0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Gazcı Erol’un Adı Sonsuzluğa Taşınıyor!

Karşıyaka Belediye Meclisi gerçekleştirdiği toplantıda Karşıyaka Spor Kulübü’nün efsane futbolcularından ve efsane başkanlarından olan Erol Özışıkçılar’ın “Namı Diğer Gazcı Erol” adını sonsuzluğa kadar yaşatmak için verilen önergeyi oy birliğiyle kabul etti…

Önerge gerekli çalışma yapılması için Kültür Turizm ve Spor Komisyonuna gönderildi…

Karşıyaka Belediye Başkan Yardımcısı Ahmet Diker, Erol Özışıkçılar adına verilen önerge için söz alarak bir konuşma yaptı…

İşte o konuşma:

“Sayın Başkanım, değerli meclis üyesi arkadaşlarım;

Erol Özışıkçılar ‘Namı Diğer Gazcı Erol…’

Gazcı Erol’un öyküsü Kaf Sin Kaf’ı süper ligde ve Avrupa Kupaları’nda görmek isteyenlerin öyküsüdür… ‘Gazcı Erol’ Karşıyakalıların örnek aldığı onurlu bir adamdır. Onlara göre Karşıyaka’nın yeri Barcelona’nın, Juventus’un, Real Madrid’in yanıdır… İnançlı, kendine güvenen, hırslı bir Karşıyakalının başka bir hedefi olamaz diye düşünürler …

Erol Özışıkçılar; ya da namı diğer ‘Gazcı Erol’, 1934 yılında, Muzaffer Bey’in ve Nezihe Hanım’ın çocuğu olarak Karşıyaka’da doğdu. Alaybey İlkokulu’nu bitirdikten sonra önce Özel Türk Koleji, Ticaret Lisesi ve en sonunda da Karşıyaka Erkek Lisesi’nde öğrenim gördü. Ardından ‘Gazetecilik Yüksek Okulu’nu bitirdi… Ancak gazeteci olamadı. Gazeteci olmayı istemedi. Futbolcu olmaya karar verdi.

Futbol yaşamına Karşıyaka Genç Takımı’nda başladı.  1950 yılında Karşıyaka’da başlayan futbol yaşamı, 1962 yılına kadar sürdü. Kaf Sin Kaf’ın 1958’deki şampiyon takımın futbolcuların biriydi… Takım kaptanıyken bile kendi oynadığı mevkiye oyuncu transfer edilmesini isterdi. Onun için önemli olan Karşıyaka ve Karşıyakalılık ruhuydu…
Futbolu bıraktıktan sonra baba mesleği gazcılığa başladı…

Daha sonraki yıllarda Karşıyaka Spor Kulübü’nün yönetim kurullarında çeşitli görevler aldı.

Yöneticiliği ardından 1981 yılından 1984 yılına kadar sürecek Karşıyaka Spor Kulübü Başkanlığı dönemi başladı.
Gazcı Erol Karşıyaka formasının taşınması ağır ve onurlu bir forma olduğuna inanırdı. Bu formayı giymek her futbolcuya nasip olmadığı gibi giyildiğinde de hakkını vermek gerektiğini düşünürdü…

Böbrek rahatsızlığı dolayısıyla diyaliz makinasına bağlanıyordu belli aralıklarla. O gün Ankara’da Karşıyaka – Gençlerbirliği maçı vardı. Diyaliz makinesi yerine maçı tercih etti. 07 Aralık 1987 tarihinde geçirdiği beyin kanamasından vefat etti. Bir döneme damgasını vurmuş bu efsane başkan Karşıyaka’nın bağrında toprağa verildi.

Fırtınalı bir hayattı onunkisi. Kalbinin en önemli yerine hep Karşıyaka’yı koydu. Düştü, çıktı, yılmadı, asla pes etmedi. İyi günleri, kötü günleri oldu. Fanatikti, hırslıydı, sinirliydi. Karşıyakalıydı. Kimsenin yaşamadığını yaşadı. Yaptığı hiçbir şeyden pişman olmadan yaşadı.

Bu büyük Karşıyakalı, bu büyük Kaf Sin Kaf’lı asla unutulmadı, asla unutulmayacak…’

Bu önergeyi destekleyen başta siz değerli belediye başkanımıza ve meclis üyesi arkadaşlarıma çok teşekkür ediyorum” dedi.