DOLAR 35,2068 0.3%
EURO 36,7672 0.92%
ALTIN 2.968,331,32
BIST 9.724,50-0,42%
BITCOIN 34337270,37%
İzmir
10°

ORTA ŞİDDETLİ YAĞMUR

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

Başka Bir Hayat Yolunda 550  Gün!..

Başka Bir Hayat Yolunda 550 Gün!..

ABONE OL
Haziran 11, 2022 16:27
Başka Bir Hayat Yolunda 550  Gün!..
0

BEĞENDİM

ABONE OL

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, göreve seçildiği 31 Mart 2019’dan bugüne uzanan 550 günün hikâyesini anlattı. “Başka bir hayat mümkün” diyerek çıktıkları yolda kararlılıkla yürüdüklerini belirten Soyer, 2026 yılındaki Botanik Exposu’nun İzmir’de yapılacağının müjdesini de verdi.

 “Biz hepimiz birlikte varız ve birbirimize muhtacız. Biz aslında birlikte İzmiriz” diyen Başkan Soyer, “Biz aslında birlikte İzmiriz. Barış içinde bir arada yaşamanın yollarını hep birlikte bulacağız, ya bir yol bulacağız ya da bir yol yapacağız. Göreceksiniz yapacağız, çünkü bu bizim ortak kaderimiz. Biz buna muktediriz” diye konuştu.

31 Mart 2019’da yapılan yerel seçimlerde yüzde 58’in üzerindeki oy oranıyla tarihi bir başarı elde eden İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, görevdeki ilk 550 gününün değerlendirmesini kentin farklı kesimlerinden temsilcilerin davet edildiği bir toplantıyla yaptı. Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi’nde “İzmir’de Başka Bir Hayat Mümkün” başlığıyla düzenlenen toplantı pandemi önlemleri nedeniyle seyreltilmiş oturma düzeniyle yapıldı.  Başkan Tunç Soyer, dokuz ana başlık altında yaptığı sunumda hayata geçirilen demokratik yerel yönetim uygulamalarını, tarımı kalkındırmaya yönelik çalışmaları, yoksulluğu ve eşitsizliği azaltmaya, istihdamı geliştirmeye yönelik sosyal projeleri, doğa dostu icraatları, ulaşım alanında atılan adımları, pandemi sürecindeki dayanışma odaklı kriz yönetim modelini, kentsel altyapı yatırımlar ını, kültür ve sanat alanındaki çalışmalarla İzmir’i dünya kenti haline getirmeyi hedefleyen atılımları anlattı.

Demokrasinin 550 günü
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, seçim kampanyası sürecinde “üç cemre” başlığı altında özetlediği İzmir vizyonuna atıfta bulunarak başladığı sunumda seçimin ardından en az oyu aldığı Kiraz’ın Dokuzlar köyüne ziyaretini hatırlattı. İzmir’deki temel çıkış noktalarının şehrin yerelden kalkınma mücadelesini büyütmek, refahı artırmak ve adil dağılımı sağlamak olduğunun altını çizen Başkan Soyer şunları kaydetti: “İzmir’de bir kent koalisyonu kuracağız ve herkesi dinleyeceğiz demiştik. Bu vaadimizi yerine getirirken, İzmir’deki sivil toplum kuruluşlarıyla ve meslek odalarıyla düzenli toplantılar yapıyoruz. Her kesimin taleplerini dinleyerek politikalar üretiyoruz. Merkeze uzak mahallelerimize gidip muhtarlarla toplantılar düzenliyoruz. Seçimlerde vaat ettiğimiz gibi, Seyyar Makam aracıyla Belediye bürokratlarımızla bir likte özellikle arka mahallelere gidiyoruz. Muhtarlara ve vatandaşa dokunma imkanı buluyoruz, talepleri yerinde dinleyip sorunları hızla çözmek için hemen belediye ekiplerimizi yönlendiriyoruz.”
 
