Birtan Saka; “Karşıyaka’nın Yaşayan Efsaneleri!”
“Karşıyaka’nın Yaşayan Efsaneleri” köşesinin konuğu 17 yaşında Karşıyaka Spor Kulübü basketbol A takım kadrosuna giren, 10 yıl boyunca oynayan yeşil -kırmızılı formayı terleten Birtan Saka…
Şampiyonluk sezonunun da oyuncularından olan, basketboldaki başarısı ile hafızalarda yer edinen Saka, “1977 yılında elimde çantayla Karşıyaka Spor Kulübü’nden içeri girerek basketbola başladım. Yıl 2022 oldu ben hala basketbolun içindeyim; basketbol benim için bir yaşam biçimi” dedi.1963 yılında Aliağa’da dünyaya gelen Birtan Saka, ilkokulu bitirdikten sonra Özel Türk Koleji’nde yatılı okumaya başladı. Yatılı okuduğu dönemde okul takımında oynamaya başlayan ardından Karşıyaka Spor Kulübü ile yolları kesişen Birtan Saka: “Yatılı okuduğum zamanlarda okul takımında basketbol oynamaya başladım. Çok başarılı olduğum için Karşıyaka Yıldız Takımı’nda oynayan bir arkadaşım beni takımdan çağırdıklarını söyledi. Beni birkaç kere maçta görmüşler, takip etmişler ve denemek istemişler. 1977 yılında elimde çantayla şimdiki yıkılan stadın yanındaki salonun oradaki Karşıyaka Spor Kulübü’ne girdim; giriş o giriş, o günden beri de Karşıyaka Spor Kulübü’ndeyim. Yıldız takımda ilk oynadığım sene Türkiye Yıldızlar Şampiyonu olduk, çok başarılı olduğumuz için bizi genç takımda da oynatıyorlardı. Genç takımdayken de 1977-1978 sezonunda Türkiye ikincisi olduk. 1980’de bu genç takımda oynayan oyunculardan 6 kişi olmak üzere bizi A takımına aldılar, böylelikle profesyonel basketbol hayatımız da başlamış oldu.”
TARİHTE EŞSİZ BİR ÖRNEK Takımın basketbolcularının tamamının altyapıdan yetişen oyuncular olduğunu ve bunun Türk basketbol tarihinde eşsiz bir örnek olduğunu vurgulayan Saka, “Takımın antrenörü efsanelerden Atakan Karakaplan’dı, onun nezdinde çalışmalarımıza başladık. 1983-1984 sezonunda deplasmanlı basketbol liginde final oynama başarısı gösterdik. Finalde karşılaştığımız Efes Pilsen’e İstanbul’da oynanan ikinci maçta yenilerek 2. olduk. Bu başarı, 1986-1987 sezonunda şampiyonluğumuzun ilk göstergesiydi, o sezon Galatasaray’ı yenerek şampiyon olmuştuk. Aynı sene Cumhurbaşkanlığı kupasını Kenan Evren’in elinden alarak Karşıyaka’mıza getirdik. Bu başarılar 90’lı yıllara kadar devam etti. Takımda neredeyse bütün arkadaşlarımız aynı zamanda milli takımlarda da görev aldık. Bütün şampiyon olan ve lig finali oynayan takım oyuncularının tamamı altyapıdan yetişti, dışarıdan hiç oyuncumuz yoktu. Bu Türk basketbol tarihinde eşsiz bir örnekti. Şampiyon olduğumuzda antrenörümüz Nadir Vekiloğlu’ydu, o da eski oyuncu” şeklinde konuştu.
EN BÜYÜK KAZANIM KARŞIYAKALILIKTIR En büyük kazanımının Karşıyakalılık olduğunu dile getiren Saka, “O zamanlar bambaşkaydı, yaşadıklarımın hepsi birbirinden özel anılar. Bir kere o zamanın ekonomik şartları çok özverili çalışan idarecilerden mesuldü. Kulübün kaynakları kısıtlıyı, Yaşar Holding her zamanki gibi destekçilerimizden biriydi. Biz sporcu olarak çok büyük paralar kazanmadık, bize çok büyük getirisi yoktu, ama yıllar sonra bile başarılarımız ve kulübümüze ait olmamızdan dolayı hayatımızın her döneminde sevgi ve saygı gördük. Bence bu bizim en büyük kazanımımız; belki çok para kazanmadık ama Karşıyakalılığı kazanmışız, esas önemli olan bu. O zamanlar maçlar Alsancak Spor Salonu’nda oynanırdı ve Karşıyaka Spor Kulübü basketbol takımı Türkiye’deki deplasmanlı basketbol ligi kurulduğundan bu yana oynayan tek takım ” dedi.
