Sıcak ve Şefkatli Bir El Türkiye Haritasını Okşadı…
Muhalefet seçim sürecinde yoksulluğu, ekonomik istikrarsızlığı, işsizliği, özellikle emeklileri üzerinden strateji yürüttü...
Unutulmayacak bir tarihtir artık 31 Mart 2024.
Tarihi yenilginin, büyük bozgunun adıdır yılların iktidarı için.
“İlklerin seçimi” diye de anılacaktır.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, “Sandık sonuçları irtifa kaybı yaşadığımızı gösteriyor” dedirtmiştir netice.
Cumhur İttifakı ve onun yanında yer alan siyasi partiler hezimete uğramıştır.
İstanbul’dan Afyon’a, Bursa’dan Kırıkkale’ye, Adıyaman’dan Manisa’ya, Amasya’ya kadar!
Seçmen son sözü söylemiştir.
İktidar karşıtı muhalif toplum, Tek Adam rejimini sandıkta alt etmiştir.
Öyle bir sıradan yerel seçim değildir, geçiştirilemez.
Muhalif düşünceli toplum sadece İstanbul ve Ankara’da değil, ülkede CHP’yi birinciliğe taşımıştır. Cumhur İttifakı seçimin kritik noktası sayılan İstanbul’da çökmüştür.
Milyonlar AKP kalelerini almıştır, toplumsal muhalefet kazanmıştır. CHP, artık 1.partididr.
Tarihsel , çok derin bir mesajdır bu!
Otoriterleşmeye, kutuplaştırıcı siyasetten yana olanlara ve elbette CHP’ye de!
Ana Muhalefet Partisi’nden ötededir şimdi CHP.
Kendisine verilen muhteşem desteği bir başka ifadeyle verilen güvenoyunu doğru okumalıdır.
Ülkemizin kaderini değiştirme yolunda büyük destek bulmuştur yeniden canlanan muhalefet.
xxxx
Muhalefet seçim sürecinde yoksulluğu, ekonomik istikrarsızlığı, işsizliği, özellikle emeklileri üzerinden strateji yürüttü.
Doğruydu bu strateji, karşılık buldu.
Devlet olanaklarını kullanan iktidar, 17 bakanıyla, bürokratlarıyla, yanına aldığı tarikatlarla cemaatlerle, astronotuyla, Orhan Gencebay-gilleriyle tükendi.
Kara propagandaları bile işe yaramadı, seçmen prim vermedi.
Halkın geçim derdini görmeyenler kaybetti.
Tehdit dili, korku siyaseti , kibir kaybetti.
Halka parmak sallayanlar kaybetti.
Adliye koridorlarında “Yaşasın Hilafet” diye slogan atan gericiler kaybetti.
Okullara imam atayanlar kaybetti.
Hukuk ve adaleti yok etmek isteyenler, AYM kararlarını hiçe sayanlar kaybetti.
İftira, şantaj, kumpas kaybetti. İmar baronları kaybetti.
En önemlisi meclisi işlevsiz hale getirenler, kararnameci sistem kaybetti.
İktidar ortağı MHP kaybetti.
“Bana abla mabla demeyin” diyenler kaybetti. İktidarı bırakıp her gün CHP’ye sallayan İYİ Parti kaybetti.
Altılı Masa da, kalkıp yeniden oturanlar da kaybetti.
Kanal İstanbulcular kaybetti...
Beşli Çete de!
İstanbul Sözleşmesi’nden çıkanlar, kadınları yok sayanlar kaybetti.
“Kahrolsun İsrail” sloganı attırıp bir yandan da Gazze halkının üzerine bomba yağdıran uçaklara yakıt, İsrail silahlarına mermi sağlayanlar; “Biz satmıyoruz özel sektör satıyor” diyenler kaybetti.
İktidar yandaşı çoklu tek sesli bir manşetli medya kaybetti.
Son tahlilde;
"Adam Kaybetti!.."
Bıkkın seçmen -deyim yerindeyse- Cumhur İttifakı partilerinin fişini çekiverdi 31 Mart’ta tarihi mesajıyla...
xxxx
Sozcü TV yayınında harika esprileriyle ve tespitleriyle Uğur Dündar Usta'nın analizi de yerindeydi;
"Seçimin verdiği mesaj
İktidara güçlü bir uyarı, yani sarı kart.
Bunu dikkate almaz, bozuk ekonomiyi düzeltmez, sığınmacı istilâsını durdurmaz, baskıları ve antidemokratik uygulamaları sürdürür, yani bildiğini okumaya devam ederse, ikinci sarıdan kırmızı kart görür.
Özetle 31 Mart'ta, demokrasi kazandı, halkımızın sağduyusu kazandı, Türkiye kazandı..."
Usta çizer Musa Kart’ın ifedesiyle de, “Geldikleri gibi giderler. diyen En Devrimci Lider ile
‘İnanın, güzel günler göreceğiz çocuklar.’ diyen En Büyük Şair kazandı.”
(Ben de en çok onların umutsuzluğa düşmeyen bu hallerini sevdim.)
xxxx
“Bu zaferin gerçek mimarı , Ekmeleddin İhsan’na bile oy veren, yıllardır seçim yenilgilerine karşın Cumhuriyet devrimleri için mücadelesinden vaz geçmeyen, 2023’teki hayal kırıklığına karşın küsmeyen, sandığa giden laiklik mücadelesini sürdüren milyonlarca insandır.
Bu ülkenin sağlam temeli onlar. İyi ki varsınız.”
Bu tespit, çok değerli meslektaşım Timur Soykan’dan.
Her sözcüğünün altına ben de imzamı koyarım, tartışmasız.
xxxx
Yıllar sonra, dile kolay 20 küsur yıldan sonra…
Keyifle, güvenle, huzurla uyandık bir bahar gününe dün.
Türkiye yeni bir siyasi hüviyete, kimliğe, yeni bir iklime büründü.
“Yeter Artık” dedi ortak isyanda buluşanlar, hem de çok güçlü bir sesle.
Metin Altıok dizesindeki gibi;
“Yarından bugüne birazcık umut sakladık…” Yeşerdi umutlarımız.
Yazının başlığını önce
"Umutları Yeşerten Tarihsel Mesaj" koymuştum.
Sonra Meslektaşım Mustafa Hoş'un o güzel cümlesiyle değiştirdim;
"Sıcak Ve Şefkatli Bir El
Türkiye Haritasını Okşadı."
9 Eylül Gazetesi