İzmir’de başka bir tarım
Başkan Tunç Soyer, geride kalan 550 günlük sürede İzmir tarımını çeşitlendirmek ve ürünlerin satışını desteklemek için birçok adım attıklarını belirterek şunları kaydetti: “Köylerin mahalle statüsüne geçmesiyle, Türkiye tarımı toplumun hiçbir kesiminin inkar edemeyeceği bir düzeyde zarar gördü, örselendi. Biz, hem bu büyük adaletsizliğe son vermek, hem de İzmir ekonomisine güç kazandırmak için başka bir tarım mümkün diyoruz.” Başka Bir Tarım Mümkün vizyonunun, dört temel ilkeye dayandığını belirten Başkan Soyer, şöyle konuştu: “Birincisi yerli tohuma ve yerli hayvan ırklarına sahip çıkmak. İkinci ilkemiz, ürünlerimizi işlemek ve katma değerini yükseltmek, markalaştırmak. Üçüncüsü bir araya gelerek güçlenmek, yani kooperatifleşmek. Ç&uum l;nkü küçük üreticinin hayatta kalabilmesi için bir araya gelmesi ve haklarını birlikte savunması şart. Son konumuz ise ürünü, ulusal ve uluslararası piyasada pazarlamak. Bu noktada Belediye şirketimiz İZFAŞ, yaşamsal bir önem taşıyor. Markalaşma, e-ticaret ve ihracat konularında tecrübesi olmayan küçük üreticilerimizi, fuarlarımız ile dünyaya açıyoruz.”

35 özel tasarımlı park geliyor
Başkan Soyer, doğaya dair politikalar üretmenin ve uygulamanın yerel yönetimlerin de asli görevlerinden biri kabul edildiğini belirterek bu kapsamda yaptıkları çalışmaları ise söyle özetledi: “Yaşayan Parklar adını verdiğimiz çok özel 35 parkı, şehrin çeperindeki Meles Vadisi, Gediz Deltası, Yamanlar Dağı ve Yarımada’da Olivelo Alanı’ndan başlamak üzere tüm il geneline yayıyoruz.”
 
Kişi başına 30 metrekare yeşil alan
Yeni stratejik planla yeşil altyapıyı, yeşil alanların artırılmasını, en temel altyapı önceliklerinden biri kabul ettiklerini dile getiren Soyer, “Bu doğrultuda, İzmir’de kişi başına düşen yeşil alan miktarını iki kat arttırmak; 16 metrekareden 30 metrekareye çıkarmak için tüm teknik çalışmaları tamamladık. Avrupa Kalkınma Bankası’ndan alınan hibeyle hazırladığımız Yeşil Şehir Eylem Planımız, bu yılın sonunda Belediye Meclisimize sunulacak ve yeşil altyapıyla ilgili pek çok yatırımımızı da hızlandıracak” dedi. Gediz Deltası için UNESCO Dünya Doğa Mirası başvurusunu gerçekleştirdiklerini ifade eden Soyer, “İzmir, Avrupa Birliği’nin en yüksek bütçeli hibe programı olan HORIZON 2020 kapsamında hazırladığı proje ile 2,5 milyon euro hibe almaya hak kazandı. Bu projede ilk örneklerini gerçekleştirdiğimiz doğa esaslı peyzaj çözümlerini Peynircioğlu Deresi’nde uyguladık ve şimdi tüm şehre yaygınlaştırıyoruz” dedi.

Bekir Coşkun ve Pako’nun anısı yaşatılacak
Başkan Soyer, Bornova Gökdere’de sokak hayvanları için Avrupa standartlarında rehabilitasyon ve sahiplendirme merkezinin temelini attıklarını duyurdu. İsmini yakın zamanda kaybettiğimiz doğa dostu usta gazeteci Bekir Coşkun’un anısına ithafen Pako koyacaklarını belirten Soyer, “35 bin metrekare alana kurulu Köpek Rehabilitasyon ve Sahiplendirme Merkezimizi, 2021 yılında tamamlayacağız” dedi.

