0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Ünal Tümin; Av. H. Sezai Bilen’le Hak, Hukuk, Adalet!

Değerli okuyucularım, sevgili dostlarım,

“Egemenlik kayıtsız şartsız Milletindir” diye Mustafa Kemal Atatürk imzalı bu altın değerindeki sözün asılı durduğu TBMM’nin kutsal çatısı altında itişip- kakışan bazı seçilmişleri (!) görünce inanın, beynim yerinden fırlıyor!

Bazıları gibi “Gak! Guk!” demeden, bu ve bu gibilere ben de “Hak, Hukuk, Adalet” diye seslenmek istiyorum…

Evet, bu gibilerin anlayacağı dilden Hz. Ömer “Adalet mülkün temelidir.” Deyip bir-kaç ünlünün de sözlerini ekleyeyim; “İyi olmak kolaydır, zor olan adaletli olmaktır. V. Hugo”, “Adaletin olmadığı yerde ahlak da yoktur. Montaigne”, “Hukuk bir gün herkese  lazım olacaktır. Anonim”, “Adaletin olduğu yerde silahlara yer yoktur. Amyot”,  “Devletin haznesi! Adalettir. Konfüçyüs”

Ve de Mustafa Kemal Atatürk’ün 29. Ekim 1923 ‘te kurduğu Başbakanlı T.C Hükümeti’nde maalesef bu makam 9 Temmuz 2018’ de kaldırıldı! Son  Başbakan’ da  Binali Yıldırım’dı. ( Websitesi başbakanlık.gov.tr)

Erdoğan, Başbakansız Meclis’te muhalefete göre çöken ekonominin (!) “Kitabını yazdık” derken,  Halkta Dolardan, işsizlikten, kapanan işyerlerinden, öğrenciler yurtsuzluktan, memur ve İşçi sendikaları da bunun tam aksini söylüyor. Hatta, açık cezaevlerinden izinli çıkan tutuklular bile geri dönmemek için eylem yapıyor. Muhalefet Lideri Kılıçdaroğlu ise halkla “helalleşme” turlarına çıkıyor…

Vatandaş parlamenter sisteme dönülmesini istemekte  haklı mı,  değil mi?

** *

Her hafta, nitelikli yetişip hayata atılan öğrencilerimden birini bu sütunuma davet edip meslekleri üzerinden mesajlar vermeye çalışıyorum.

Yazıma “Hak, Hukuk, Adalet” diye başladığıma göre Hakimlikten emekli ve avukatlığa başlayan Av. Halil Sezai Bilen ile sizleri tanıştırmak istiyorum. Halil Sezai Bilen 1961 İzmir doğumlu,  İlkokul, orta, ve liseyi İzmir’de tamamladı. Sonrasını kendisinden dinleyelim:

“Üniversite hayatım İlk tercihim olan Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde 1980-1984 yıllarında gerçekleşti. İzmir’deki staj sonrasında  daha çok hukuk mahkemelerinde  zaman  zaman da  ceza mahkemelerinde hakim olarak 1989 yılından 2019 yılının Kasım ayına kadar Bozova/ Şanlıurfa, Çaykara/ Trabzon, Mucur/ Kırşehir, Akyazı/ Sakarya,  Gölcük/ Kocaeli’nde  görev yaptıktan sonra son olarak İzmir Hakimliğinden emekliye ayrıldım. İş hayatıma avukat olarak devam etmekteyim. Hakim olarak görev yaptığım sırada düşündüğüm gibi avukatlık da en az hakimlik mesleği kadar şerefli bir meslek. Bir bireyin vekili olarak onun haklarını savunmak çok önemli, bu mesleği layıkıyla yapan için çok ulvi bir iş.”

“Hukuk ve hukuksuzluk nedir?” soruma aldığım cevap şöyle:

“Bana göre hukukun temel işlevi gücün sınırlanması olmalıdır. Bu da  katılımcı demokrasi ile olur. Bu gerçekleşmiş midir! Cevabım maalesef hayır. Neden derseniz;  Şahsen toplumda adalet duygusunun zayıfladığını düşünenlerdenim. Adalet sadece mahkemelerde yaratılmaz, devletin uygulamalarında da hissedilir olması  zorunludur. Halkın adalet duygusunun gerçekleşmesi yolunda, devletin devlet olmasında etkili  yetki verdiği yargısına sahip çıkması gerekmektedir; Bugün için hava ve su kadar yaşamsal olan, en az ekonomik hayat  kadar önemli evrensel  hukuk kurallarının geçerli olduğu hukuk düzeninin oluşmasına katkıda bulunmak zorundadır. Gerçek anlamda katkı olduğu takdirde hukuk,  yani hukuk devleti, adalet gerçekleştiğinde ekonomik ve sosyal hayat kendiliğinden düzelecektir de ondan. Halkın aydınlanması için çaba göstermeli, bu önemsenmeli  ve onun harekete geçirilmesi gerekmektedir. Ancak bu konular ne kadar konuşulsa yetmez. Kişisel düşüncem  halkın pek adalet isteğinin olmadığı noktasında toplanmakta. Aslında hukuk düzeninin  istenen seviyede olmaması sadece hukuk uygulayıcılarının yetersizliği ya da kötü uygulamalarından kaynaklanmıyor bence. Bileşik kaplar usulü, eğitim, sağlık ve devletin diğer kurumları nasıl işliyorsa hukuk düzeniniz de bunları bir yansımasıdır. İnsan haklarına değer verdiğiniz, geliştirdiğiniz oranda  tüm alanlarda verimlilik gerçekleşecektir. Yani  anlayışın değişmesi gerek. Bu da öncelikle eğitime verilecek önem ve  hangi düşünceden olursa olsun  insanların insan haklarının gerçekleşmesi için bir araya gelmesi ve kenetlenmesiyle  olabilir.”

O’ da kişilerin hukuk düzenince korunan menfaatlerini kanunlar nezdinde korumaya kendini adamış. Sezai Bilen’in de dediği gibi Adalet Heykeli’nin gözünün bağlı olması “hukuk” , ayrıca diğer eliyle tuttuğu terzinin anlamı ”hukukta dengeyi”, Kılıç ”adaletin verdiği cezaların caydırıcılığı ve gücünü”,  “Kadın ve Bakire olması ise “Bağımsızlığı” ifade ediyor…

Merak ettiğim “Toplumumuzda en çok görülen davaları” nı şöyle sıraladı:

Hukuk davalarında iş, boşanma davaları. Ceza davalarında ise  hakaret, yaralama suçlarına ilişkin davalar.”

Halkın yanlış bildiklerini de şöyle anlattı: “Duruşmaların saatinde yapıldığı, davasına  ilişkin kısa bir sürede  karar verileceği , Cumhuriyet savcısının tutuklama yetkisine sahip olduğu,”

9 Eylül Gazetesi