Bizim yüreğimiz, 1897’de Mülkiye’ye gönderilen Abdülhamit’in şekerlerini yerlerde ezerek kabardı.
Sonra, Resneli Niyazi’nin gezdiği dağlarda hürriyete sevdalandı.
Sonra, dedi ki; Kahrolsun istibdat, yaşasın hürriyet…
Sonra o hürriyetin rüzgârı ile Bandırma’nın güvertesinde bir çift mavi göz ve bir çatal yürek ile buluştu.
Sonra şahin olup Anadolu’ya uçtu: Havza, Amasya, Erzurum, Sivas hattından.
Sonra bir kış ayazında bozkırın Ankara’sında Seymenlerle kucaklaştı sevdamız.
Artık ustalaştı kanatları.
Sonra 1920’nin baharında o balkonda kurucu iradeye dönüştü .
Sonra da Haymana, Afyon tarikiyle İzmir’in derin lacivertinde fırtına kanatlı martılarla kucaklaştı.
Bizim sevdamız, kurtuluşla coştu, kuruluşla derinleşti ve 1923 Cumhuriyeti ile taçlandı…
Hâlâ, yakıtı 1789’un aydınlaması ve 1917’nin emek kardeşliği olan Bandırma’nın güvertesinde yüzümüzü yalayan rüzgâr, kırlaşmış saçlarımızı okşamakta…
Ve hâlâ, 23 Nisan 1920’de balkondaki kurucu irade, bizlerin yüreğinde, aklında…
Ve bugün yine haykırmaktayız ve haykıracağız:
KAHROLSUN İSTİBDAT, YAŞASIN HÜRRİYET…
VEFAT
21 Aralık 2024ÖNE ÇIKAN HABERLER
21 Aralık 2024İZMİR
21 Aralık 2024GÜNDEM
21 Aralık 2024KAF SİN KAF
21 Aralık 2024KARŞIYAKA HABERLERİ
21 Aralık 2024KARŞIYAKA HABERLERİ
21 Aralık 2024