0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Hüsnü Tekeşin; Şampiyon Kaf Sin Kaf!..

Kaf Sin Kaf 26 Yıl Sonra Tekrar İzmir Lig Şampiyonu Oldu…

Kaf Sin Kaf, ilk İzmir Lig Şampiyonluğu’na 1925-1926 sezonunda ulaşmıştı…

Aradan geçen 26 yılın ardından ikinci şampiyonluğuna ise 22 puan toplayarak 1951-1952 sezonunda kavuşacaktı…

Kaf Sin Kaf’ın 8 branşta şampiyon olduğu bu sezon “o yılı hatırladığım zaman tüylerim diken diken oluyor… “ diyen Tahir Türetken Amcamızın ifadesiyle “Altın Yıl” olarak tarihe geçmişti…

Dile kolay 8 branşta Kaf Sin Kaf’ımızın Ay-Yıldızlı arması dalgalanmıştı göklerde…

Bu 8 branş: futbol, hentbol, voleybol, basketbol, boks, yüzme, yelken ve su topuydu…

1951-1952 sezonu sonunda Kaf Sin Kaf’ımızın en yakınındaki rakip sezonu 17 puanla tamamlayıp ikinci olan ezeli rakibimiz Altay’dı. Diğer takımlar ise nihai puan sıralamasına göre: Yünmensucat, Altınordu, Demirspor, Göztepe, İzmirspor ve Karagücü’ydü.

Şampiyonluk yolunda olan Kaf Sin Kaf hakkında Nejat Altay’ın Milliyet gazetesinde 30 Nisan 1952 tarihinde yayımlanan “İzmir Spor Muhitinden Röportajlar 1: Meşhur Karşıyaka şampiyonluk yolunda” röportajında:

“1912 yılında kurulan Karşıyaka, bugün İzmir’de bütün spor branşlarında müsabakalara katılmaktadır. Kulüp bilhassa bu sezon da futbol, güreş, tenis, ping-pong, boks ve deniz sporlarında çok iyi durumda bulunmaktadır.

Karşıyakalıların böyle çeşitli branşlarda geniş bir faaliyet göstermelerinin bir sebebi de bütün elemanlarını yeşil kırmızı renklerin âşığı semtin gençlerinin ve Karşıyaka Lisesi öğrencilerinin teşkil etmesidir.” denilmekteydi.

Kaf Sin Kaf, “Oldukça eski bir maziye sahip bulunan ve amatörce hemen hemen bütün spor branşlarında faaliyet gösteren, iyi neticeler alan Karşıyaka takımı İzmir’in medarı iftiharı olan spor teşekküllerinden…” biriydi.

Kaf Sin Kaf’ımızın şampiyon olduğu sezon öncesindeki 1950-1951 sezonunda takımımız kötü neticeler almış, başarılı olamamış ve lig sonuncusu olmasından dolayı iki kez terfi-tenzil (çıkma-inme) maçı oynamak zorunda kalmıştı.

Ancak Karşıyakalılar yeni yönetim kurulu üyelerinin almış oldukları yerinde önlemlerle bu kötü gidişatın üstesinden gelmişlerdi. Hatta Kaf-Kaflar “İzmir futbolunda şimdiye kadar hiçbir kulübe nasip olmayan başarıyı göstererek sonunculuklarını takip eden mevsimde şampiyonluğa erişmişlerdir.”

Kaf Sin Kaf’ın bu başarısını Özfenerbahçe Mecmuası’ndan Alp Zirek’e anlatan Karşıyaka Spor Kulübü’nün idarecisi ve genel kaptanı Beliğ Beler, şu bilgileri vermişti:

“Karşıyaka Kulübü 1912 senesinde kurulmuştur. Hemen hemen bütün spor branşlarında faaliyet göstermekte ve iyi neticeler almaktayız. Meşgul olduğumuz spor şubeleri şunlardır: Futbol, Hentbol, Voleybol, Basketbol, Tenis, Ping-Pong, Su Sporları, Dağcılık, Boks, Güreş, Atletizm.

Futbolda İzmir karmasına Nebil, Nazmi, Niyazi, Suat, İbrahim gibi oyuncularımız müteaddit defa verdik. Yüzmede Türkiye rekortmeni kurbağalamacı Yüksel Alpböke, güreşte grekoromen dünya şampiyonu Muharrem Candaş, milli elemanlardan Ahmet Şenol, Fazlı Arınç, boksta da birçok kategorilerde İzmir Şampiyonu olmuş kıymetlere malikiz. Milli atletlerimizden Oktay Karakulak ve Halil Ziraman da Karşıyaka formasını bir müddet evvel şerefle taşımışlardı. Kulübümüz, Tenis, Ping-Pong, Yüzme ve Boksta İzmir birincisidir.

