Cenk Karslı; “Hikayesi Olan Kulüpler!”
“Satın alınamayan şeyleri severim ben. Deniz gibi, gökyüzü gibi, ay gibi, güneş gibi ve sevgi gibi.” Demiş Sabahattin Ali.
Ben de paranın gücüyle yapılan işleri sevmem, biraz da mecburiyetten sporun dünyadaki varoluş sebebi bence temel gereksinimler için başladı. İnsanlar hayatta kalabilmek için avlandı, vahşi hayvanlardan kurtulabilmek için koştu, düşmanlarını alt edebilmek için dövüşmek zorunda kaldı, kılıç gibi aletler kullanmak zorunda kaldı. Yıllar geçtikçe bu koşmaların, atmaların, atlamaların, kılıç ile savaşmanın zararsız mücadelesi icat edildi. Kuralları belirlenmiş modern spor hikayelerine baktığınız zaman içinde mutlaka imkansızlıklar vardır, ait olma duygusu vardır, sabır ve acı vardır, kültür vardır ama hiç para, pul yoktur.
Son dönemlerde sıradan bir vatandaşın spor yapabilmesinin ekonomik bir karşılığı var, sıradan bir vatandaşın, spor sever bir gencin spor alanında ya da evde spor müsabakası izleyebilmesinin ekonomik bir karşılığı var. Sporun bu kadar maddi alana doğru kayması her anlamda kalitesizliği getirmiştir. Ülkemiz özelinde yayın kalitesi arttı, spor malzemelerinin kalitesi arttı, sporculara ödenen paralar arttı ama kaliteli oyuncu sayısı artmadı, kaliteli antrenör sayısı artmadı.
Bayern Münih kulübü son 10 yıldır olduğu gibi bu yıl da şampiyon oldu, anlaşılan o ki kimse başarıya doymamış, kimse zihinsel yorgunluk yaşamamış ve bu yetmezmiş gibi şampiyon olduktan çok kısa süre sonra Sportif Direktör Hasan Salihamidzic ile kulüp Ceo’su Oliver Kahn’ın görevine son verildi. Kulüp kültür mekanizması ‘’son maç Dortmund evinde kazansa, şampiyonluk kaçmıştı. Biz hataları görmezden gelemeyiz ve gereken cezayı veririz’’ mesajını net bir şekilde verdi.
Heidenheim takımı tarihinde ilk kez bundesliga’ya çıktı. Bahsettiğim takım; bütçe olarak kendi liginin 9.sırasında olmasına rağmen ligi zirvede bitiren 50 bin nüfuslu bir kasaba takımı. Ayrıca teknik direktör Frank Schmidt 2007’de takım amatör ligdeyken göreve gelmiş, 16 yıldır takımın başında. Üst lige çıktıkça ‘’hocam bu ligi kaldıramaz’’ dememişler. Hoca ve kulüp beraber gelişmişler, birbirlerine güvenmişler, beraber inanılmaz kıskandırıcı bir istikrar hikayesine imza atmışlar.
5.ligde iflasın eşiğinden kurtulup Premier lige kadar yükselen ve stada girmek için evlerin bahçelerinden geçilen Luton Town ‘un da harika bir hikayesi var. Verdiğim örneklerin içinde para yok mu, sponsor yok mu, mutlaka var ancak günümüz gerçekleri ile kulüp kültürünün yoğurulması da var. Kulüplerin gerçek sahibi olan taraftarın duygu ve düşüncelerine önem vermek de var.
Bodrumspor’un Eyüpspor’u elediği maçta golleri atan Üzeyir ve Süleyman, takım 2.ligdeyken de bu takımın oyuncusuydu. Ne güzel değil mi üst lige çıktığın takımla devam edip en kritik maçta yine varsın ve gol atıyorsun. Daha güzeli var; bu önemli maça ilk 11 başlayıp 48 numaralı forma giyen Celal Dumanlı Bölgesel Amatör ligden beri yani 2013’ten beri bu takımda. Bayılıyorum böyle başarı hikayelerine…
VEFAT
11 Ekim 2024ÖNE ÇIKAN HABERLER
11 Ekim 2024İZMİR
11 Ekim 2024GÜNDEM
11 Ekim 2024KAF SİN KAF
11 Ekim 2024KARŞIYAKA HABERLERİ
11 Ekim 2024KARŞIYAKA HABERLERİ
11 Ekim 2024Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.