Semra Aksu; “Karşıyaka’nın Yaşayan Efsaneleri!”
Semra Aksu; "Karşıyaka'nın Yaşayan Efsaneleri!" 272 KEZ MİLLİ OLDU Profesyonel anlamda atletizme bir öğretmeninin yönlendirmesiyle başladığını dile getiren Aksu, ilk yarışını da anlattığı açıklamasında şunları kaydetti: “Ben 1979 yılında spora başladım, beni Türkçe öğretmenim keşfetti. ‘Semra Zübeyde Hanım koşusu var katılır mısın’ dedi. Kendime 5 arkadaş daha buldum, bir takım oluşturduk ve yarışa katıldık. Bitiş noktasına geldiğimde arkadaşlarımı göremeyince acaba yanlış mı geldim diye düşündüm, 17 yaşındaydım ve Çiğli’den Karşıyaka’ya ilk kez gelmiştim. Aradan birkaç dakika geçtikten sonra yıllarca antrenörlüğümü yapacak olan Edip Akarsu ile tanıştım, bana ‘Kızım sen çok güçlü bir kızsın’ dedi. Derken bir baktım arkadaşlarım ambulansla geliyor, yarışı bitirememişler. Babama söylediğimde ‘Bahçede kim çalışacak olmaz’ dedi ama Edip Akarsu onu ikna etti. Çiğli tren istasyonundan Karşıyaka tren istasyonuna yürüyerek antrenmanlarıma gidiyordum. Ama iyi ki atletizm yapmışım, her zaman iyi ki dedim. 272 kez milli oldum ve hemen ilk yarışımda Milli Takıma çağırılmıştım. Spora geç başladığım için gençler kategorisinde yarışamadım, büyükler kategorisinde yer aldım. Hemen rekorlar kırmaya başladım, 150 kez Türkiye rekoru kırdım. En sonuncu rekorum 36 yıl sonra kırıldı.”
“TÜRK BAYRAĞI’NI GURURLA TAŞIDIM” Olimpiyatlarda Türk Bayrağı’nı taşımanın kendisi için çok büyük bir gurur olduğunu vurgulayan Aksu şöyle devam etti: “Ömrümce unutamayacağım en değerli anım 1984 Los Angeles Olimpiyatları’nda Türk Bayrağı’nı taşımaktı. Elimde Türk Bayrağı, arkamda Türk kafilesi… Benim için bambaşka bir duyguydu ve tarihimizde bir ilkti. 1985’te Karşıyaka kız takımı Türkiye şampiyonu olmuştu ve Türkiye’yi Hollanda, Amsterdam’da 1986 Avrupa Şampiyon Kulüpler Kupası’nda temsil ettik. Orada 400 metre engellide Avrupa şampiyonu olmak benim için çok önemlidir. 1983 Balkan Oyunları da benim için çok ayrıdır. O tarihe kadar hiçbir Türk kadın kürsüye çıkamamış, kürsüye çıkan ilk kadındım. Bütün İzmir, bütün ülke ağlamıştı, bu benim için bir onurdur. 1987 Akdeniz Oyunları’nda da o güne kadar hiçbir kadın kürsüye çıkmamıştı, ben ikinci olarak kürsüye çıktım; bu da unutamadığım anılarımdan biridir.”
“VATAN GÖREVİ” Üç kardeş olduklarını ve hepsinin atletizm alanında ilerleyen sporcular oldukları bilgisini veren Aksu, “Biz üç kardeştik ve üçümüz de atletizmde sporcuydu. Benden sonra kardeşim Ali Aksu 110 metre engelli Türkiye rekortmeni oldu, Himmet Aksu 400 metre Türkiye rekortmeniydi. O zamanlar tabi iletişim yok hiçbir şey yok, annem kapının önünde bizi beklermiş. Komşular ne bekliyorsun diye sorduklarında, ‘Bilmiyorum; Semra Almanya’da, Ali Polonya’da Himmet Romanya’da… Acaba ne zaman gelirler diye bekliyorum’ dermiş. Komşular oraya ne yapmaya gittiğimizi sorduklarında da ‘Vatan görevi’ diye cevap verirmiş. Annem ve babam için bizim sporcu olmamız çok değerliydi” diye konuştu.
“KARŞIYAKALILAR’IN KIZIYIM” Karşıyaka’nın sporcusu olmaktan onur duyduğunu belirten Aksu, “Çiğli’de doğduğum zaman Çiğli Karşıyaka’ya bağlıydı ve bizim de nüfus cüzdanlarımızda Karşıyaka yazardı; bundan gurur duyardık. Bütün ömrüm burada geçti, başka yer biliyorum. Karşıyaka Spor Kulübü’nde hemen bana lisans çıkardılar ve kulübün lisanslı sporcusu oldum. Biz bir formayı 3 sene giyerdik ama kulübümüze, Karşı yakamıza çok bağlıydık. Karşıyaka’nın sahasının basmadığım yeri yoktur. Bütün Karşıyaka bana ‘kızım’ diye hitap ederdi, hepsi beni çok severdi” diyerek konuşmasını sonlandırdı.
BAŞARILARI Semra Aksu; 150 kez Türkiye rekoru kırdı, 272 kez mili oldu. Katıldığı yarışlarda 556 madalya, 115 kupa kazandı. Türkiye’nin ilk kadın Atletizm Federasyonu Başkanı oldu.
İzlem Arıgümüş
“Karşıyaka’nın Yaşayan Efsaneleri” köşesinin konuğu Türk atletizm tarihinin simge isimlerinden olan ve Atletizm Federasyonu'nda başkanlık yapan ilk kadın unvanını alan ‘Rüzgarın Kızı’ Semra Aksu… Kariyerinde 100'den fazla rekor kırıp, 1984 Los Angeles ve 1988 Seul olimpiyatlarında ülkemizi temsil eden Semra Aksu 31 Mayıs 1962’de Çiğli’de doğdu. İlk ve ortaöğretimi Çiğli’de tamamladıktan sonra Dokuz Eylül Üniversitesi Eğitim Fakültesi Beden Eğitimi bölümünden mezun olan Aksu, hayatını spora adadı. Elde ettiği başarıları, mücadelesi ve spora olan bağlılığıyla pek çok kadın sporcu rol model olan Semra Aksu, spor yaşamını ve spora olan tutkusunu Atletizme kuzenlerinin atletizmle uğraşması sebebiyle ilgi duymaya başladığını belirtti Aksu, “Halamın bizim yaşlarımızda çocukları vardı, onlar Atatürk Stadı’na çok yakın oturuyorlardı; bütün mahallenin çocukları oraya gidiyordu, bizi de götürüyorlardı. Onlarla birlikte koşmaktan çok mutlu oluyorduk. Stada girmek yasaktı ama çocuklar bir yolunu bulmuş giriyorlardı, bekçi de hepimizi kovuyordu. Daha sonraları yıllar o bekçi ben sahaya girdiğimde beni saygıyla selamladı. Halamın çocukları atletizmle ilgileniyordu ve halam da bizlere onların madalyalarını gösteriyordu. Bizim de bir tarlamız vardı, tarlada hale mal yapmak için kullandığımız kasalar olurdu. Biz kasaları engelli koşu yapmak için kullanırdık, halamın oğlu da bize inceliklerini anlatır, taktikleri öğretirdi. Tarlanın içinde uzun mesafe koşuları, engelli koşular ve yüksek atlama yapardık. Sonra da atletizm vazgeçilmezimiz oldu” dedi.