Necdet Türetken; “Karşıyaka’nın Yaşayan Efsaneleri!”
Necdet Türetken; "Karşıyaka’nın Yaşayan Efsaneleri!"
“Karşıyaka’nın Yaşayan Efsaneleri” köşesinin konuğu Karşıyaka Spor Kulübü'nün 150 numaralı üyesi Necdet Türetken... Kaf Sin Kaf’ın kendisi için çok önemli bir değer olduğunu vurgulayan Necdet Türetken, yaşamını ve Karşıyaka anılarını paylaştı.
Kaf Kaf’ın sevilen ismi Tahir Türetken ile aralarındaki soyadı benzerliğinden bahseden Necdet Türetken şunları kaydetti: “Ailem 1938 yılında Gaziantep’ten Karşıyaka’ya göçmüşler; hatta bu sırada annem de bana hamileymiş. Ben Karşıyaka’da doğdum, hayattaki ilk şansım da budur. İlkokul çağına doğru yaklaşırken, 5 yaşımdan beri ben de okula gitmek isterdim. O zamanlar da okullar açıldığında okulda olması gerektiği halde gitmeyen çocukları polis takip ederdi; oyun oynadığımız parka gelip çocukları alırlar ve yakınımızdaki Türk Birliği İlkokulu’na götürürlerdi. Ben de hep onların peşinden giderdim ama ‘Sen küçüksün’ diyerek beni almazlardı. 5 buçuk yaşındayken okulu ayağa kaldırdım, beni alıp müdüre götürdüler. Bana ‘Nüfusunu da anneni de al öyle gel’ dediler. Annem bana ‘Oğlum sana nüfus çıkmadı’ dedi. Meğer Antep’ten geldiğimizde belli bir yaşa kadar nüfus çıkarmazlarmış, hani olur da ölüm meydana gelirse kaydı silmek zor olur diye. Annemin, babamın, ağabeylerimin, bana gelene kadar olan herkesin soyadı Nuh; benimkisi Türekten. Çünkü o zaman nüfus memurları aynı zamanda Türk Dil Kurumu üyesiydi; o nedenle ve soyadı kanununa çok dikkat ederlermiş. Bu yüzden bana Nuh soyadını vermediler; türetmek doğada Nuh Peygamber'ine atfedildiği için aradaki ilişkiye göre bana Türetken soyadını verdiler.”
ÜÇ DEĞERLİ ALAN…
Eğitim hayatı hakkında da bilgi veren Türetken açıklamasına şöyle devam etti: “Önce Türk Birliği Okulu’nda, sonra Karşıyaka Lisesi’nde son olarak da İstanbul Teknik Üniversitesi Makine Mühendisliği bölümünde eğitim gördüm. Benim için üç değerli alan vardır; Karşıyaka, Karşıyaka Lisesi ve makine mühendisliği mesleğim. Bu üç alanda da çağdaş bir insan olarak; çok cepheli, 180 derecelik bir açıyla bakarak mücadele ettim. İlkokul dönemlerimde 1948 yılında Karşıyaka’nın göbeğinde terzi çıraklığına başladım. Eğitim hayatım da terzilik hayatım da çok iyi gitti; tam kalfa olacakken iki sınıf arkadaşım Ayla Şerener ve Ayfer Devrim sayesinde matematik dersleri vermeye başladım. Hayatımı ders vererek kazanmaya devam ettim.
TARİHİ RASTLANTI
Karşıyaka Spor Kulübü ile güzel bir rastlantı sonucu tanıştığını belirten Türetken, “Lise 1. sınıftayken çok hoş bir rastlantı oldu. Okula Karşıyaka Spor Kulübü oyuncularını sınıftan almak için yöneticiler gelirdi. Beni terzi çıraklığından tanıyan fakat ismimin Necdet Türetken olduğunu bilmeyen Tahir Türetken Ağabey, muavine kartını vermiş, muavin de ‘Kardeşiniz bizim en iyi öğrencimiz’ demiş; Tahir Ağabey de ‘Hangi kardeşim’ diye sormuş, o da Necdet Türetken demiş. Muavinle birlikte sınıfa geldiler ve ‘Nusret Çelikörs ve Necdet Türetken gelsin’ dedi. Beni aldı ve sınıftan çıktık, bana ‘Akraba mı oluyoruz’ diye sordu, ben de ‘Bilmiyorum ama nüfus kütüğünden öğrenirim’ dedim. Alsancak Stadı’na gittik, o cumartesi stadın tahta tribünlerinde ilk maçımı izledim. O zamandan beri içime bir de Kaf Sin Kaf sevgisi düştü. Zamanla Karşıyaka Spor Kulübü’ne idareci oldum. Yöneticilik dönemlerimde bazen hızlı gidip erken ve faydalı önerilerde bulundum” dedi.