Arka sıradakiler için “Acil Çözüm”
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, her türlü ayrımcılık ve nefret söylemiyle mücadele ederek bir arada yaşamı teşvik ettiklerini, barış ve insan hakları kültürünün şehrin her köşesine yayılmasını sağlamak amacıyla Kentsel Adalet ve Eşitlik Şube Müdürlüğü’nü kurduklarını söyledi. Değişimin sırrının İzmir’in arka mahallelerindeki sorunları görmek ve dinlemek olduğunun altını çizen Soyer şöyle devam etti: “Arka mahallelerdeki sorunları yerinde tespit edip ihtiyaçlarına kısa sürede cevap verebilmek için Acil Çözüm ekipleri oluşturduk. Ekiplerimizle birlikte bu mahallelere gidip dinliyoruz ve sorunları en hızlı şekilde çözüyoruz. Acil çözüm ekibi, hem belediyenin iş yapma hızını artırıyor, hem de tüm İzmirliler arasındaki bağları güçlendiriyor.”

Masal Evleri’nin, arka mahallelerde yaygınlaştırılan en değerli projelerden biri olduğunu dile getiren Tunç Soyer, “Çocukların becerilerinin geliştirilmesi için kurduğumuz Masal Evleri’nin amacı; çocuklar için fırsat eşitliği yaratmak. Burada çocuklar eğlenerek eğitim alırken, annelerine yönelik Meslek Fabrikamız tarafından meslek edinme ve beceri kursları veriliyor. Şu ana kadar açtığımız 6 Masal Evi’nde; çalışmayan 275 kadınımıza kurslar verdik, vermeye devam ediyoruz” dedi. Başkan Soyer, Süt Kuzusu projesinin yeni üretici kooperatifleri ile birlikte gelişerek 30 ilçeye ulaştığını da vurguladı.

Toplumsal cinsiyet eşitliği
Kadınların yaşamın her anına dahil olması; demokrasi, barış, eşitlik ve adalet duygusunun gelişmesinde hayati bir önem taşıdığına dikkat çeken Başkan Soyer, “Bizim, kadınların işgücüne ve karar alma mekanizmalarına katılımı konusunda büyük bir sorumluluğumuz var. Kırsal kalkınma projelerimizde, Halkın Bakkalı, üretici ve semt pazarlarında kadın üreticilerimize öncelik sağlıyoruz. Meslek Fabrikamızda, kadınlara meslek kazandıran istihdam garantili eğitimler veriyoruz. Kadınlara bütüncül hizmet sunduğumuz Anahtar sosyal yaşam merkezlerinin ilkini 25 Kasım Kadına Karşı Şiddetle Mücadele Günü’nde Örnekköy’de hizmete açıyoruz ve sayılarını daha da artıracağız” diye konuştu.

Ulaşımda dev adımlar
Başkan Soyer, yüzde 12’lik kısmı tamamlanmış halde devraldıkları Narlıdere metro inşaatını 125 Milyon Euro yatırım ile yüzde 65 tamamlanma oranına getirdiklerini belirterek şunları kaydetti: “Merkezi hükümet desteği olmaksızın sadece kendi kaynaklarımızla 11,2 km metroyu söz verildiği tarihte, vaktinde bitireceğiz. Temmuzda Metro tünelini açıp bitirmiş olacağız. Türkiye tarihinin en uygun maliyetiyle, en hızlı inşa edilen bu metroyu 2022’de İzmirlilerin kullanımına sunacağız. Uzun zamandır mücadelesini verdiğimiz ve İzmir tarihinin en büyük yatırım projesi olan Buca Metrosu’nu hayata geçirme yolunda çok ilerledik. İlk iş olarak uluslararası finans kuruluşlarından yatırım fırsatları doğurmak için yoğun bir çalışmaya girdik.  Şu an Avrupa İmar Bankası liderliğinde ve 125 Milyon Euro katkısı ile kurduğumuz finansal ortaklığa Karadeniz Kalkınma 115 Milyon Euro, Fransız Kalkın ma 125 Milyon Euro, Asya Altyapı ve Yatırım Bankası 125 Milyon Euro katkı yapmak konusunda ilke kararı almış bulunuyorlar. Toplam 490 Milyon Euro yatırım yapmaları konusunda mutabakat oluşturduk. Çiğli Tramvay hattımızın yapım ihalesini iki hafta içinde, 5 Kasım 2020’de gerçekleştiriyoruz. 11 kilometrelik Çiğli Tramvayı, Karşıyaka Tramvayı’nın devamı niteliğinde ve 14 istasyondan oluşuyor. Çiğli tramvayı 2023 yılında hizmete girecek. İzmir’i, demir ağlarla örüyoruz. Otobüs filosunun üçte birini yeniledik. 451 yeni otobüs aldık. Bu alımla ülke genelinde 2020’de tek kalemde gerçekleşen en büyük otobüs ihalesine imza attık. Avrupa’nın en genç deniz filosuna sahip olan İZDENİZ, yeni gemilerle güçlenmeye devam ediyor. Ağustos ayında sefere başlayan Fethi Sekin Arabalı Vapuru’ndan sonra Uğur Mumcu Arabalı Vapuru da filoya dahil olmak iç ;in gün sayıyor. İzmir Bisiklet ve Yaya Eylem Planı’nı hayata geçiriyoruz. İzmir’de kent içi bisiklet altyapısını güçlendiriyor, bisikleti toplu taşıma araçlarıyla entegre ediyoruz.”

