Mustafa Karluk; “Karşıyaka’nın Yaşayan Efsaneleri!”
Mustafa Karluk; "Karşıyaka'nın Yaşayan Efsaneleri!"
“Karşıyaka’nın Yaşayan Efsaneleri” köşesinin konuğu; Karşıyaka Spor Kulübü Yüzme ve Su topu Takımının altın ismi Mustafa Karluk… Karşıyaka’da doğan ve hayatı boyunca yaşamının her alanında Karşıyaka için sayısız çalışmaya imza atan Mustafa Karluk, sporcusu olduğu su topu takımının başarısı için antrenörlük de yaptı. Yıllar sonra su topu masterlar takımında yine antrenör olarak hizmet etmeye devam etti.
Karşıyaka Spor Kulübü Su Topu Takımı'nın kuruluşuna yönelik önemli bilgiler veren efsane isim Mustafa Karluk şunları kaydetti: “Karşıyaka Spor Kulübü’nde yüzme branşının kurulması 1940’lara dayanıyor. Antrenmanlar o dönemde denizde yapılırmış. Şimdiki Zübeyde Hanım Nikahevi’nin bulunduğu bölgede deniz içinde kulvarlar oluşturulurmuş. Yine o yıllarda Mısır su topu milli takımı Türkiye'ye gelmiş ve maç yapacak su topu milli takımı bulamamış. Hal böyle olunca Karşıyaka su topu takımı ile maç yapılmış. O dönem, milli maç sayılmış.” Bunları duayenimiz Tahir Ağabey'den dinlemiştik.
Kendisinin su topu kariyerini hayatının en önemli zamanları olarak tarif eden Karluk unutulmaz zamanlardı diyerek açıklamasına başladı. Karluk, “Küçük yaşlarda benim İzmir dışında olduğum bir vakit annem, babam ve kardeşim Ahmet Karluk Dikili’de bir deniz motoruna binmişler. Denizde giderken bir dalga çıkmış ve batacak duruma gelmişler. Kaptanın çabalarıyla kaza oluşmadan karaya dönebilmişler. Kardeşim olay esnasında annemin kucağındaymış. Olaydan sonra annem babama;” Rahmi bir an çocuğu denize atmayı düşündüm belki yüzer de kendini kurtarır diye” demiş. Babam da bu duruma çok bozulmuş ve bu çocuklar ilk önce yüzmeyi öğrenecek demiş. Ondan sonraki yaz annemle babam Güzelbahçe tarafından ev tuttu ve biz üç ay boyunca orada yüzmeyi öğrendik. Karşıyaka’ya döndüğümüzde de babam yüzmeyi bırakmayacaksınız dedi ve bizi havuza gönderdi. Hipokampus yüzme havuzunda yüzmeye başladım. Antrenörüm Arap lakaplı Osman Ateş’ti, Karşıyaka’da ona Arap Osman denirdi. O zamanlar havuzun üstü kapalı olmadığı için sadece yaz aylarında antrenman yapabilirdik, yüzme ve su topunu birlikte yürütürdük. Bizim dışımızda bir de İzmirspor’un su topu takımı vardı, bazen bizim havuza gelirlerdi ve maç yapardık. 1 Temmuz Kabotaj Bayramı’nda da İnciraltı sahilinde çeşitli organizasyonlar olurdu, takım halinde körfez vapuru ile gider, kutlamalara katılırdık” dedi.
İDMAN İÇİN GÜNDE İKİ SEFER YAPTIM
Antrenmanlarına devam edebilmek için yolları aşındırdığını belirten Karluk, “Bir süre sonra Karşıyaka’daki Hipokampus havuzu kapandı ve Alsancak’taki Atatürk Yüzme Havuzu açıldı. Antrenmanlar için oraya gitmeye başladık. Sabah ve akşam olmak üzere günde iki kere idmanlarımız olurdu. Kardeşim Ahmet ve mahalle arkadaşım Hüseyin Siretli ile Çamlıktaki evimizden yürüyerek iskeleye gider oradan otobüsle karşıya geçerdik. İdmana gidebilmek için bunu günde iki kez tekrarlardık. Orası da açık havuzdu yine aynı şekilde sadece yaz aylarından idman yapabilirdik, ben kışları kulübün yıldız takımında basketbol oynardım. Türkiye’nin hiçbir yerinde kapalı havuz yoktu, deniz sezonunun daha uzun olması sebebiyle yüzme alanında saltanat Adana’nındı. Ben Karşıyaka Spor Kulübü’nde lisanslı olarak 13 sene yüzme ve su topu yaptım” diye konuştu.
