Tuncay Kökbuğur; “Karşıyaka’nın Yaşayan Efsaneleri!”
Tuncay Kökbuğur; “Karşıyaka’nın Yaşayan Efsaneleri!"
“Karşıyaka’nın Yaşayan Efsaneleri” köşesinin konuğu Karşıyaka Spor Kulübü yelken şubesinde yaklaşık 75 yıl görev yapan Tuncay Kökbuğur…
Kendinden çok sevdiği Karşıyaka Spor Kulübü ve Karşıyaka camiası için temennisini dile getiren Kökbuğur, “Camianın birleşmesi tek temennim” dedi.
Karşıyaka Spor Kulübü’nde 75 yıl görev yaptıktan sonra sağlık sorunları nedeniyle kendi köşesine çekilen Tuncay Kökbuğur kulüp yaşamının kapılarını Gazete Karşıyaka’ya araladı. Kişisel yaşamı hakkında bilgi veren Kökbuğur şunları kaydetti: “28 Temmuz 1935 yılında kutsal topraklar Karşıyaka’da dünyaya geldim. Karşıyaka Ankara İlkokulu’nda sonra, Karşıyaka Ortaokulu’nu bitirdim. Ardından meslek lisesi olarak İstanbul Gazetecilik Okulu’nu kazanıp gittim. Onu bitirip yatay geçiş ile İstanbul İktisat Üniversitesi 2 yıllık Gazetecilik bölümünden 1957 yılında mezun oldum.”
“KARŞIYAKA SPORA ÖNEM VERİRDİ”
Dönemin Karşıyaka koşulları hakkında da bilgi veren Kökbuğur Karşıyaka’nın spora önem veren bir kent olduğunu vurgulayarak şöyle devam etti: “Karşıyaka kendi içinde teşkilatlanmış, çok iyi bakılan bir semtti; dışarıdan pek göç almazdı. Eğitimli ve çağdaş bir kentti. Spora ve gençlere çok önem veren bir kentti. Öyle ki Alsancak Stadı’nda 8 branşın bayrağı asılıydı. Bunlar Türkiye’de birinci olmuş kişi ve kulüpleri temsil ederdi. 8 bayrağın üç tanesi atletizm, boks ve güreş olmak üzere Karşıyaka Kulübü branşlarına aitti.”
“STATTA OYUN OYNARDIK”
Kulüple çocukluk yaşlarında tanıştığını, Karşıyaka Stadı’nda oyunlar oynadığını belirten Kökbuğur, “Çamlık’ta oturuyorduk, evimin 50 metre ilerisinde Karşıyaka Stadı kapısı vardı. Çocukken o kapıdan içeri girip oynardık sonra çıkardık. Tesis bakıcısı Şaban Ağabey vardı; o bizi gözetir kollardı. Karşıyaka stadı 1939 yılında açıldı, biz de kulüple ilk çocuk yaşlarda 1943 yıllarında tanıştık” dedi
USTA ÇIRAK İLİŞKİSİ
Dönem koşulları sebebiyle gençlerin yapacak aktivitesi olmadığı için spora yöneldiğini, branşlarda da usta-çırak ilişkisinin hakim olduğunu dile getiren Kökbuğur konuşmasında şu ifadelere yer verdi: “O zamanlar fazla aktivite ve televizyon yoktu. Onun için gençlik sporla uğraşıyordu. Kulüp de bunun için harika bir ortamdı, sosyal ortam da diyebiliriz. Branşlarda usta-çırak ilişkileri hakimdi. Bu yüzden hikayeler ortaya çıkardı ve birlik beraberlik ile sadakat çok kuvvetliydi.”
ONURLU İŞLERE İMZA ATTI
Karşıyaka Spor Kulübü’ndeki profesyonellik hayatına yelken şubesinde başlayan fakat çeşitli nedenlerden dolayı sporculuktan yöneticiliğe geçen Kökbuğur konuşmasına şöyle devam etti: “İlk olarak 1946 yılında yelken şubesinde optimistçi olarak kulüp hayatıma başladım. Çok çelimsiz bir yapıya sahiptim o yüzden sporculuğa çok uzun süre devam edemedim. 19 yaşında takım kaptanı ve antrenörlüğe geçiş yaptım. Karşıyaka Spor Kulübü yelken yöneticiliği, ulusal hakemlik, Yelken Federasyonu ajanlığı ve dünya şampiyonları organizatörlüğü kadar onurlu işler yapma fırsatım oldu. Çok sevdiğim bu branşta, Karşıyaka Spor Kulübü’nde 75 yılım geçti.”
“KENDİMDEN ÇOK SEVDİĞİM KULÜP”
Kulüpte 51 yıl yöneticilik gibi çeşitli pozisyonlarda çalıştıktan sonra sağlık sorunları nedeniyle görevinden ayrılmak durumunda kaldığını belirten Kökbuğur, “1960 yılında Karşıyaka Spor Kulübü genel sekreteri olarak kulüpte göreve başladım. 1961 yılında kendimden çok sevdiğim kulübüme 35 numaralı üye oldum. Şu an en eski üye olduğumu biliyorum. Burada da genel müdürlük, başkan danışmanlığı görevlerinde 51 yıl fiilen görev yaptım. 2011 yılında sağlık nedenleri ile köşeme çekildim” dedi.
“BİZ DİBİ YAŞAMADIK”
Görev süresinde Karşıyaka Spor Kulübü’nün elde ettiği başarıları anlatan Kökbuğur, unutamadığı anılarını da dile getirdiği açıklamasında, “Bir sene Futbol Süper Ligi’ni 5. sırada bitirdik. Türkiye Kupası’nda Fenerbahçe, Galatasaray’ı yendik; Beşiktaş ile de berabere kalarak 2. olduk. Bu kulübümüzün zirve dönemiydi. Son 15 yıldır kulübün gördüğü dibi hiçbir zaman yaşamadık. Bizim zamanımızda kulüpte 19 branş vardı. Hepsi üst seviyelerdeydi ve elde ettiğimiz çok sayıda birincilik vardı. Karşıyaka camiası aile gibiydi. 1970 yıllarında, tam hatırlamıyorum; Ogün Altıparmak’ın, Fenerbahçe’ye ayağı kırık olarak transfer oluşu unutulmaz anılarımdandır. O zaman çok üzüldük hatta ağladık. Çok emeğimiz vardı, bu bende hep yara olarak kaldı. Atlatamadığım bir olaydır” ifadelerini kullandı.
“BİRLEŞME TEK TEMENNİM”
Son olarak kulübün geleceği hakkındaki temennisini dile getiren ve birleşme vurgusunda bulunan Kökbuğur, “Artık kulübün başına şöhret olmak, işlerini düzeltmek için, 5-10 kuruşta menfaat sağlamak isteyen insanları camianın kabul etmemesi gerekli. Camianın birleşmesi tek temennim” şeklinde konuştu.