Kriz belediyeciliği
Göreve gelir gelmez Toplum Sağlığı Dairesi Başkanlığı’nı kurduklarını söyleyen Başkan Soyer, pandemi koşullarına göre çok hızlı bir kurumsal yenilenmeyi hayata geçirerek Türkiye’de örneği olmayan bu uygulamaya “Kriz Belediyeciliği” adını verdiklerini dile getirdi.

Başkan Soyer, pandemi başlar başlamaz doktorlardan, sağlıkçılardan, akademisyenlerden oluşan bir bilim kurulu kurduklarını vurgulayarak şöyle devam etti: “Halkın Bakkalı’nı, Askıda Kitap’ı, Askıda Fatura’yı tüm İzmirlilerle birlikte hayata geçirdik. Pandemi döneminde uzaktan eğitimde; evinde internet ve bilgisayarı olmayan öğrencilerimiz için belediyemiz imkânlarını seferber etti. Belediye tesislerimizi eğitim merkezlerine dönüştürdük. Ayrıca interneti olmayan 20 bin öğrenciye 4 GB internet, 3 bin öğrenciye de tablet dağıtıyoruz. İzmir Büyükşehir Belediyesi covid-19 salgınıyla mücadelede vatandaşların maskeye ücretsiz erişimini kolaylaştırmak için, maskematik uygulamasını başlatan ilk belediye oldu. Pandemide ürettiğimiz çözümlerle sadece Türkiye’ye değil dünyaya da ilham verdik.”

Yaşam kalitesi artıyor
Seçim kampanyası döneminde dile getirdiği rekor asfalt yılları yaşanacağına yönelik söylemini hatırlatan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Soyer, “Hem ana arterlerde hem kent içindeki caddelerde çok özenli bir çalışma yürütüyoruz. İZBETON ekiplerimiz trafik yoğunluğunun büyük ölçüde azaldığı salgın sürecinde kentin dört bir yanında asfalt serimi, parke kaplama, kilit taş döşeme işlerini yoğunlaştırdı. Türkiye’de en fazla köy yolu yapan belediyeyiz” dedi.
İzmir’de, Türkiye’nin hiçbir yerinde olmadığı kadar yerinde kentsel dönüşüm yapıldığını da vurgulayan Soyer, “Biz insanların komşularını seçme hakkını koruyarak, yani yaşam kültürünün aynı kalmasına dikkat ederek kentsel dönüşüm yapıyoruz. Ege Mahallesi’nde ihale sonuçlandı. Örnekköy’de üçüncü ve dördüncü etaplar sırada. İnsanca barınma bir kent hakkıdır. Biz de bunu sağlamak için canla başla çalışıyoruz” diye konuştu. Başkan Soyer,  Yeni Otogar projesinin uluslararası bir mimari proje yarışmasıyla belirlendiğini sözlerine ekledi.
 
