Kemal Canıvar; “Karşıyaka’nın Yaşayan Efsaneleri!”
Kemal Canıvar; "Karşıyaka'nın Yaşayan Efsaneleri!"
“Karşıyaka’nın Yaşayan Efsaneler” köşesinin konuğu Karşıyaka Spor Kulübü’nün sahalarda fırtına gibi estiği, üç büyükleri konuk ettiği sezonların futbolcularından, Kemal Baysak’ın Karşıyaka Belediye Başkanı olduğu dönem başkan yardımcısı olarak görev yapan Kemal Canıvar…
FUTBOLA MERAKLI BİR ÇOCUK
Doğuştan Karşıyakalı olan ve tüm yaşamını bu kentte geçiren Kemal Canıvar, çocukluk yıllarını şöyle anlattı: “11 Kasım 1940 tarihinde Karşıyaka’da tek katlı, bahçeli bir evde dünyaya gelmişim. İlkokulu Fevzi Paşa’da okudum. Sonra da Karşıyaka Lisesi’nin ortaokul kısmına devam ettim. Çocukluk yıllarım maddi olarak zorluk içerisinde geçti. Ekmek dahi karneyle alınıyordu. Babam ilkokul mezunuydu ama çok çalışkan bir adamdı. Karşıyaka’da yüksek apartmanların yerinde geniş bahçelerin olduğu yıllarda babam rençberlik yapar; patlıcan, domates yetiştirirdi. Ben de ona yardım ederdim. Hem okur hem çalışırdım. Babam sonra muhtarlık da yaptı. En büyük eğlencemiz ise futboldu. Hiç kötü alışkanlığım yoktu, arkadaşlarım sigara içerlerdi ama ben hayatımda hiç ağzıma bile sürmedim. Futbol merakından okumaya çok niyetim olmayınca, meslek öğreneyim diye Tepecik’e motor meslek lisesine gittim. Ama bir yandan futbola olan ilgim daha da büyüdü.”
LEFTER’E MARKAJ!
Yeteneği sayesinde futbolun mesleği haline geldiğini ve çok sevdiği Kaf Sin Kaf'ın formasına kavuştuğunu dile getiren Canıvar, “O zamanlar her mahallenin bir takımı vardı. Karşıyaka Spor Kulübü bu takımlar arasında maç yaptırırdı. Formasını, topunu, bütün masrafını da karşılarlardı. Benim oyunculuğum bu süreçte oldukça gelişti. 1958’den 1970’e kadar futbolcu olarak sahalarda top koşturdum. Kaf Sin Kaf’ın formasını giyme onuruna eriştim, orta saha oyuncusuydum. En üst ligdeydik; bir maçta İstanbul’da Fenerbahçe’nin karşısına çıktık. Hoca bana ‘Lefter’e markaj yap, meşhur olursun’ dedi. Ben de yaptım tabii, dakikalarca peşini bırakmadım. Hiç unutmam, Lefter bana dönüp ‘Sende kaç tane ciğer var?’ dedi. Omzuma vurup ‘Aferin, böyle devam et’ dedi. Ben o zaman 21 yaşındaydım, sanırım Lefter de 27-28’di. Çok büyük futbolcuydu. Sonra herkes bana soyadımdan da yola çıkarak ‘Canavar’ demeye başladı, lakabım oldu. O yıllarda Karşıyaka olarak Fenerbahçe’yi, Galatasaray’ı, Beşiktaş’ı yendik. Şampiyon olmadık ama üçüncü sıraya kadar çıktık” dedi.
TARİFSİZ DUYGULAR
Yeşil-kırmızı renklere duyduğu sonsuz sevginin de etkisiyle, sahalarda büyük bir özveri ve azimle mücadele ettiğini anlatan Kemal Canıvar “Bir seferinde komalık oldum. Bir maçta karşı takımdaki arkadaşla kafa kafaya çarpıştık, gözümü hastanede açtım. Bir maçta da kaleye girmekte olan topu röveşata yaparak önledim ancak ayaklarım ağlara takılıp kaldı. Başım yerde, ayaklarım üst ağlarda çırpınıyordum ama yine de gole engel oldum diye seviniyordum. Hatta kaleci Akın o haldeyken gelip yanaklarımı öptü ve ‘Hayatımı kurtardın’ dedi. Takım olarak hepimizin tarifsiz duygular yaşadığı, unutulmaz yıllardı. Öncesinde oynadığım Nergis Spor ve Soğukkuyu Spor’un dışında, tüm futbol kariyerimi Karşıyaka Spor Kulübü’nde geçirdim ve 1970 yılında burada noktaladım” diye konuştu.
HİZMET YILLARI
Futbolculuktan sonra İZSU’da çalışmaya başlayan, sonraki yıllarda ise Karşıyaka Belediye Başkan Yardımcısı olan Canıvar “İZSU’da çalıştığım dönemde İzmir’de büyük bir su sıkıntısı vardı. Gündüz su verilmezdi; gece suyu verir, sabah vanaları kapatır depoları doldururduk. Bu şekilde suyun idaresini sağlardık. Bu organizasyonu gerçekleştirdiğim için beni İZSU’da müdürlük görevine getirdiler. Yetmedi, ‘Sen çok çalışıyorsun, gel belediye başkan yardımcısı ol’ dediler. O dönemde Karşıyaka Belediye Başkanı Kemal Baysak, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı da Burhan Özfatura idi. Hep birlikte özveriyle çalışarak kentimizin pek çok sorununa çözüm üretmeye gayret gösterdik. Sonrasında emekli oldum, halen çok sevdiğim Karşıyaka’da yaşamımı sürdürmekten büyük mutluluk duyuyorum” ifadelerini kullandı.
Sezgin Döker
Fotoğraflarlar için Vehbi Mogol'a teşekkürler...