Deniz Barçın; ”Karşıyaka’nın Yaşayan Efsaneleri!”
Deniz Barçın; ”Karşıyaka’nın Yaşayan Efsaneleri!”
“Karşıyaka’nın Yaşayan Efsaneleri” köşesinin konuğu Karşıyaka Spor Kulübü’nde as başkanlık ve basketbol şube başkanlığı yapan, Barçın Spor’un sahibi Deniz Barçın…
Deniz Barçın; yönetim, taraftar, sporcu olmak üzere el birliğiyle üst liglere çıkılması gerektiğini vurgulayarak, “Yönetime destek vererek el birliğiyle üst liglere tırmanmamız lazım. Vefakâr taraftarımız yıllarca destek verdi hala da veriyor hatta şimdi onların çocukları torunları kulüplerinin yanında oluyor. İşte biz bu desteği vermek zorundayız” dedi.
1956 yılında İzmir’de dünyaya gelen Deniz Barçın, Özel Türk Koleji’nin ardından Ankara Hacettepe Üniversitesi işletme bölümünden mezun oldu.
Sporun Karşıyaka’da her zaman var olduğunu dile getiren Barçın şunları kaydetti: “Karşıyaka her daim sporla iç içe bir ilçeydi. Özellikle yelken, su topu ve yüzme branşları vardı. Tabii ki olmaz olmaz basketbol ve futbol da ön plandaydı. Karşıyaka her zaman, her branşta renklerine sahip çıktı. Özellikle Göztepe ile olan her branştaki karşılaşmalar inanılmaz bir rekabete sahne olurdu. Sahilde marş eşliğinde yürüyüşler, özellikle galibiyet sonrası fazlasıyla yaşanırdı.”
25 Metrekareden Türkiye’ye
İş nedeniyle aktif sporculuğa devam edemediğini belirten Barçın şöyle devam etti: “Aktif spor yaşamım lise yıllarındayken oldu. Erken yaşta ticaret hayatına atıldığım için aktif spor hayatım devam etmedi. İşim gereği spor yapan ve yaptıranlar ile hep iç içe oldum. Bu şekilde her branştan insanın bulunduğu çok geniş bir dost çevrem oldu.”
14 dalda hakemlik yapan babam Ali Barçın sayesinde spora ilgim çok fazla oldu… Barçın; “Rahmetli babam İzmir’de sporu yöneten isimlerden birisiydi, 14 dalda hakemlik yapıyordu. Ben de küçük yaşlardan beri onunla birlikte yönettiği maçlara giderdim; gazete yazılarında ve radyo programları sırasında yanında olabiliyordum. O sıralarda Barçın Spor açılmıştı, yaklaşık 25 metrekarelik bir dükkandı. Ben 1979 yılında işin başına geçtim ve şubeleşerek büyümeye başladık. Şu anda Türkiye’nin en büyük spor mağazasıyız; İstanbul’da 21 olmak üzere toplam 32 mağaza ile hizmet veriyoruz.”
Kaf Sin Kaf’ın 100. Yıl Forması
Kulüpte yöneticilik yapmanın çok ciddi bir sorumluluk olduğunu vurgulayan Deniz Barçın, “Kulüpteki ilk görevim 1996 yılında İskender Mesudiyeli döneminde asbaşkanlık oldu. Tüm amatör şubelerden sorumluydum. Daha sonraki yıllarda çeşitli başkanlarla da görev yaptım, basketbol şube başkanlığı görevinde bulundum.
Kulübümüzün 100. yıl formalarını sevgili dostum Ahmet Diker ile birlikte tasarlayarak özel olarak hazırladık. Taraftarlarımızın da beğenisini kazandı. Kulüpte yöneticilik yapmak gerçekten çok zor, çok fazla sorumluluk üstlenmeyi gerektiriyor. Takımımız mağlup olduysa tüm hafta onun moral bozukluğunu üzerimizden atamıyoruz. Bu durum işlerimizi de etkiliyor tabii ki” şeklinde konuştu.
Pınar ile Beraberlik
Pınar’ın basketbol takımına sponsor olma süreci hakkında bilgi veren Barçın, “Basketbol şubenin başına geldiğim zaman gelir elde etmek için sponsor bulmamız lazım deyip arayışlara başlamıştım. Ben görüşmelere devam ederken Karşıyaka’yı satıyor diye herkes, tüm Karşıyaka buna karşı çıkıyordu. Karşıyaka’nın isminin önüne başka bir isim gelemez diyorlardı. Tüm camiayı ikna etmek kolay olmadı ama başardım. Rahmetli Tahir Ağabey bile beni yanına çağırıp bu işten vazgeçmem gerektiğini söylemişti. Ona da detaylarını ve örneklerini anlattım. İkna oldu ama sponsor isminin Karşıyaka’dan sonra gelmesini şart koştu; neyse ki onu da atlattık. O gün bugündür Pınar ile çok güzel ve özdeşleşen bir beraberliğimiz var” dedi.
Basketbolcularla Akşam Yemeği
Basketbol şube başkanlığı yaptığı dönemden bir anısını paylaşan Barçın; “Yine şube başkanlığımda maddi olarak çok sıkışık bir dönemden geçiyorduk. Kulübün eline geçen tüm para futbola harcanıyor; maaşlar bile gecikmeli olarak ödenebiliyordu. Durum böyleyken sporcuların antrenmana çıkmayacağı duyumunu aldım. O hafta Tuborg ile maçımız vardı ve rekabet zirvedeydi. O gün öğleden sonra eşimi arayıp akşama 20 kişi misafirimizin olduğunu, ona uygun hazırlık yapması gerektiğini söyledim. Tüm takımı ve teknik ekibi evimde ağırladım, onlarla konuştum. Yemekte; rahmetli Süleyman Alasya kaptan Mustafa Ağme’yi arayarak ‘Yarın idmana çıkmıyorsunuz değil mi?’ diye sorduğunda o da ‘Son derece hırslıyız ve şu anda başkanın evinde bütün takım birlikteyiz’ dedi. Ertesi gün çok iyi bir idman oldu ve o maçta Tuborg’u yendik. Kaptan Mustafa ve Bora maçta üçlükleri sıralıyor bir taraftan da tribündeki eşime işaret ediyorlardı. O maç eşimin emeği ile kazanıldı diyebilirim. Bu yemek geleneği daha sonra küçük gruplarla da devam etti.”
“Destek Vermek Zorundayız”
Karşıyaka taraftarına teşekkür eden ve dayanışma vurgusunda bulunan Deniz Barçın, “Geliri olmayan kulüplerin artık ayakta kalabilmeleri çok zorlaştı. Basketbolun bütçesini ve yönetimini ayırmak için çok çaba sarf edenlerden biriyim. Ortada iyi bir sporcunuz varsa başarı zaten geliyor. Futbol için de aynı durum geçerli ama burada devreye sponsor bulmak giriyor, bu da zor bir şey. Yönetime destek vererek el birliğiyle üst liglere çıkmamız lazım. Vefakar taraftarımız kulübümüze yıllarca destek verdi hala da veriyor hatta şimdi onların çocukları torunları kulüplerinin yanında oluyor. İşte biz bu desteği vermek zorundayız. Şirketleşmeyi uygun zamanda tekrar gözden geçirmemiz gerektiğini düşünüyorum, maalesef çok zaman kaybettik. Tüm sorunlar umarım en kısa zamanda çözüme kavuşur. Ben her şekilde bu kulübe hizmet etmiş, destek vermiş taraftarlarımıza şükranlarımı sunuyorum” dedi.
İzlem Arıgümüş