0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Karşıyaka ve Kaf Sin Kaf sevdalısı, yeşil-kırmızılı tribünlerin vazgeçilmez siması Berkay Özkaya, Orta öğrenimini Çiğli Milli Piyango Anadolu Lisesi’nde tamamladı… Daha sonra lisans eğitimini İstanbul Üniversitesi’nde, yüksek lisans eğitimini ise İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi İşletme Anabilim Dalı’nda tamamladı…

Şu anda Türk Hava Kurumu Üniversitesi İzmir Havacılık Meslek Yüksekokulunda öğretim görevlisi olarak çalışmakta ve aynı zamanda Ege Üniversitesi Pazarlama Bilim Dalı’nda doktora eğitimime devam etmekte….

Kariyerine yön veren temel kıstaslardan biri, aşkla bağlı olduğu Karşıyaka’sında yaşamak ve Karşıyaka’ya faydalı olma arzusudur. Bu sebeple yüksek lisans tezini severek çalışacağına inandığı ve asgari düzeyde de olsa katkı sağlamayı umduğu Karşıyaka üzerine yazmayı tercih etti…

“Kent Markalaşması Faaliyetleri Üzerine Bir Araştırma: Karşıyaka/İzmir Örneği” başlıklı çalışmasında Karşıyaka’nın sosyal, kültürel ve ekonomik özellikleri ışığında markalaşma faaliyetlerinin nasıl şekillendiğini incelemeyi, kent markalaşması çabaları kapsamında Karşıyaka hakkında değerlendirmeler yapmayı ve öneriler sunmayı amaçladı. Bu doğrultuda konu hakkında bilgili ve konuyla ilgili olduğu düşündüğü Karşıyaka’nın önde gelenlerin bazıları ile mülakatlar yaptı…

Berkay Özkaya ile Karşıyaka’mızın geçmişini günümüze taşıyan en önemli mekanlardan birisi olan “Tilla Restoranda” buluştuk, “Kaf Sin Kaf ve Karşıyaka” ile ilgili yaptığı araştırma ve çalışmanın her satırını masaya yatırdık, çok ilginç ve önemli saptamaların yer aldığı çalışması için sözü Berkay’a bırakıyorum:

Ağabey öncelikle ilgin için çok teşekkür ediyorum…

“Çalışmam boyunca desteklerini üzerimden esirgemeyen Karşıyaka Spor Kulübü Tarih Kurulu Başkanı Ahmet Diker’e, Cihan Türsen’e, Turgay Büyükkarcı’ya, Yaşar Aksoy’a, Yılmaz Temizocak’a, Levent Dağhan’a ve Turan Ateş’e bir kez daha minnetlerimi sunarım.

Tez çalışmamı Dr. Öğretim Üyesi Elif Deniz ile makaleye dönüştürdük. Makale 2019 yılı içerisinde Business and Economics Research Journal 10. Cilt 2. Sayıda yayımlandı. Çalışmada Karşıyaka’nın bir marka olarak kimliğini, kişiliğini, imajını, bilinirliğini, çağrışımlarını, sadakat seviyesini, stratejilerini, mevcut durumunu (güçlü ve zayıf yönlerini, fırsatlarını ve tehditlerini), misyon, vizyon ve hedeflerini değerlendirmeye odaklandık. Buna göre Karşıyaka’nın marka kent olmak için ciddi bir potansiyele sahip olduğu fakat bu potansiyelin bütünsel ve stratejik bir bakış açısı ile ele alınmadığı sonucuna ulaştık.

Bu çalışma; genel-geçer doğrular sunmamakla birlikte Karşıyaka’nın potansiyelini, bir bütünlük içerisinde çalışıldığı takdirde elde edebileceklerini ortaya koyma ve farkındalık yaratma açısından önem taşımaktadır. Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün isteği ile armasında Türk Bayrağını taşıma şerefine nail olmuş tek spor kulübüne, Zübeyde Hanım’ın kabrine, bölge medeniyetlerinin tarih boyunca süregelen kültürel birikimine, Yamanlar Dağı eteklerinden Ege Denizi’ne uzanan bir coğrafyaya sahip olan başka bir kent bulunmamaktadır. Sahil şeridi boyunca uzanan Atatürk, Annesi ve Kadın Hakları Anıtı, Kadın Heykelleri, İnsan Hakları Anıtı, Uçan Yunuslar Heykeli ve Demokrasi Meydanı gibi fiziksel kanıtlar, Karşıyaka Spor Kulübü’nün kuruluş amacı, tarihte bıraktığı izler ve yıllar boyunca sergilediği duruş, ilçenin ülke sanat ve edebiyatına kazandırdığı isimler dikkate alındığında Karşıyaka; kültürünü, hayata bakış açısını ve ne şekilde markalaşabileceğini gözler önüne sermektedir.

