği bir zamanların güçlü İlir halkının, Slavların gelişi ile nasıl oldu ise birden “adeta sisler içinde” kaybolmuş olduklarını, Sırplar, Karadağlılar ve Hırvatlar bize kabul ettirmeye çalıştılar. Biz Boşnaklar, bize yapılan baskılar sonucu böyle öğretiler için istemesek de inanmak zorunda bırakılmış iken, sadece içimizden bazı özel kişiler, şu soruları sormaktan kendilerini alamadılar: “Slavların bölgeye gelmeye başladıkları, günümüzden 1400 ile 1500 yıl öncesinde de burada binlerce yıl varlığını sürdürmüş olan bir halk (İlirler, Keltler, Traklar, Romalılar, Hun Türkleri, Gotların kalıntı ve karışımları olan Bosna halkı) nasıl oluyor da tamamen ortadan kalkmış olabilir? Bunun yanı sıra nasıl oluyor da Bosna’nın etrafında yer alan soğuk, sisli, bataklıklarla dolu iç karartıcı ücra ülkelerdeki elverişsiz şartlar altında varlıklarını sürdüren Orta Avrupa’daki diğer halklar, çağlar boyu medeniyetler kurup, günümüze kadar yaşamlarını sürdürmüşler ama, Bosna gibi yeraltı ve yerüstü doğası ile zengin ülkede kimse yaşamamış? Yani Avrupa’nın orta yerinde yer alan, iklimi çok uygun, toprakları verimli, çağıldayan akarsuları, etrafı zengin orman örtüsü ile örtülü, madenleri bol olan bu güzel ülkenin yerleşik medeni halkı nasıl oluyor da barbar Slavların gelişiyle birden ortadan kalkmış oluyor? Buna karşı iklimi soğuk, verimsiz topraklarda yaşamış Bosna’nın bitişiğindeki komşu ülke insanları ise günümüze kadar aynı kıtanın topraklarında kimliklerini koruyarak yerleşik yaşamış olsunlar?
“Gerçekte Bosna’da neler oldu? Burada asıl olan mesele nedir?” gibi soruların yanıtlanması gerekiyor.
M.Ö. 723 yılında kurulan ve M.Ö. 27 yılında imparatorluğa dönüşmüş, sahip olduğu gücüyle neredeyse o zamanki dünyaya hükmetmeyi başarmış olan Roma İmparatorluğu, o zamanın Bosna’sını, diğer adıyla İlirya topraklarını tamamıyla ele geçiremeyip sadece belli bir bölümünü taşra vilayeti olarak elinde tutarken, yüzlerce yıl sonra M.S. 7. yüzyılda bir anda ortaya çıkan Slav kabilelerinin buraları istila ederek, yerli halk sanki çok güçsüz imiş gibi hemen ve tamamen ortadan kaldırmış olması mümkün olabilir mi?
Bu kitap bunun mümkün olmadığını ve Avar Türk Kanlığı'nın beraberinde insan gücü olarak getirdiği Slavlar'dan önce Bosna'da çok gelişmiş bir sosyal yapının, kalabalık İlir kökenli bir nüfusun yaşadığını ve bu nüfusun Bosna'dan gelip geçen halklarla karışıp kendini daha sonra Boşnyani halkı olarak birleştirdiğini belgeleri ile ortaya koyuyor. Boşnyaninlerin de 15. yüzyıldan sonra Müslüman ve Osmanlı İmparatorluğu halkı olduktan sonra da Boşnaklar olarak adlandırıldıklarını anlatıyor.
Boşnakların kökenlerinde o topraklarda binlerce yıldır yaşayan yerli halk ile o topraklardan gelmiş ama, bir bölümü kalmış halkların oluşturduğu tartışmasız bir gerçektir.
Genetik veriler Slav kökenli Boşnakların sadece %15 civarında olduğu diğer %85'lik çoğunluğu Yerel Bosnalılar, İlirler, Gotlar, Keltler ve Türkler ile az sayıda Trakların oluşturduğunu bilimsel olarak gösteriyor.' dedi