Kasım sonbahardır…
Yağmur, en çok bu ayda yağar insanın yüreğine yüreğine…
Köşe bucak kaçanı değil, gönülden seveni, gönülden savaşanı sever Kasım…
Ertelenmiş ümitler kıpırdar, yorgunluklar unutulur, gizli kalmış umutlar yola çıkar Kasım’da…
Kasım, yiğitlerin harman olduğu, saklı duyguların yaşandığı, yeşil ve kırmızı renklerin birbirine delicesine sevdalandığı aydır…
Kasım, Karşıyaka sevdalılarının en çok sevdiği, en çok heyecan duyduğu, en gururlandığı ayın adıdır…
Yüz yedi yıl boyunca birçok badire atlatarak, her türlü zorluğa rağmen onuruyla günümüze kadar gelme başarısını gösteren Kaf Sin Kaf’ı bizlere armağan etmiştir Kasım…
Bir avuç Karşıyaka sevdalısı, 1905’de Alaybey’deki bir evde günlerce gizli gizli buluştu, bıkmadan usanmadan heyecanla, hararetle tartıştı ama düşlerindekini yaşama geçiremedi…
Düşleri gerçekleşmedi ama kıvılcım çakılmıştı bir kere bu işin geri dönüşü yoktu…
Takvimin yaprakları 1912’nin Kasım’ını gösteriyordu…
Anadolu’muzun yangın yeri gibi olduğu yıllardı…
Bir tarafta Balkan Savaşı…
Öbür tarafta azınlıkların baskısı altında bitmiş tükenmiş bir İzmir…
Karşıyakalılar ise…
Kentine, vatanına, toprağına, bayrağına, özgürlüğüne delicesine sevdalanmış direniyorlardı…
O kahpe ve şerefsiz günlerde, Kadızade Zühtü Bey ve arkadaşları çocuk denilebilecek bir yaşta Omiros’un arsasında toplandı, maç yapacaklardı…
Bir yağmur, bir yağmur ki maç yapamadan koşarak bir zeytin ağacının altına sığınıldı…
İşte o zeytin ağacının altında, işte o yağmurlu bir Karşıyaka gününde…
Bundan tam 107 yıl önce o yiğitler, o yiğit Karşıyakalı gençler “Kaf Sin Kaf’ın” meşalesini ateşledi!
1905’de Alaybey’deki evde çakılan kıvılcım artık tutuşmuştu…
O gün Cordeliodan, Karşıyaka’ya, Karşıyaka’dan, Kaf Sin Kaf’a kadar uzanan bir destan yazıldı…
Kötülüğün, kahpeliğin, namussuzluğun, şerefsizliğin iktidarı yerle bir edildi…
Bugün 1Kasım direnişin günüdür…
Bugün Karşıyakalıların, Karşıyaka’nın doğum günüdür…
Yeşilini İslam’dan, Kırmızısını Türklükten alan kulübün kuruluşunun yıldönümüdür
İyi ki doğmuşsun büyük Kaf Sin Kaf’ım…
Bugün bütün Karşıyakalılar biz de seninle doğduk…
Bugün bizim bayramımız…
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün armağanı ay ve yıldızımız göğsümüzün üzerinde yüreğimizin sesini dinleyerek parıldıyor…
Türkiye’nin en büyük kulübü tarihinin en zorlu günlerini geçiriyor geçirmesine, ancak, umudumuz asla tükenmedi, hiçbir zaman umutsuzluğun esiri olmadık Zümrüd-ü Anka kuşu gibi küllerinden doğmasını biliriz, o yürek, o sevda, o inanç, bizde her zaman var…
Büyük Karşıyakalılar! Bizlere yılgınlık yakışmaz…
Kalkın ayağa… Haydi, hemen kalkın.
Haykırın…
Haykırın ki dağ taş inlesin…
“Biz Karşıyakalıyız…
Biz Kaf Sin Kaflıyız…
Biz Yeşil-Kırmızıya sevdalıyız…” diye.
Evet, bugün Karşıyakalılara 107 yıldır büyük onur yaşatan Kaf Sin Kafımızın doğum günü…
Nice yıllara Kaf Sin Kaf’ımız…
Nice yıllara.