Halil Zeki Osma; “Karşıyaka’nın Yaşayan Efsaneleri!“

Halil Zeki Osma; “Karşıyaka’nın Yaşayan Efsaneleri!“ “Karşıyaka’nın Yaşayan Efsaneleri” köşesinin konuğu Karşıyaka’nın tanınmış simalarından Halil Zeki Osma… Karşıyaka Spor Kulübü'nde çeşitli görevlerde bulunan Halil Zeki Osma dünden bugüne anılarını paylaştı. Karşıyaka’nın Alaybey Mahallesi 1669 sokakta 1956 yılında dünyaya gelen Halil Zeki Osma, eğitim yaşamının ardından mali müşavir olarak göreve başladı. Karşıyaka Spor Kulübü yönetim kurulunda görev yapan eniştesi Nahit Demirel ile birlikte küçük yaşlarda KSK maçlarına gitmeye başladığını kaydeden Osma, yeşil-kırmızı sevdasının da böyle filizlendiğini dile getirdi. Karşıyaka’nın 1979-1980 sezonunda 3. Lig’den 2. Lige geçişini anlatan Osma şunları kaydetti: “1979-1980 sezonunda 3.Lig’deydik. Şampiyon olacağız diye başladık, küme düştük. O zaman bölgesel amatör yoktu, İzmir amatör kümeye düştük. O tarihte benim amcam Şinasi Osma milletvekiliydi, onu arayarak ‘Amca ne olacak bu takımın hali, biz düştük, bize haksızlık yapıldı’ diyerek liglerin yeniden birleştirilmesi konusunu gündeme getirdim. Sonuç olarak üçüncü ve ikinci lig birleştirildi, tek bir ikinci lig oldu. Karşıyaka 3. Lig’ten 2. Lig’e alındı. 1980-1981 sezonunda Allah rahmet eylesin ‘Gazcı’ lakaplı yöneticimiz Erol Özışıkçılar takıma sahip çıktı. Güzel transferler yapıldı, Göztepe ile şampiyonluğa oynadık. Hani o 80 bin kişinin stadı doldurduğu dönemden bahsediyorum.” Karşıyaka’ya derinden bağlı olduğunu vurgulayan Osma, bu bağlılığa şu ifadeleri ile anlattı: “İçeride dışarıda bütün maçları izlerdim, hala izliyorum da. Şampiyonluk günüydü ve Özel Sağlık Hastanesi’nde bizim oğlanın doğumu vardı, o gün biz de Ödemişspor ile oynuyorduk. Ben maça gittim ve orada giderken de söyledim: ‘Eğer oğlan olursa ilk golü kim atarsa onun ismini koyacağım’ dedim. Maçı seyrediyorum, elime de bir avuç jeton aldım, o zaman kapalı tribünde ankesörlü telefon vardı. Maç oynanırken her 10 dakikada bir hastaneyi aradım. O maçı 1-0 Karşıyaka kazandı, 80. dakikada golü Murat attı. Oğlumun ismini Murat koydu. Oğlum da Karşıyaka Kulübü’nün 18 yaşından beri üyesi. O da iyi bir Karşıyakalı.” TEMLİK UYGULAMASI Denetçi olduğu dönemde temlik uygulamasına karşı çıktığını belirten Osma, bu uygulamanın kulübün borçlanmasında etkili olduğunu belirterek, “Karşıyaka Spor Kulübü’nde 6 yıl yöneticilik, 16 yıl da denetçilik yaptım. Denetçi olduğum dönemde bizde yöneticiler, yönetim zamanında koydukları paraları sezon bittiğinde makbuz keserek kapatırlardı. Yani kongreye gidildiğinde kulübün yöneticilere herhangi bir borcu olmazdı. Ta ki bu temlik koyulmaya başladı kulüp bu hale kadar geldi. O uygulama başladığı zaman KSK’nin SSK ve vergi borcundan başka borcu yoktu. Temlik konulmaya başladı, o sırada denetçiydim tepkimi de söylememe rağmen durduramadık. O tarihte de söyledim zaten bu kulüp borçlanır ve ipin ucu kaçar diye. Şu anda kulübün