0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Ünal Tümin; İzmir Nire Van Nire!

 Sevgili okurlarım, 1 aya yakın süredir sizlerle Ege’nin İzmir, Bergama, Kuşadası, Denizli illerinde gezinip oralardaki önemli olayları bu köşemde gündeme getirdim. Sanırım başlığa bakıp, bugünkü rotamızı nereye çevrildiğimi ve sizleri nereye götüreceğimi de fark etmişsinizdir!

Evet bugün “Anlıyım, şanlıyım Vanlıyım” seslerinin yükseldiği 1725 rakımlı 19.069 km. kare yüzölçümü ile Türkiye’mizin 6. büyük ili Van’daki dostlarla buluşacağız. Ne güzel bir tesadüf ki, bugün Mustafa Kemal Atatürk’ün emin ellere, Türk Gençliğine emanet ettiği Cumhuriyetimizin 98. yılını gururla kutlayacağız. Tabii ki, 2 yıl sonra da 100’ncü yıla hazırlanacağız…

*

27 Mayıs 1960 İhtilalinin akabinde askeri hükümetin aldığı ilk karar lise mezunlarının Yedek Subay Öğretmen olarak görevlendirilmesi şeklinde olmuştu. O sıralar bir yandan gazetecilik yaparken bir yandan da  İzmir İktisadi Ticari Bilimler Akademisi’nde okumama rağmen karara uyarak Bayburt’un en yüksek rakımlı köylerinden olan Ortuku’ da (şimdiki adı, Dağ Bayır) görev aldım. Daha sonraları bir süre bu iki görevi yürüttüm. Kahramanlar İlkokulu’nda değerli öğrenciler yetiştirdim. Geçen hafta “kitapların efendisi” başlığı ile anlattığım Ercan Günaydın gibi Mustafa Iğdır’ da bu kabiliyetlerdendi. Yeri geldikçe yurt sathına görev alan bu başarılı öğrencilerimi tanıtacağım…

1960- 62 yıllarında Erzurum- Gümüşhane- Bayburt arasında Kop Dağlarını, Bayburt- Gümüşhane- Trabzon arasında da Ziganaları aşarak coğrafi ve de dağlar arasındaki bölgeleri görebilme şansını yakaladım. Daha sonraları Pegasus Hava Yolları’nın Van Ferit Melen Havaalanı’na yaptığı ilk sefere gazeteci olarak katılarak Doğu Anadolu Bölgesi’nin volkanik dağlarla kaplı çukur kesiminde bulunan Türkiye’nin en büyük gölü olan Van Gölü ve de çevresini görme fırsatını yakaladım. İşte öğrencilerimden Mustafa Iğdır’ın Van’ın Edremit ilçesi Beden Terbiyesi Spor Müdürlüğü yapması ve orada 12 yıldır bulunması sebebiyle kendisini aradım ve onun bilgileri ile sizlere Van’ da bir ufuk turu attıracağım!

* * *

Mustafa Iğdır, 1961 İzmir doğumlu, evli ve 1 çocuk babası. Öğrenimini Kahramanlar İlkokulu, Alsancak Ortaokulu, Namık Kemal Lisesi’nde yaptı. 9 Eylül Üniversitesi Eğitim Fakültesi Beden Eğitimi bölümünden 1983 yılında mezun oldu. İzmir Gençlik ve Spor İl Müdürlüğünde Yüzme Antrenörü olarak göreve başladı. 2008 yılında kurumun açmış olduğu “Görevde Yükselme” Sınavına girerek Van’ın Edremit ilçesine Spor İlçe Müdürü olarak atandı. Bundan sonraki süreçte “Araştırmacı” olarak unvan değişikliğine uğramış! Halen Van Gençlik ve Spor İl Müdürlüğünde Van Olimpik Yüzme Havuzu Tesis Amirliği görevini sürdürmekte…