Körfez’de yüzmek hayal değil
Levent Marina tesislerinin kiralanmasıyla İZDENİZ’e ait gemilerin barınma ve onarım yeri sorununun çözüldüğünü ayrıca bu tesislerde denize ulaşamayan arka mahallelerdeki çocukların da deniz sporlarıyla buluşacağını söyleyen Soyer, “Güzelbahçe’de kent merkezine çok yakın bir noktada mavi bayraklı halk plajımızı açtık.  Bir gün Karataş ve Karşıyaka’da da plaj yapıp mavi bayrağı göndere çekmenin gururunu yaşamak istiyoruz. ‘Körfezi temizleyeceğiz, Konak’tan Karşıyaka’ya yüzeceğiz’ demiştim, bu sözümün arkasındayım. Doğanın kendini yenilemesi mümkün. Biz eğer gerekeni yaparsak ve kirlenmesini engellersek Körfez de kendi kendini temizleyecek aslında. Yağmur suyu ile pis su kanalları maalesef aynı yere toplanmış ve sonuçta Körfez’i kirletmiş. Biz bu kirliliğe son verince, Körfez de kendini yenileyecek. Körfez’in doğal akıntısı ve dip dalgaları temizliği zaten yapıyor. 378 km’lik bir kanal ihalesine çıkıyoruz. Yağmur suyu ile pis suyu ayrıştıracağız. Yağmur suyunu Körfeze akıtacağız. Pis suyu arıtma tesisine göndereceğiz. Ve ben körfezde yüzeceğim. Körfezde yüzeceğiz.”

İzmir şehir tiyatrosuna kavuşuyor
Sadece tüketen değil, sanatın yedi dalında üretim yapan, yeni ekollerin doğmasını sağlayacak bir iklim yaratmak istediklerini dile getiren Başkan Soyer, “Bunu İzmir’in her noktasında, arka sokaklarında da yapmak istiyoruz. Planladığımız çalışmalardan biri Yeni Alsancak Projesi. Liman arkası bölgesinin sanat ağırlıklı bir kalkınma ve cazibe merkezi olarak aktifleşmesi için bu bölgede Elektrik Fabrikasına talip olmuş, açılan ihaleyi kazanmıştık. Ancak anlayamadığımız sebeplerle ihale iptal edildi. Ama biz yılmadık. Tarihi Yıldız Sinemasını ve Bıçakçı Han’ı satın aldık. Bu iki güzide yapının restorasyon çalışmalarını hızla tamamlayacağız. Geçmişlerine yakışacak şekilde şehrimizin gözde kültür ve sanat merkezleri haline dönüştüreceğimiz iki yapı, bulundukları Basmane bölgesinde ışıl ışıl parlayacak. Sinema İzmir projesi ile ‘Filminizi İzmir’de çekmek için iyi bir sebebiniz olacak’ diyoruz. İlk adımımız, İzmir Sinema ofisini kurmak oldu. İzmir Sinema Ofisi; daha fazla sayıda sinema filmi, televizyon dizisi, klip, reklam filmi gibi prodüksiyonların İzmir’de çekilmesi için kolaylaştırıcı ve şehrin cazibesini arttırıcı bir rol üstleniyor. İzmir’de Sinema Müzesi’ni de kuruyoruz. Bu müze de İzmir’e yakışır bir merkez olacak. Ülkemizin opera binası olarak inşa edilen ilk yapısını, İzmir’e kazandırıyoruz. Mavişehir’de, Opera İzmir’in inşaatı tüm hızıyla sürüyor. İzmir’de yaratıcı endüstrileri desteklemek için çalışmalarımız bunlarla sınırlı değil. Büyük bir özlemle beklenen İzmir Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatrosunu hayata geçiriyoruz, yeni yılda İzmir Şehir Tiyatrosuna kavuşacak.  İzmir kültürün sanatın daha güçlü bir yaşam bulacağı bir kent olacak.”