Çalışmada daha detaylı şekilde ifade edilmekle birlikte idari sınırların getirdiği engeller, siyasi görüş farklılıklarının nispi zorlukları, stadyum, otel gibi yapı eksiklikleri Karşıyaka’nın arzu edilen/beklenen gelişimine ket vuran faktörler olarak değerlendirilmektedir. Fakat Karşıyaka’nın kozmopolit kent yapısından nispeten sıyrılmayı başarmış özgün bir kimliğe ve 35,5 kültürüne sahip olduğu düşünüldüğünde farklılaşmasının ve hedef kitleye ulaşmasının çok da zor olmadığı görülmektedir. Bu noktada kent markalaşmasını sağlayacak temel aktörlerden Karşıyaka Spor Kulübü’nün kentçe desteklenmesi ve ilçe halkı ile spor kulübünün imaj bütünleşmesinin en yüksek düzeye çıkartılması üzerinde özellikle durulması gereken konulardan biri olarak değerlendirilmektedir.

Yapılan görüşmeler doğrultusunda Karşıyaka’yı marka kent olma yolunda bulunduğu yerden daha ileriye taşıyacağına inandığımız önerileri de tez çalışmasında ve makalede (https://www.berjournal.com/tr/a-research-on-city-branding-activities-the-case-of-karsiyaka-izmir) dile getirdik. Bunlardan birkaçı;

• Karşıyaka’nın spor ve kültür-sanat alanında marka bir kent olabileceği,
• Bağımlı marka mimarisi modeli kullanılarak Karşıyaka ilçesinin tamamını kapsayacak bir ana marka ve logonun yaratılabileceği,
• Nirengi noktalarına ve kültürel alanlara Karşıyaka için önem arz eden kişilerin isimlerinin verilebileceği,
• Portofino, Churchill, Hergele Meydanı, Melek Sineması, Palet Restoran gibi nostaljik isimlerin belediye bünyesindeki işletmelerce tekrar hayat bulmasının sağlanabileceği,
• Sahil şeridi boyunca uzanan anıtların isimleri ile anılacak atölyeleri, müzik dinletilerini ve spor etkinliklerini kapsayacak Spor ve Kültür-Sanat Festivali düzenlenebileceği,
• Tam anlamıyla bir spor ve kültür-sanat kenti olmak adına Karşıyaka’ya tahsis edilecek bir adet stadyum, uluslararası standartlarda bir spor salonu ve deniz sporlarına ilgiyi artıracak bir tesis inşa edilebileceği,
• Turizmi artırmak için konaklama alanlarının artırılabileceği ve Yamanlar Dağı’nın yabancı turistin ilgisini çekecek bir alan haline getirilebileceği,
• Yükseköğretimin ilçe bünyesine daha fazla dâhil edilebileceği,
• İlçede inşası devam eden opera binasına Zübeyde Hanım Opera Binası isminin verilebileceği,
• Kent markalaşmasına yönelik çalışmaların belediye bünyesinde tüm paydaşların yer alacağı çatı girişim olarak kurulacak bir komisyon tarafından yürütülebileceği düşünülmektedir.

Toplumsal bilinci oldukça yüksek ve semtine klasik hemşeriliğin ötesinde bağlı insanların bulunduğu bu kentin marka olarak kültürel etkinliklere, sportif faaliyetlere, bütünsel çalışmalara çok daha fazla konu olması gerekmektedir. Bunun için de Karşıyaka’nın enerjisini ve birikimini tek bir ağızdan ortaya koyacak yapıya kavuşması öncelik olarak kabul edilmelidir. Bu noktada tüm bileşenleri ile Karşıyaka’nın ve Karşıyakalıların dâhil olacağı, stratejik bakış açısı ile spor ve kültür-sanat temelinde oluşturulacak bir markalaşma projesinin Karşıyaka’yı hak ettiği yere ulaştıracağı düşünülmektedir “ diyerek sözlerini noktaladı.