ŞAMPİYONLUK ANISI Ligde Galatasaray’ı yenerek şampiyonluğa ulaştıkları dönemden bahseden Saka, anılarından da söz ettiği konuşmasında şu ifadeleri kullandı: “Cumhurbaşkanlığı kupası karşılaşması için Ankara’ya gittiğimizde otelde Galatasaray futbol takımı da kamp yapıyordu. Ligde Galatasaray’ı yenip şampiyon olmamıza rağmen Galatasaray futbol takımı teknik direktörü Jump Derwall, bütün oyuncularla birlikte masamıza gelip bizi kutlamıştı. Bu asla unutamayacağım bir anıdır. Şampiyonluk maçından da bahsedeyim, maç İzmir’de olmuştu. Tahminen salon sabah 9-10 gibi kapandı, o kadar büyük bir kalabalık vardı ve ben şampiyon olduğumuzda Altınyol’dan Karşıyaka’ya nasıl geldiğimizi bilmiyorum. Muhteşem bir kutlama ve coşku vardı, o sene futbol takımı da şampiyon olmuştu. 1983-1984 senesinde oynadığımız finalde de Karşıyaka’nın ateşli taraftarları gece saat 03.30 civarında otobüslerle Taksim Meydanı’ndaki otelimiz gelip bizi kalırdılar. Ertesi günkü olaylı maçta da tribünleri kırıp sahanın içine düştüler. Bunu da asla unutamam.” Basketbolculuk döneminde futbol ve basketbol takımlarının adeta bir aile gibi olduğunu dile getiren Saka, “Ben yıldız takımda oynarken antrenmanlara Aliağa’dan gidip gelirdim. Kulüp bana Köfteci Erol’da yemek yedirirdi. Hala da Köfteci Erol’a yemek yemeye devam ederim. O zamanlar futbol takımı ile bazen aynı yerde kamp yapardık, futbol-basketbol bir aile gibi yaşardık; takımdaki büyükler bize ağabeylik yapardı. Biz futbol maçlarına giderdik, onlar da bizim basketbol maçlarımıza gelirdi; çok sıcak ilişkilerimiz vardı” dedi.
“BASKETBOL BİR EKOLDÜR” Karşıyaka Spor Kulübü’nün basketboldaki başarısının kurulu yıllarındaki ekole bağlı olduğunu vurgulayan Saka, “Artık şartlar değişti, bu zamana sadece altyapıdan oyuncu yetiştirip onlarla deplasmanlı basketbol liginde oynamak zor. Karşıyaka Spor Kulübü basketbolda hep başarılı bir takımdı. Bence Karşıyaka bir yaşam biçimi ve basketbol bu yaşam biçimine çok uyuyor. Ayrıca basketbol şubesini kurulma şekli ve çalışma biçimi o günün şartlarından çok ileriydi; çok başarılı antrenörler ve yöneticiler vardı. Onlar da sağlam bir altyapı oluşturdu ve o ekol hala devam ediyor. Çünkü o zamanki imkansızlıklara rağmen biz basketbol yaz kamplarını bir şekilde sponsor bulup yurtdışında yapardık. O senelerde yurtdışına çıkmak bile büyük bir olayken biz kamplarımızı oralarda yapma becerisi gösterirdik” diye konuştu.
“KARŞIYAKALI OLMAK BİR GURURDUR” Oyunculuk kariyeri sona erse de hala basketbol ile iç içe olduğunu kaydeden Saka, Karşıyaka’nın kendisi çok özel bir yeri olduğunu da belirterek, “Ben 10 sene boyunca Karşıyaka’da oynadım, ardından iki sene de Vestel’de oynadım sonrasında basketbolu bıraktım. Sonra doğduğum yer Aliağa’ya dönüp restoran işletmeciliği yaptım. Orada da bazı ricalar üzerine bir spor salonu yaptırarak amatör basketbol takımı kurdum. O kurdurduğum takım birkaç sene içerisinde Süper Lig’e çıktı, 6 sene de Ailağa Petkim’in menajerliğini yaptım. Ardından 1 buçuk sene Giresun Basketbol takımının menajerliğini yaptım, sonra Karşıyaka’ya dönüp 1 sene de Pınar Karşıyaka’nın menajerliğini yaptım; 1 sene Karşıyaka Belediyespor’da menajerlik yaptım. Daha sonra da profesyonel oyuncu menajerliği başladım, hala da devam ediyorum; basketbolun içindeyim. Karşıyaka, benim için sadece bir spor kulübü değil. Karşıyaka’nın en kökünden gelen bir sporcu olarak benim için bir yaşam felsefesi. Karşıyakalı olmaktan gurur duyuyorum” ifadelerini kullandı.
İzlem Arıgümüş
VEFAT
11 Ekim 2024ÖNE ÇIKAN HABERLER
11 Ekim 2024İZMİR
11 Ekim 2024GÜNDEM
11 Ekim 2024KAF SİN KAF
11 Ekim 2024KARŞIYAKA HABERLERİ
11 Ekim 2024KARŞIYAKA HABERLERİ
11 Ekim 2024Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.