Dünya kenti İzmir
Kent refahını artırmak için, İzmir’in iade-i itibarının peşine düştüklerini söyleyen İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Soyer, “Dünya ile kurduğumuz bağ sayesinde hem ekonomik, hem kültürel, hem sosyal alışverişlerimizi artırıp İzmir’de daha zengin bir hayat inşa ediyoruz” dedi. Başkan Soyer, hem turizm hem de ekonomik ilişkiler için kurulan Moskova ve Brüksel ofislerinin işlemlerinin tamamlandığını belirterek şunları kaydetti: “Çin, ABD ve Almanya tanıtım ve ekonomik işbirliği ofislerimiz de pandeminin yatışması ile hayata geçecek. Böylece İzmir’e hem turist hem yatırım çekeceğiz. Dünya’nın en önemli kültür etkinliklerinden birisi olan Dünya Belediyeler Birliği Kültür Zirvesini 2021 yılında İzmir’de düzenleyeceğiz. Dünya’nın önde gelen kültür üreticileri, sanatçıları, kanaat & ouml;nderleri İzmir’e gelecekler, kentimizi kültürümüzü tanıyacaklar. Bu zirve daha büyük hedeflerimizi, örneğin İzmir’i Avrupa Kültür Başkenti yapmak hedefimizi gerçekleştirmekte bir sıçrama tahtası olacak. Dünya’nın en büyük yemek gastronomi fuarı Terra Madre’yi ilk defa Anadolu’da düzenleme hakkını İzmir’e kazandırdık. 2022 yılında düzenleyeceğimiz Terra Madre yani Toprak Ana Yemek Festivalinde lezzetlerimizi ve tarımsal ürünlerimizi 100’ün üzerinde ülkeden gelecek on binlerce misafire tanıtma fırsatı bulacağız.”

2026 Botanik EXPO’su İzmir’de
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, İzmir’in dünyaya tanıtılması açısından büyük önem taşıyan bir haberi de ilk kez toplantıda duyurdu. Soyer, “2026 Botanik EXPO’sunu İzmir’de düzenleyeceğiz. Botanik Expo kentimizdeki süs bitkileri sektörünü ateşlerken, kentimizin hem kalkınmasına hem de uluslararası tanınırlığına büyük katkı yapacak.  Botanik Expo, 2030 Dünya Expo’suna giden yolda önemli bir kilometre taşı olacak” dedi.  

Batı’da da Doğu’da da güven oluşturduk
Başkan Soyer, belediyenin finansal alandaki başarısına ilişkin olarak da şunları kaydetti:
“Uluslararası Finans Kuruluşları ile yoğun bir çalışma dönemi geçirdik ve çok somut sonuçlar aldık. Böylece dev altyapı yatırımlarına olanak yaratan kaynaklarımızı hem artırdık hem de çeşitlendirdik. Karadeniz Kalkınma Bankası gibi kuruluşlardan İzmir tarihinde ilk defa yatırım aldık. Asya Altyapı ve Yatırım Bankasından Narlıdere Metro inşaatı için aldığımız yatırım, banka tarafından dünyada herhangi bir belediyeye verilen ilk altyapı kaynağı oldu. Böylelikle belediyemiz sadece Batı dünyasının değil aynı zamanda Asya kaynaklarının da güvenini kazanmış oldu. Yarattığımız bu güven ekonomik sektörlerimize dinamizm kazandırdı.”
Biz İzmiriz…

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer konuşmasının son bölümünde ise dünyada hüküm süren adaletsizlik ve emek sömürüsüne dikkat çekti. İnsanlığın bu iki gerçekle birden yüzleşmek zorunda olduğunu belirten Soyer, konuşmasını şu sözlerle noktaladı: “İzmir’de bir yandan limanla, teknolojiyle, demokrasiyle, tarımla, turizmle refahı büyüteceğiz… Bir yandan da bu adaletsizlikle, haksızlık, hukuksuzlukla, yoksullukla, bölünmüşlükle mücadeleye devam edeceğiz. Emin olun kazanacağız.  Bunu hep birlikte başaracağız. Çünkü biz hepimiz birlikte varız ve birbirimize muhtacız. Biz aslında birlikte İzmir’iz. Barış içinde, aşkla bir arada yaşamanın yollarını hep birlikte bulacağız, ya bir yol bulacağız ya da bir yol yapacağız. Göreceksiniz yapacağız, çünkü bu bizim ortak kaderimiz. Biz buna mukt ediriz. Diyorum ya, Biz İzmiriz.”

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.

error: Kopyalamayın ! Her hakkı saklıdır .