Aslına bakarsanız, Mustafa’nın ilkokul atletizm takımında Yüksek Atlama branşında resmi spor yaşantısı başladı. Ortaokul ve lisede atletizm (2 Türkiye Rekoru Yıldız Erkekler de 50 m. Salon rekoru ve 4×200 Bayrak takım rekoru) lise ve sonrasında futbol (Çayırlıbahçe, Altay, Tekelspor, Selçuk Efes takımlarında) oynadı. Yüksekokulda Yüzmeyi Uzmanlık branşını seçti. 20 yıldan fazla Yüzme Milli Takımlarında görev aldı. Uluslararası düzeyde yüzlerce sporcu yetiştirdi…

Kendisine ‘İzmir nere, Van nere?’ diye klasik bir soru sordum. İşte cevabı: “Bu ülkede yaşıyorum. Bu topraklar bizim. Memurum. Görevim; kamu hizmeti. 1850 km. uzaklıkta da, 1700 rakımlı olsa da buraları bizim vatanımız. Buradaki insanlara da İzmir’deki gibi hizmet etmek için geldim ve bir çok güzel şey yaptığıma inanıyorum.”

‘İzmir’den 1850 kilometre uzaklıkta yaşam nasıldır?’ sorusunu da sizler için sordum. Bakın neler anlattı:

“2009 yılında Van’da göreve başladım. Van’daki yaşamın beklentilerimin çok üzerinde olması beni çok mutlu etti. İlk kez İzmir’imden ayrılmıştım. İlk zamanlar çok zorluklar çektim. Bence Van, doğunun her kesiminden göç alan ‘Cazibe Merkezi’dir. Doğa ve İklim açısından doğunun en ılıman kentidir Van. Buraya gelmeden önce, karşılaşacağım insanlar beni düşündürüyordu! Ancak, umduğum gibi olmadı. İnsanları büyüklerine son derece saygılı, taziye ve düğün gibi özel günlerdeki hassasiyetleri çok yüksek. İzmir’de yaşayamadığım, burada beni etkileyen en güzel duygular bunlar. 2011 yılında yaşadığımız deprem gerçekten çok üzücüydü. Hala olumsuz etkilerini ekonomik ve sosyal olarak yaşamaktayız. Gençlik ve Spor İlçe Müdürü olarak Van’ın Edremit ilçesine gelerek ayağımın tozu ile “kano ve kürek” çalışmalarının  yapılabileceği bir ‘Su Sporları Merkezi’ yapımına başladık. Çok gözde bir yer mekan olarak Yüzme, Kano, Kürek branşlarında 2010 yılından beri hizmet vermektedir. Van halkı ise tüm ülkede olduğu gibi futbol ile yatıp, futbol ile kalkıyor. Süper lig özlemi ile yanıyorlar. Diğer branşlarda faaliyetler tabii ki yürütülmeye devam ediyor. Bizde Yüzme Sporunun bir ucundan tuttuk. Çok kısa sürede Doğu ve Güneydoğuda ismimizi duyurduk. Müsabakalarda birçok dereceler elde ettik. Deprem, pandemi ve federasyonun ilgisizliği (tüm doğu ve güneydoğu illerinde) olumsuz olarak kendini hissettiriyor. Her şey Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü çatısı altında yapılmaya çalışılıyor. Güçlü kişi ve kurumlardan kulüpleşme konusunda destek alamamanın sıkıntısı yaşanıyor.”

Van Gölünü de şöyle anlattı bana: “Gerçekten bir doğa harikası. Van’ın kalbidir göl! Herkesin görmesi gerekiyor. 3755 kilometrekare ve tüm çevresi 395 km. uzunluğunda, derinliği 450 metre, sodalı -tuzlu;  içinde ‘Van Gölü Canavarı’ yaşamayan (!) pırıl pırıl sahilleri olan (yüzme alanları) dünyanın en önemli doğa harikasıdır. Doğası, Tarihi yapısı, gezilecek yerleri, Kedisi, İnci Kefali, yemekleri ve özellikle de kahvaltısı ile gerçekten ‘Doğunun İncisidir’ Van. Ben çok sevdim, 12 yıldır buradayım.”

9 Eylül Gazetesi