büyük borcu var, buna üzülüyoruz. Bundan sonra da bunun normal şartlarda dernek olarak ayağa kalkma şansı yoktur. Ancak bunun şirketleşme ile falan olması gerekir. Karşıyakalılar olarak üzülüyoruz” diye konuştu. SON ŞAMPİYONLUK Yönetim kurulu üyeliği döneminde Karşıyaka’nın son şampiyonluğuna eriştiğini dile getiren Osma, “1992’de Coşkun Süer zamanında, 2002- 2005 arası Cenk Karaece döneminde yönetim kurulu üyeliği yaptım. Cenk Karace başkandı, ben de yönetim kurulu üyesiydim; Karşıyaka son şampiyonluğunu orada gördü. Bir üst lige çıkmıştık, 92’de devre arasında yöneticiliği aldık. Takım son sıradaydı, düşer dediler, aldık takımı son maça geldik. Biz Kocaelispor ile oynuyoruz, Kocaeli’nde. Bize bir puan lazım ama Bursaspor'un da Bakırköy Spor’u yenmesi gerekiyordu. Son maça girdik, takımı Sapanca’da kampa aldık; aslan gibi çıktık oynadık. O iyi takım karşısında 0-0 berabere kaldık. Bursaspor’da 3-0 Bakırköy’ü yendi ve biz kümede kaldık. Sporcular ve taraftarlarla kulübün önündeki sevinci hiç unutamam. En sonda Cenk Karace ile yaşadığımız şampiyonlukta takımı PTT 1. Lig’e çıkardık. Ondan sonrada Karşıyaka Futbol Takımı’nın bir başarısı olmadı. ALTYAPI VURGUSU Altyapıya önem verilmesi gerektiğini dile getiren Osma, “Transfer yapmakla hiçbir yere varamayız. Elimizdeki altyapıya önem verip, altyapıdan yetiştirdiğimiz genç Karşıyakalılarla, transfer açıldığında da 4-5 tane omurga süslemesiyle o gençleri oynatarak ve onlara tecrübe kazandırarak işi götürebiliriz. Nitekim bundan evvel dört beş sezondur bu gençler bu takımı taşıdı. O gençler şu an dağıtıldı, hepsi yollandı. Yerine transferler yapıldı bu kişiler para ödenmediği zaman anında terk eder. Çünkü Karşıyakalı değiller ama bizim çocuklarımızın bir şekilde bağlantıları var. Onlar Karşıyaka’da yetiştikleri için dışarıyı tercih etmiyorlar. Nasıl ederler, büyük bir para verilir o zaman gider, ona da seviniriz. Hem kulübümüz kazanır, hem de onların önü açılır. Altyapıdaki insanların dağıtılmasına karşıyım. Bundan evvel de oldu; büyük paralara transferler yapıldı, şampiyonluk diye başladık küme düştük. Kaf Sin Kaf, en büyük gelirinin olduğu sezon takım küme düştü. Gençler yaşamadıkları için bunları bilmiyor, güncel başarılar bekliyorlar. Günlük başarılar hüsrandır” dedi. “KARŞIYAKA BÜYÜK BİR CAMİA” Karşıyaka’nın çok büyük bir camia olduğunu vurgulayan Osma, adının her alanda başarılarla anılması gerektiğini belirterek şu ifadeleri kullandı: “Ben deplasmanlar dahil olmak üzere her maça gittim. Karşıyaka camiası büyük bir camia. Takımın bu halde olması bizi üzüyor. Özel hayatımızda, iş hayatımızda bir yere gittiğimiz zaman her zaman Karşıyakalıyız diyoruz. Benim bir üzüntüm daha var yeni Karşıyakalı nesil futbol takımını yaşayamıyor. Basketbol takımında başarılar var, orada Pınar var tabi Pınar destekli sponsorlu. Futbolu göremiyorlar, ona üzülüyorum. Benim oğlan şampiyonluk gördüğünde 6 yaşındaydı.” İzlem Arıgümüş