İLK GÖREVİ
Kulüpte bulunduğu ilk yöneticilik görevi hakkında bilgi veren Türetken, “İlk olarak 1968 yılında İsmail Paya Başkan’ın istifasından sonra 5 hafta süren başkan arayışı ardından Celasun Muşkara ve yedeği Dr. Şevket Köknar divan başkanlığında gerçekleştirilen kongrede çok kıymetli Melih Yücel Bey seçilmişti. Listesini hazırlamak üzere odasına girerken ben de hazırlıklıydım. Kemal Örgev, başkanın girdiği odanın kapısını açtı, ‘Melih Ağabey, genç arkadaşımızı dinle’ dedi ve o anda yöneticiliğim başladı. Çünkü Melih Yücel’e verilen, başkanın içeri giriyorum dediğinde benim yaptığım hazırlığa göre başkanın yapacağı 7 kişilik yönetim listesi zaten hazırdı. Küçük anılarda büyük sırlar gizlidir ve gerçek bir tarih o anılarda saklıdır. O hazır liste ile ilgili başkanla gerçekleştirdiğim küçük bir münakaşadan sonra imdadıma soyadım yetişti. Adam bana kızacak ama beni odaya sokan futbolcu Arnavut Kemal de çok mühim. Bana Tahir Türetken’in nesi olduğumu sordu; ben de espri yaptım ve ‘Anne-baba ayrı kardeşiz’ dedim. O kardeşlik de ömrümüz boyunca devam etti ve bahsettiğim gibi görevimiz başladı. Listeden iki kişi sildirerek kendimi ve Ali Ulvi Kiremitçiler’i eklettim. Ali Ulvi Kiremitçiler de çok önemli ve değerli bir insandır” diye konuştu.
Kulüpteki anılarından bahseden Türetken, şöyle konuştu: “1968 ile 1973 yılları arasında kulüpte yöneticilik yaptım ve 1973 yılında teknik direktörümüz Cevat Gök ile kulüpten ayrıldık. 27 Mayıs 1980’de 3. Lig’den amatöre düştük fakat aynı sene içerisinde Türkiye Futbol Federasyonu’nun hazırlığını bildiğim için yeni bir 2. Lig kuracaklarını öğrendim ve maçtan sonra soyunma odasına girdim; antrenörümüz Turgay Meto’ydu. Futbolcularımızın başında rahmetli Başkan Erol Özışıkçılar vardı; Erol Baş, Cengiz Kocatoros, Ekrem Güçsav gibi sporcular o düşmeyi yaşarken ben de ‘Üzülmeye, ağlamaya vakit yok; Eylül ayında 2. Lig’deyiz’ dedim. Gençlerbirliği Başkanı İlhan Cavcav ve federasyon başkanının bizi 2. Lig'e almamak için direndiklerini öğrendik. Bir kaç kişi siyasi olarak da mücadele ederek İskeçe Federasyonu’nu devirdik ve Mazhar Zorlu’yu Futbol Federasyonu Başkanı yaptık. Bu çabanın içinde çok büyük emeği geçen, kulübümüzün 6 numaralı üyesi, Çiçek Pasajı sahibi Ramazan Kurtuluş ve Karşıyaka’nın her alanda sembolü Atalay Tuncer da vardı. Ben eski kalecimiz Mete İpekoğlu ile kahve kahve dolaşıp gençleri harekete geçirmeye çalışarak 30 bin Lira topladım ve zamanın kulüp başkanı Bedii Tuaç’a teslim ettik.”
“KAF SİN KAF ÖNEMLİDİR”
Karşıyaka’ya çok değer verdiğini vurgulayan Türetken, “27 Mayıs 1980’den 4 Mart 1984’e kadar bütün Karşıyaka kongrelerini ben idare ettim, kongre başkanlığı yaptım. Kulüpteki numaram 150’dir. Karşıyaka Spor Kulübü’nde çok güzel günlere girdik, 2. Lig’e başladık. 4 Mart 1984’te Karşıyaka Kongresi'nde amacım Selçuk Yaşar büyüğümüzü kongreye çekmekti ve muvaffak oldum. Karşıyaka Spor Kulübü’nde 2. çalışma devrimi tamamlamış oldum. 3. de 2005 yılında başladı, divan kurulu tüzüğü hazırlanırken bir kongre yapıldı.
Sevgili kardeşim Cihan Türsen kongre başkanlığına görevlendirildi. Bu kongreye Karşıyaka’nın bir başka sembolü Sezgin Çubukçu; Türsen’e ‘Necdet Türetkensiz gerçekleştirilecek bir kongre eksik olur’ dedi. Bunun üzerine ben de görev aldım, kongre divanında gündemi inceleyince başkana ‘Tüzük maddesi için, şimdiden bana bir muhatap verin’ dedim. Bana Seyhan Evlioğlu’nu verdiler, ikili olarak kongrede durumu görüştük ve mutabık kaldık. Gençliğim, acemiliğim, hayatım Kaf Sin Kaf Kulübü’nde saklıdır” dedi.
İzlem Arıgümüş