Takımın oyuncusu iken yaşadığı en unutulmaz anısından bahseden Karluk şöyle konuştu: “Osman Ağabey’in antrenörlüğü döneminde Adana’ya Sutopu şampiyonasına gitmiştik. Arap Osman, iri yarı biriydi. Oradaki her maçımızda bir kavga, bir olay olmuştu. O zaman Adalar takımlarıyla oynamıştık onların çoğu da yabancı kökenliydi. Osman Ağabey, Karşıyaka benchinde Milli takım forması ile oturur ve ”Burası Türkiye orası Yunanistan” derdi. Maçın son dakikalarına girerken de her şey serbest der, oyundan atılanı alnından öperdi. Turnuvanın son günü Hürriyet Gazetesi Spor Servisi Müdürü Aytaç Pekkoçak, havuz kenarında Osman Ağabey’e gazeteyi gösteriyordu. Uzaktan bakıyoruz Osman Ağabey çok sinirli, sinirden kıpkırmızı olmuş bir vaziyette.
Aytaç Ağabey arka sayfaya manşet attırmış en büyük harflerle; Adana’da yapılan Türkiye şampiyonasında en centilmen takım Karşıyaka, en centilmen antrenör Osman Ateş seçildi diye. Osman Ağabey “centilmenliği bize ne yapsan uyduramazsın Aytaç, bu ne biçim hakaret“ demişti. En unutamadığım anılardan birisi de budur.”
MASTER TAKIMINI KURDUK
Üniversite hayatının bitmesi ile takımdan ayrılan sonrasında ise takımı toparlamak için kulvarlara geri dönen Karluk, “Sonrasında üniversite hayatım başladı. Ege Üniversitesi Kimya bölümünü bitirdim. Sonra yurtdışına gittim. Oradayken eski sporcu arkadaşlarımla yazışıyordum, takım çok iyi değildi. Karşıyaka’ya dönmemi ve takımın başına geçmemi istiyorlardı. Döndüğümde de gerçekten su topu takımının başına antrenör olarak geçtim. Toparladık takımı ve antrenmanlara başladık. İlk yılımızda Türkiye 2. Ligi’ndeydik, o zamanlar B Grubu denirdi. Antalya’da düzenlenen şampiyonada birinci olduk ve 1. Lig’e çıktık. Sonraki yılımızda bir sendeleme dönemi geçirdik, ligdeki takımlar bizi farkla yeniyordu. Sonra ikinci yılımızdan itibaren biraz da kapalı havuzda çalışmanın avantajını da kullanarak onları da yenmeye başladık. Ali Uysal, Suat Atkın, Hüseyin ve Hasan Egeli, Ahmet- Atıl Ertan, Uluç Serim, Bülent Onural gibi pek çok oyuncuyu milli takıma kazandırdık. Toplam 7 yıl da antrenörlük geçmişim var. Daha sonra ileriki yıllarda su topu masterlar takımını da kurduk, yarışmalara katıldık, yurtdışına gittik” ifadelerini kullandı. Ayrıca 2010 yılında, 58 yaşında iken İstanbul’daki 6,5 km. lik Uluslararası Boğaziçi Yüzme Yarışlarına da katıldığını belirten Karluk, 1 saat 07 dakikada yarışı bitirmiş.
Su topu ile ilgilenmek isteyen genç sporculara tavsiyelerde bulunan Karluk disiplin vurgusu da yaparak, “Su topu çok farklı bir spor, mesela yüzme bireysel yapılan bir sporken su topu takım halinde yapılan bir spordur. Bireysel sporlarda sadece kendinizi geliştirebiliyorsunuz. Su topunda ise yüzmenin en iyi şeklini yapmak zorundasınız çünkü takım halinde son gücünüzle yarışıyorsunuz. İçinde yüzme var, takım halinde organize olma, rakiple mücadele etme, oyun kurma ve bireysel mücadele de var.
Örneğin; bu sporu yapan herkes kişisel yaşamında da başarılı olmuştur çünkü aynı zamanda zekayı da geliştiren bir spor. Su topu yapmak isteyen gençlere tavsiyem öncelikle mümkün olduğunca küçük yaşlarda başlamaya çalışsınlar. Su ile ilgili hiçbir sorunları olmamalı, tüm kaygı ve korkularından kurtulmaları lazım.
Su ile tartışmayacaklar. Kara ve ağırlık idmanları da önemli, ihmal edilmemeli. Sürekliliğe de dikkat edilmeli, tüm çalışmalar disiplinli ve düzenli olmalı” açıklamasında bulundu.
KARŞIYAKA YÜZME VE SUTOPU ŞUBESİ
Karşıyaka Spor Kulübü'ne su topu şubesini geri kazandırmayı hedefledikleri aktaran Karluk, “Dr. Uluç Serim başkanlığında oluşturulan çok güçlü bir yönetim kurulumuz var. Belediye Başkanımız Cemil Tugay’ın da havuzu kullanmamız ve yararlanmamız için sözü var. İnşallah pandemi dönemi sonrasında ana yönetimin de şubemizi onaylaması ile kulübümüze şubesini geri kazandıracağız, başarılı olacağız” dedi.
İzlem Arıgümüş