Futbolcularımızı takımın santerhafı Nazmi çalıştırmaktadır. Takım kaptanı ise İbrahim’dir. Geçen senenin talihsiz takımı Karşıyaka büyük azmi ve gayretli çalışması sayesinde 26 sene bekledikten sonra nihayet bu yıl İzmir şampiyonluğunu elde etmiştir…”

Beliğ Beler Bey, istisnasız bir şekilde Kaf Sin Kaf’ın şampiyonluğunun en büyük etkeninin takımdaki futbolcuların muhitin çocukları olmalarına ve hiçbir çıkar beklemeden giydikleri Ay-Yıldızlı Kaf Sin Kaf forması için oynamalarına bağlamıştı.

Kaf Sin Kaf ruhunu kazandığım ve mezunu olmakla büyük gurur duyduğum fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesiller yetiştiren “İzmir’in İncisi” olan Karşıyaka Lisesi her dönem Karşıyaka Spor Kulübü’ne sporcu yetiştirmişti…

Beliğ Bey, Kaf Sin Kaf’ın her dönemki maddi sıkıntısına ve stat sorununa da değinerek: “…Kulübün başına geldiğimizde kasamızda bir kuruşumuz yoktu. Bugün şampiyon olduk yine bir kuruşumuz yoktur. Muazzam bütçelere malik bulunan İstanbul kulüplerinin ileri bir hamle yapamamaları insanı son derece hayrette bırakmaktadır.

Umum müdürlük ve futbol federasyonu ne maddi ve ne manevi bakımdan maalesef İzmir sporuna ve kulüplerine müzahir olamamaktadır. Milli kadroya çağrılan İzmirli oyuncuların sayısı pek az olduğu gibi, Bölgenin yaptığı maddi yardım kulüplerin malzeme masraflarını bile karşılamaktan çok uzaktır. İzmir futbolunun artık kalkındırılması bir zaruret halini almıştır. Bunun için de evvelemirde İzmir’de İstanbul ve Ankara’da olduğu gibi yabancı organizasyonlar yapılmasını mümkün kılacak vüsatte bir stadın inşası elzemdir. Bu temin edildiği taktirde İzmir futbolu süratle kalkınacaktır…” demişti.

Karşıyaka Spor Kulübü’nün 26 sene sonra gelen şampiyonluğu döneminde yönetim kurulu şu şekildeydi:

Başkan: Reşat Çelebi;

Umumi Katip: Beliğ Beler;

Muhasip: Pertev Molay;

Azalar: Tahir Türetken, Abdurrahman, Hasan ve Refik.

K.S.K.mizin futbol kadrosu ise:

Kaleciler: Mehmet, Namık;

Müdafiler: Nebil, A. Haydar, Metin;

Haflar: Ferit, Lemi, Vedat, Nazmi, Yılmaz;

Forlar: Nevzat, İbrahim, Niyazi, Cemal, Suat, Orhan, Kemal, Erdoğan’dan oluşuyordu.

Beliğ Beler’in ifadesiyle Kaf Sin Kaflılar için “… 26 yıldır hayalini gözlerimizden uzaklaştıramadığımız büyük özlemimiz hakikat oldu”.

Yaşar Aksoy Ağabeyimiz, Hocamız 1952 şampiyonluğunu yaşayan Kaf Sin Kaflılarla 1987’de bugünün gözü yaşlı mabedi olan Karşıyaka Stadı’nda görüşmüştü… Görüştüğü gönlümüzde taht kuran bu Kaf Sin Kaflılar kimlerdi peki: Nazmi Karagözoğlu, Hidayet Erzeybek, Lemi Yerli ve Cevat Gök… Ve muhteşem bir sohbet o tatlı anılarla dolu… Bombacı Nebiller (Susup), Niyaziler, İbrahimler, Suatlar, Vediiler, Lemi Yerliler, Baba Cevatlar, Göbek Hidayetler… Unutulmaz…

Tahir Amcamız ne de güzel anlatır: “26 yıl sonra gelen bu büyük zaferler, camiayı sevince boğdu. O günleri hayal bile edemeyiz. Vapurlar salkım saçak taraftarlarla doluyor, düdükler çılgınca çalıyor ve sahile gelen taraftarları binlerce Karşıyakalı karşılayıp bağrına basıyordu. Soğukkuyu’da, Alaybey’de, Bostanlı’da, Hacı Hüseyinler’de davullar’ güm güm’ çalıyor ve herkes oynayıp zıplıyordu. Bu şenlik içinde Türkiye Bilardo Şampiyonu Cemil Bey’in piyanonun başına geçip K. S. K. Marşını çalması başlı başına bir zevkti… “

Umuyorum bugünlerde de sahilimizde turlar atacağız, “Şampiyon Kaf Sin Kaf” diyerek haykıracağız… Güzel günler yakın…

Karşıyaka Spor Kulübü Tarih Kurulu Üyesi Hüsnü Tekeşin