0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Eftal Hancı; “Eski Karşıyaka Sinemaları!”

Karşıyaka’da yaşayan eski sinemacılardan Eftal Hancı, bir fiil çalıştığı sinema sektöründe makinistlikten işletmeciliğe kadar her türlü işi yaptı. 11 yaşında babasının yanında başladığı sinemacılığa tutkuyla devam eden Hancı, 50 sene boyunca emek verdiğini belirtti.

Menemen’de dünyaya gelen ardından Karşıyaka’ya taşındıklarını kaydeden Hancı, sinema yolculuğuna ilişkin şu bilgileri verdi: “Sinema babamın hep içinde vardı, işini çok severdi. 1971’de Nergiz’de üç ortak Türkiye’nin en büyük balkonlu, yazlık sineması ‘Zafer Sineması’nı yapmışlar. Ben de o zamanlar 10-11 yaşlarındayım, inanılmaz güzel bir sinemaydı; ben de gişede bilet satıyordum. Bizimkinin biraz daha ilerisinde bir de yazlık Mehtap Sineması vardı, yazık sinemalar eskiden çok meşhurdu; Karşıyaka’da 15’e yakın yazlık sinema vardı, insanlar da çok severdi. Nergiz Zafer, Nergiz Mehtap, Nergiz Samanyolu, Reşadiye Rüyam; Alaybey Şan, Şeref, Cihan, Hayal, Beyazıt, Simeranya, Gül, İpek Sinemaları sayılı sinemalardandı. Ses, Mehtap, Elif ve Efes olmak üzere dört tane de kapalı sinema vardı. Seneler birbirini kovalarken oralar hep inşaatlara geçti.”

BİNLERCE İNSAN GELİRDİ
Sinema işletmeciliğine ilişkin de bilgi veren Hancı, sektördeki anılarından da bahsederek şöyle devam etti: “O senelerde Yılmaz Güney, Hülya Koçyiğit, Rüştü Asyalı’yı ve daha nice isimleri Zafer Sineması’na galaya getirdik. Binlerce insan gelirdi, yer kalmazdı; insanlar gazoz kasalarını üzerinde otururdu. Yılmaz Güney’in bembeyaz takımıyla gelişini hiç unutamıyorum. Oradan sonra Reşadiye Rüyam Sineması’na geçiş yaptık. Orada da çok uzun süre çalıştıktan sonra, şimdiki hükümet binasının olduğu yerde bulunan Hayal ve Beyazıt Sinemalarında çalışmaya başladık. İbrahim Tatlıses’in ilk filmlerini falan oynattık. Tarık Akan’ın ödül alan çeşitli filmlerini gösterdik, o dönem çıkan tüm filmleri Karşıyakalılara ulaştırmaya çalıştık. Melike Demirağ ve Yılmaz Güney’in ‘Arkadaş’ filminde hasılat rekoru kırdık. Bu da yetmedi Alaybey’deki Cihan Sineması’nı tuttuk, o zamanlar filmler kısıtlıydı. Örneğin basılan bir filmin 1 veya 2 kopyası vardı, şimdiki gibi değildi. Taşımalı yapardık; birinci film bir sinemada oynarken diğer filmi başka bir sinemada oynatırdık. Böyle böyle devam ettik.”

İÇİMDEKİ HEVES HİÇ BİTMEDİ
Kamera önü için de teklif aldığını ama kendi mesleğine çok bağlı olduğu için kabul etmediğini vurgulayan Hancı, “1990’lı yılların başında yazlık sinema olayı yavaş yavaş bitmeye başladı. Alaybeyde’ki yazlık sinemamızı en son biz kapattık, içim içim yiyordu; devam etmek istiyordum. Yeniden Foça’ya döndük bir süre daha sinemacılığa devam ettik. 2000’li yıllarda başlayan dijital dönüşüm ile birlikte bizim işler tamamen bitti. 51 senem bir fiil sinemacılıkla geçti, birçok ünlü tanıdım; şu an ünlü olarak tanıdığımız insanların mesleğe başladıkları zamanlara şahit oldum. Sinema benim için ayrı bir tutku, bugün imkan olsa yine sinemacılık yaparım. İçimdeki o heves hiç bitmedi. Kamera önü için de teklif geldi ama mesleğimi bırakamadım. Hiç de pişman olmadım çünkü ben sinemacılığın o havasını, işini sevdim ve çok güzel günler geçirdim” şeklinde konuştu.

İzlem Arıgümüş