Hüseyin Hüsnü Emir Erkilet Paşa, 12 Mart 1883 tarihinde İstanbul-Kadırga’da doğmuştu... Kayseri'nin Erkilet nahiyesinden Gazze Redif Taburu Kumandanı Emiroğulları’ndan Binbaşı Halil Bey’in oğluydu...
15 Ocak 1902’de girdiği Harp Okulu’nu 19 Nisan 1904’te bitirdi... 20 Eylül 1907’de Harp Akademisi’nden mezun oldu... Sicili 1320-5 Piyade’ydi... Sırasıyla; 19 Nisan 1904’te teğmenliğe, 20 Mayıs 1905’te üsteğmenliğe, 20 Eylül 1907’de yüzbaşılığa (kurmay), 12 Ekim 1909’da kıdemli yüzbaşılığa yükseldi...
19 Temmuz 1910-1912 arasında Almanya’da mesleki eğitim ve öğrenim gördü... Almanca ve Fransızca biliyordu... 1912-1913’te Balkan Harbi’ne katıldı... 29 Kasım 1914’te binbaşılığa yükseldi...
1914-1918 arasında süren Birinci Dünya Savaşı’nda da yerini aldı... 5. Kolordu ile 27 Haziran 1915 tarihinde Çanakkale Seddülbahir Cephesi’ne, 3 Temmuz 1915 tarihinde ise 14. Kolordu Kurmay Başkanlığı’na getirildi. 9 Ekim 1915 tarihinde Sırbistan'da bulunan Makenzen Ordular Grubu karargâhına delege olarak gönderildi. 1 Temmuz 1917’de Yıldırım Ordular Grubu Kurmay Başkan yardımcısı oldu... 1 Mart 1917’de yarbaylığa yükseldi...
1918-1919 arasında sırasıyla 4.,8., 9. ve 2. Ordu kurmay başkanlığı ve Harp Akademisi’nde Tabiye ve Kurmay Ödevleri öğretmenliği yaptı... 17 Ocak 1920’de İstanbul’da Genelkurmay 3. Şube Müdürü ve Harp Tarihi Encümeni Başkanı, 3 Ağustos 1921’de Bern Ataşesi görevine getirildi...
3 Eylül 1921’de İstiklal Savaşına katılmak üzere İnebolu’ya hareket etti, 15 Eylül’de Ankara’ya geldi ve 7. Tümen Komutanlığı’na atandı... Sonrasında, Büyük Taarruz’ da 2. Ordu Kurmay Başkanı ve 1. Tümen Komutanı oldu... 1 Mart 1922’de albaylığa yükseldi...
2 Ocak 1924’te Genelkurmay Eğitim Daire Başkanı ve Genelkurmay 2. Başkanı’ydı... 30 Ağustos 1926’da ise mirlivalığa (tümgeneral) yükseldi... 27 Ağustos 1928’de 7. Tümen Komutanı oldu...
Katılmış olduğu savaşlarda Osmanlı, Alman ve Avusturya-Macaristan Devletleri tarafından çeşitli nişan ve madalyalar ödüllendirildi... Şüphesiz ki aldığı en önemli ödül TBMM tarafından verilen İstiklal Madalyası ve takdirnameydi...
Hüseyin Hüsnü Emir Paşa asker, siyasetçi, askeri muharrir olarak görev alması dışında emekliliği sonrasında Kafkasya’da İslam Ordusu Kumandanı olan ve Enver Paşa’nın da kardeşi olan Nuri Killigil’in Sütlüce’de kurmuş olduğu “Nuri Paşa Fabrikası”nda müdürlük de yapmıştı.
Emekliliğinden sonra Cumhuriyet gazetesi ve Çınaraltı dergisinde yazılar yazdı, pek çok kitap yayınladı...
Hüseyin Hüsnü Emir Paşa’nın Kaf Sin Kaf’ın hami reisi olduğu dönem ise “İzmir Müstahkem Mevki Komutanı” olarak göreve başladığı 14 Ocak 1929 ve emekli olduğu 18 Ocak 1932 tarihleri arasındaydı...
Hüseyin Hüsnü Emir Paşa kendi isteği ile tekaüt edilmişti ve yerine de ilginçtir ki Hüseyin Hüsnü adında başka bir kumandan tayin edilmişti... İki Paşa da Afyon treniyle 13 Ocak 1932’de İzmir’e geldikleri zaman büyük sevinç gösterileri ile karşılanmıştı...
“Malum olduğu üzere Hüseyin Emir Paşa hazretleri K.S.K.ın hami reisi...” olduğu için bütün K.S.K.liler Karşıyaka İstasyonu’nda paşalarını karşılamışlar ve “reis paşalarına beyanı hoş amedi etmişlerdir”.
Gerek K.S.K.liler gerekse koruyucu paşaları Hüseyin Hüsnü Emir Paşa iyi günde sevinçleri kötü günde hüzünleri paylaşmışlardı...
Hüseyin Hüsnü Emir Paşa Kaf Sin Kaf’ın Türk-Yunan dostluğuna katkı sunmak üzere Midilli’nin en güçlü takımı olan Aris takımının daveti üzerine gittikleri bin bir zorlukla karşılaştıkları yolculukta, gazetelere “Bademli Faciası” olarak yansıyan vasıtasızlıktan kaynaklanan, Türk kafilesinin Midilli’ye geç kalmasına ve neredeyse soğuktan donmalarına sebep olan bu olayda, K.S.K.lilerin yardımlarına koşmuştu. K.S.K.lilerin Midilli’ye ulaşmadıklarına dair telgraf Kaf Sin Kaflıların ailelerini arkadaşlarını telaşlandırmıştı. “KSK’nin çok muhterem ve çok kıymetli hami reisi Hüseyin Hüsnü Emir Paşa Hazretleri” K.SK.lileri bulmak için büyük çaba sarf etmiş, tüm telgraf hatları bu iş için harcanmıştı.
Yine K.S.K.liler de “Hami Reisleri” Hüseyin Hüsnü Emir Paşa’nın en acı gününde yanında yer almışlardı. İzmir Müstahkem Mevki Kumandanı Hüseyin Hüsnü Emir Paşa annesi Şefika Hanım’ı 26 Aralık 1931 tarihinde kaybetmişlerdi. Naaş, 27 Aralık 1931 tarihinde 11.30’da Hüseyin Hüsnü Paşa’nın Göztepe’deki hanelerinden alınmış ve Karantina Camisi’nden kaldırılarak Asrî Kabristana defnedilmişti. Bu acı günde cenaze merasiminde “Vali Kazım Paşa ile vilayet erkânı, müstahkem mevki ümera ve zabıtanı ve paşa hazretlerinin hami reisleri bulunduğu K.S.K. erkânı hazır bulunmuşlar ve mezara çelenkler vazetmişlerdir”1.
Hüseyin Hüsnü Emir Paşa ise 1958’de vefat etti ve Ankara’da Asrî Mezarlığa defnedildi...
K.S.K. Hami Reisi Hüseyin Hüsnü Emir Erkilet Paşamızı bu vesile ile anmış bulunduk. Işıklar içinde yatsın.