Ahmet Karluk; “Karşıyaka’nın Yaşayan Efsaneleri!”
Ahmet Karluk; “Karşıyaka’nın Yaşayan Efsaneleri!”
“Karşıyaka’nın Yaşayan Efsaneleri” köşesinde Karşıyaka Spor Kulübü yüzme ve su topu takımlarında başarıdan başarıya koşan, yeşil-kırmızılı armayı gururla taşıyan Ahmet Karluk konuk oldu…
Karşıyaka sevdalısı Karluk, sporcusu olarak Karşıyaka Spor Kulübü için mücadele etmekten onur duyduğunu belirterek aynı zamanda büyük bir taraftarı olduğunu da dile getirdi.
1956 yılında Karşıyaka’da dünyaya gelen Ahmet Karluk, anne babasının kentin önemli eğitim simgelerinden biri olan Karşıyaka Lisesi’nde öğretmen olduğunu söyledi. Henüz 8 yaşındayken Hipokampus Havuzu’nda yüzmeye başlayan, 1971 yılında Akdeniz Oyunları ile birlikte açılan Atatürk Yüzme Havuzuna geçen Karluk spor yaşamına ilişkin şu bilgileri verdi: “Atatürk Açık Yüzme Havuzuna ilk girenlerden biriyim. Ondan sonraki yüzme ve su topu hayatım o havuzda geçti. O dönemlerde İzmir’de kış aylarında kullanabileceğimiz bir havuz yoktu, ilk kışlık havuz yine 1971 yılında açılan açık havuzun arkasına yapıldı. Önceden bu eksiklikten dolayı kış aylarımız boş geçiyordu, yüzme imkanımız yoktu. O zamanlar kış aylarımı boş geçirmemem için babam beni Karşıyaka Spor Kulübü basketbol minik takımına verdi, minik takım ilk kez kurulmuştu. Hatta oradan sonra uzun yıllar profesyonel bir şekilde basketbola devam eden isimler oldu. Benim basketbol kariyerim 1 yıl kadar sürdü, kapalı havuz açılınca kendi alanım olan yüzme sporuna devam ettim.”
GÜNDE İKİ ANTRENMAN
Spor yaşamında başına gelen ve hala aklından çıkmayan anılarını gazetemiz ile paylaşan Karluk, güzel günler geçirdiğini de açıklamasına ekledi. Konuşmasında Türk sporunun efsane isimlerinden Ali Barçın’ı da anan Karluk şunları kaydetti: “Kapalı havuzda uzun yıllar yüzdüm, çeşitli anılarım oldu. Karşıyaka’dan karşı tarafa sabah ve akşam olmak üzere günde iki kere idmana gidiyordum. Bir gün akşam idmanından sonra kapalı salonda arkadaşlar beni gördü ve ‘bizim voleybol takımının oyuncusu eksik, sen de sporcusun gel oyna’ dediler. Sırf oyuncu eksik diye lisanslı gibi voleybol oynadım, maçlara çıktım. O zamanlar İzmir’in gözde takımlarından Karantina ile maç yapmıştık, Feyza’yla karşılıklı oynamıştık; benim için hayatım boyunca unutamadığım bir anıdır. Yine bir başka anımdan daha bahsetmek istiyorum: O zamanlar meşhur hakemlerimizden Ali Barçın vardı, gerçekten efsane bir spor insanıydı. İzmir Bölge yüzme Şampiyonası vardı, 8 tane kulvar vardı. Biz 8 kişi anlaştık, hepimiz aynı sürede bitiş çizgisine ulaşalım dedik. Sonucunda da başardık, aynı anda bitişe değdik. Ali Barçın, ‘bu imkansız, literatürde böyle bir şey yok dedi’ ve kendi aramızda anlaştığımızı anlayıp bizi diskalifiye etti. Bu da gülerek hatırladığım anılardan birisidir.”
BİR GOLLE RAKİBE DARBE
Dönemin en popüler ve güçlü su topu takımını attığı bir golle şampiyonluktan ettiğini belirten Karluk, “Ben su topu takımına girdiğimde yaşça küçüktüm, takımda hep benden büyük ağabeylerim vardı. Yüzmede iyi olduğum için beni takıma almışlardı. 1970 yılında o zamanın Türkiye şampiyonu İstanbul Yüzme İhtisas ile maç yapıyorduk, Türkiye’de ekol bir kulüptü. Bizim antrenörümüz meşhur Arap Osman’dı. Maddi sıkıntılar nedeniyle iki maç da İstanbul’da olacaktı, Arap Osman onlarla anlaşmıştı; onlar da ‘biz averajla şampiyon olacağız, gol yememiz lazım’ demiş. O zaman dediğim gibi küçük olduğum için rakip takım beni hiç dikkate almadı, diğer oyunculara odaklandı. Ben son devrede gol atarak onları şampiyonluktan ettim” şeklinde konuştu.
ÇEŞİTLİ BAŞARILARA İMZA ATTI
Ağabeyi Mustafa Karluk’un su topu takımının başına geçmesiyle hızlı bir ilerleme kaydettiklerini vurgulayan Karluk, o döneme ilişkin şu bilgileri verdi: “Yüzmede yıllarca çeşitli başarılara imza attım; bölge şampiyonu oldum, Türkiye’de elde ettiğim çeşitli derecelerim var. Yüzmenin son yıllarına doğru da su topuna başladım. Su topu bir takım oyunu, arkadaşlarımızla birlikte oynayarak birçok başarıya ulaştık. Su topunda da ilk antrenörümüz Osman Ağabey’di, ondan sonra benim ağabeyim Mustafa Karluk takımın başına geçti. Onunla birlikte takım yükselmeye ve hamle yapmaya başladı. Daha önce hep bize kavgacı takım derlerdi, Arap Osman her maç kavga çıkarırdı o yüzden bizi pek sevmezlerdi ama antrenör değişikliğiyle adeta çağ atladık. Sıkı bir çalışmayla 2. ligden 1. lige yükseldik, çok görkemli zamanlarımız oldu. Çok başarılı olduk, İstanbul’daki bir maçta Galatasaray’ı yenerek Türkiye 2’ncisi olduk. Çok sıkı bir idman programımız vardı, rakiplerimizi önce yüzme ile alt ediyor sonra da top tekniğimizle oyunu bitiriyorduk.”
Hali hazırda master olarak yüzme ve su topuna devam ettiğini dile getiren Karluk, Karşıyaka'ya olan bağlılığını da vurgulayarak, “Çok sıkı bir Karşıyaka taraftarıyım, fanatiğim. Futbol, basketbol, voleybol… Branş ayırt etmeden kulübümüzün tüm karşılaşmalarına gider, yakından takip ederim. Su topu ve yüzmeyi bıraktıktan sonra master takımlarında devam ettim. Masterlar olarak katıldığımız bayrak yarışlarında da Türkiye şampiyonluğumuz var. 2012 yılında 10 Kasım Atatürk’ü anma programları için Ankara’ya gittik, oradaki yarışlarda Karşıyaka’mıza Türkiye şampiyonluğunu getirdik. Masterlar olarak da çok başarılı olduk Karşıyaka’mızda kullanabileceğimiz bir havuz olursa daha da başarılı işlere imza atacağımızı düşünüyorum” dedi.
İzlem Arıgümüş
Fotoğraflar: Vehbi Moğol