Cenk Karslı; “Türkiye’de BESYO Gerçeği!
Halk arasında ‘’Spor Akademisi’’ olarak adlandırılan kısaltma olarak da BESYO denilen Beden Eğitimi Ve Spor Yüksekokulları ile ilgili söylenecek çok şey var ama buraya ne kadarını sığdırabilirim bilemiyorum. 90’lı yıllarda ve 2000’li yılların başında az sayıda saygın üniversitede kalitesi yüksek öğretim görevlileri ve öğretim üyeleri ile nitelikli eğitim verilirdi. Bu okulların yetenek sınavını kazanmak zordu, çoğu insan bu sınavlara girmeye bile cesaret edemezdi. Gerçekten bu yola baş koymuş, spor sektöründen ve öğretmenlikten hayatını devam ettirmeye kararlı gençler ciddi şekilde sınava hazırlanarak bu okullara girmek için mücadele ederlerdi. Bu kaliteli okullara çok sayıda başvuru olur, bazı sporcular 3-4 yıllık deneme sonucunda okulu kazanma başarısı gösterirlerdi. Son 10-15 yıllık dönemde ‘’hiçbir üniversiteyi kazanamadım bari spor akademisine gireyim’’ gibi bir düşünce oluştu. Niteliksiz çok sayıda okulun açılmış olması, sınava giren öğrencilerin okullara dağılabilmesi gibi nedenlerden dolayı neredeyse yürüyebilen herkesin bu okullara girebilmesine neden oldu. Eski dönemlerde okula girmek ayrı bir dert mezun olabilmek ayrı bir dertti. Eğitmen kadrosu, branşında uzman olmanın yanı sıra disiplinli ve ilkeli insanlardan oluşurdu. Bir mühendislik fakültesindeki kadar sınıfta kalanlar, okuma hakkını kaybedenler olurdu. Devamsızlık yapanın gözünün yaşına bakılmazdı, öğrenciye yakışmayan hareketler cezalandırılırdı, saçma sapan kıyafetlerle derse girilemezdi. Son dönemde ise kaliteli birkaç üniversiteyi, kaliteli az sayıda öğretim görevlisi ve spora gerçekten gönül vermiş az sayıda öğrenciyi tenzih ederek şunu söyleyebilirim ki; maalesef Besyo’ların içi boşaltılmış durumdadır. Adres belli olsun diye okula giren öğrenciler hem kendilerini hem ailelerini kandırmak suretiyle adeta 4 yıl boyunca turistik gezi yapmaktadırlar. Nitelikli eğitmen sayısının ve kendini geliştirmeye önem veren sporcu sayısının az olması nedeniyle maalesef bu okullarımız işlevini kaybetmeye başlamıştır. Çok mezunumuz var ama kutsal bir meslek olan öğretmenliğin felsefesini kavrayabilmiş çok az öğrencimiz var, çok mezunumuz var ama modern bilimden faydalanarak kendini geliştirmeye motive olmuş çok az sayıda idealist antrenör adayı öğrencimiz var. Nicelik var, nitelik yok. Keşke Besyo sayısı daha az olsaydı da bu okullara rekabet ortamında daha istekli, daha hedefli arkadaşlar girseydi. Keşke süreç içerisinde özel öğrenciler bu okulların akademik kadrolarına dahil edilebilseydi. Okulun en kıytırık öğrencisinin araştırma görevlisi olduğunu gördüğünüz zaman bu sisteme olan inancınız hepten kaybediyorsunuz. Bu arkadaş mı ilkeli öğretmen yetiştirecek, bu arkadaş mı vizyonlu antrenör yetiştirecek, bu arkadaş mı disiplinli-bilgili spor yöneticisi yetiştirecek diye içten içe soruyorsunuz. Bir ülke en hızlı nasıl çöker; eğitimin kalitesini düşürerek. İşte bu ülkede spor da böyle çöktü…
VEFAT
30 Aralık 2024ÖNE ÇIKAN HABERLER
30 Aralık 2024İZMİR
30 Aralık 2024GÜNDEM
30 Aralık 2024KAF SİN KAF
30 Aralık 2024KARŞIYAKA HABERLERİ
30 Aralık 2024KARŞIYAKA HABERLERİ
30 Aralık 2024Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.