DOLAR 34,3054 0.31%
EURO 37,5445 -0.07%
ALTIN 2.925,561,27
BITCOIN 2149070-0,46%
İzmir
26°

PARÇALI AZ BULUTLU

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

X
Futbolda Yaşananlar Yeşil Sahayla Sınırlı Değil!

Futbolda Yaşananlar Yeşil Sahayla Sınırlı Değil!

Ülke futbolu, bir karşılaşmada çıkan olaylar sonrasında ülkenin en büyük kulüplerinden birisi olan Fenerbahçe’nin ligden çekilmeyi tartışacağı 2 Nisan tarihindeki genel kurulu ile PFDK sevkleriyle verilecek cezalar arasında sıkışıp kalmış vaziyette...

ABONE OL
Ekim 8, 2024 23:07
Futbolda Yaşananlar Yeşil Sahayla Sınırlı Değil!
1

BEĞENDİM

ABONE OL

Türkiye’de futbolun, ülkenin minik bir minyatürü olduğunu dile getirebileceğimiz olaylar silsilesini yaşamayı sürdürüyoruz. 17 Mart 2024 Pazar gecesi Trabzon’da oynanan Trabzonspor- Fenerbahçe karşılaşmasının bitiminde yaşanan olaylara ilişkin olarak on iki gündür Profesyonel Disiplin Kurulu’na (PFDK) sevk işleminin gerçekleştirilmemiş olması başlı başına bir skandaldır. Öte yandan bu tuhaflığın arka planında futboldan ziyade futbolu yönetemeyen federasyon ile futbolun üzerindeki ağırlığını her daim hissettiren siyasetin gölgesi yer almaktadır. Bu sezon süper ligde yaşananların sadece bu sezonla sınırlı olmadığını önceki sezonların biriken ve çözülmeyen sorunlarının da yansımaları olduğunu belirtmek durumundayım. Bununla birlikte karşımızda sorunları çözebilen değil daha da karmaşık hale dönüştürmekte son derece mahir olan bir futbol yönetimi söz konusu. Bu ise iki kulübün nefesleri kesen çekişmesini dahi nefret ortamının içerisine çekecek bir anlayışın oluşmasına katkıda bulundu.

Süper Kupa’nın sezon başında oynatılmayıp Suudi Arabistan’a taşınması ve orada da oynanamamasının ardından 7 Nisan tarihinde Şanlıurfa’da oynatılacak olması gibi bir durumun arka planında hangi saiklerin yer aldığına ilişkin soru işaretleri orta yerde duruyor. Futbol federasyonu iki kulüp arasında yaşanan gerilimi çözebilme kapasitesinden uzaklaştıkça, ülke futbolu biraz daha fazla kaosun içerisine gömülüyor ve her hafta biraz daha çok futbolun asıl yönünü kaçırmayı sürdürüyoruz. Bugüne kadar olay yaşanmış bir karşılaşmaya ilişkin olarak aradan iki haftaya yakın bir süre geçmesine karşın disiplin sevklerinin gerçekleşmediği bir örneği yaşamamıştık! Futbol federasyonu yetkilileri yeni görüntülerin izlenmesi ve ona göre karar verilmesi gibi bir açıklamanın ardına sığınmak suretiyle zaman kazanmaya çalışıyorlar. Ancak bu kulağının üzerine yatma halinin yarattığı tahribatın farkında bile değiller. Çünkü her geçen gün biraz daha fazla gerginliğin büyümesine ve tarafların söylemlerinin biraz daha fazla keskinleşmesine neden olmakta. Milyonlarca taraftarı olan bir kulübü karşılarına almamak isterlerken diğerini karşılarına almış olduklarını göremiyorlar.

Ülke futbolu, bir karşılaşmada çıkan olaylar sonrasında ülkenin en büyük kulüplerinden birisi olan Fenerbahçe’nin ligden çekilmeyi tartışacağı 2 Nisan tarihindeki genel kurulu ile PFDK sevkleriyle verilecek cezalar arasında sıkışıp kalmış vaziyette. Arada haber vermesi gereken futbol medyasının bu işlevini uzun bir zamandır rafa kaldırdığı gerçeği ise basın toplantılarına muhabirlerini göndermeyen, ülkenin önde gelen iki gazetesi ile bir kez daha pekiştirilmiş olmakta. Gerçi çok sayıda örnekte söz konusu yorumcuların yaşananlar üzerinden değil de olayı yaşayan takımların özgül etkisi üzerinden değerlendirmede bulunduklarını biliyoruz. Bu ise gazetelerin bu ülkede neden giderek yok olmaya doğru hızla yol almakta olduğunu daha kolay anlamamıza yol açıyor.

Kuralları kendinize göre eğip bükmeye başladığınızda ve herkesi kapsayacak düzenlemeleri hayata geçirmek yerine ayrıcalıklar temelinde bir anlayışı benimsediğiniz uygulamalarda eninde sonunda duvara toslarsınız. Futbol federasyonu, 17 Mart’ta yaşanmış bir olayın sorumluları hakkında kararını verebilmek için 31 Mart’ta yapılacak olan seçimleri bekliyor ve ardından 2 Nisan tarihinde Fenerbahçe kulübünün nasıl bir karar alacağına dikkat kesiliyor. Tüm bu yaşadıklarımız Türkiye’de futbol federasyonunun yönetemediğinin açık bir göstergesidir ve ne yazık ki bu yetersizlik, ülke futbolunun önümüzdeki günlerinin çok daha karanlık bir zemine doğru kaymasına da yol açmaktadır. Siyasetin gölgesinde iş tutanlarla bugünlere geldik, burada sadece siyasilerin değil, onlara bu kapıları açan kulüp yönetimlerinin, medya mensuplarının ve tabii ki kendi takımlarının başarısından başka hiçbir şeyi görmek istemeyen milyonlarca taraftarın da büyük katkısı bulunmaktadır. Hepinize geçmiş olsun, eserinizle övünebilirsiniz, el birliği ile ülke futbolunun ateşe verdiniz, şimdi bu ateşin kendi takımınıza ve size dokunmaması için uğraş veriyorsunuz.  

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.

error: Kopyalamayın ! Her hakkı saklıdır .