İnternet geldi, mertlik bozuldu. Son dönemin belki de en büyük problemlerinden biri haline gelen sosyal medya yorumculuğu ya da amiyane bir deyişle klavye delikanlılığı çok tehlikeli boyutlara ulaştı. Ailesi içinde söz hakkı olmayan, eğitim gördüğü okulunda fikrine hiç önem verilmemiş ne kadar insan varsa sosyal medyada sertlik derecesi çok yüksek boyutlara ulaşan eleştiriler yapar hale geldi. Bunun tersi olan durumlarda da yani aile içinde ve okuduğunuz okullarda çok etkili bir kişi dahi olsanız bu tarz ağır eleştiriler yapmaya hakkınız yok. Ülkemizin tüm kulüplerinde aynı sorunların olduğunu takip edebiliyoruz, ifade özgürlüğü adı altında yapılan bu yorumlar ve eleştiriler kimseye fayda sağlamadığı gibi çoğu zaman kulüplere ve camialara zarar vermektedir. Teknik adam yanlış 11 çıkardı, yanlış oyuncu değiştirdi gibi eleştiriler yapılır bunlar normaldir ve dünyanın her yerinde olur, en aydın kesimler bile bu konuda yorum yapar ancak eleştirinin bir temeli, mantığı, dayanağı olmalı. Taraftar sosyal medyada yorum yapmasın, eleştirmesin, herkesin gördüğü gerçekleri söylemekten kaçınsın demiyorum, ne söylediğiniz, nasıl söylediğiniz yani üslubunuz çok önemli.

Diyelim ki teknik adam size göre yanlış bir kadro çıkardı ya da yanlış bir taktik ile oynuyor, genel olarak da herkes aynı fikirdeyse bir tepki gösterilir ancak bu tepki kulübe, takıma zarar verir mi yoksa itici bir güç olarak faydalı olur mu diye düşünmek lazım. Tribünde bin kişiyiz, binimiz de ayrı 11 yazdık ne olacak? kim haklı, kimin dediği olacak. Tribünde bin kişiyiz herkes farklı şekilde tepki göstermeyi teklif ediyor, hangisini  yapacağız? Bu gibi durumlarda ortak karar verebilmek, ortak hareket edebilmek için kurulmuş dernekler var, hareket kabiliyetini yönetecek oluşumlar var. Herkes istediği yorumu istediği sertlikte yazmaya, yapmaya başlarsa birlik ve beraberlik bozulur.

Sen spordan, futboldan, antrenmandan, taktikten anlayan bir adamsın ya yanındaki? ya da onun yanındaki? Bir tribünde, camiada herkes kendini uzman zannederse orada gelişebilmek imkansızlaşır. Gerçi şöyle de bir gerçek var ki bizim spor konusunda kendisini uzman zanneden insanlarımız konu fark etmeksizin uzman olduklarını düşünüyorlar. Çevrenize şöyle bir bakın, herkes belediyecilik, ticaret, siyaset, sporun tüm branşları, hukuk, gazetecilik, araba, turizm, matematik, fizik, mühendislik konularında uzman olduğu için ülkemizin refah seviyesi, gelişmişlik seviyesi zirvede(!)

Velhasıl kelam; gördüğümüz olumsuzlukları tabi ki eleştireceğiz ama hakaret etmeden,  ama beraber hareket ederek, eleştireceğiz ama zarar vermek için değil…