DOLAR 32,4504 -0.15%
EURO 34,8290 -0.66%
ALTIN 2.441,260,23
BITCOIN 2041275-1,15%
İzmir
22°

PARÇALI BULUTLU

02:00

YATSI'YA KALAN SÜRE

X
Cenk Karslı

Cenk Karslı

23 Nisan 2024 Salı

    TARİH TEKERRÜRDEN İBARETTİR!

    TARİH TEKERRÜRDEN İBARETTİR!
    0

    BEĞENDİM

    ABONE OL

    Osmanlı döneminde tahta çıkması muhtemel şehzadelerin muhafızlar tarafından sürekli olarak ev hapsinde tutuldukları yere kafes denirdi. Osmanlı’nın ilk dönemlerinde saltanatın varlığının sürdürülebilmesi için kardeş katli onaylanmıştır. Yeni tahta geçen sultanın kendisine ileride rakip olabilecek kardeşlerini öldürmesi sıkça yaşanmıştır. Ancak bu uygulama nedeniyle tahtın varisleri azalmış ve Osmanlı soyunun tükenmesi tehlikesi ortaya çıkmıştır. Olası varislerin ev hapsinde korunmasına kafes sistemi denmiştir ve bu sistem hanedanın sürmesinin güvencesi olmuştur. Bu uygulamanın da kötü tarafı tahta çıkan yeni hükümdarın halktan kopuk olması ve devlet yönetiminden habersiz olmasıdır. Oysa ki şehzadeler eskiden olduğu gibi sancaklara gitse, bir nevi staj yapsa, devlet yönetimini küçük çaplı bir alanda öğrense, sorunları kendi gözüyle görse ve çözse, yaparak yaşayarak öğrenme modeliyle eğitimden geçmiş olacak ve zamanı gelip tahta çıktığında bu tecrübesiyle devleti idare etmesi daha mantıklı olurdu.

    Neden böyle bir giriş yaptım, neden tarih tekerrürden ibarettir dedim ? Günümüzde de kulüplerde, kurumlarda, derneklerde yani yönetenlerin, karar verenlerin olduğu her yerde olası rakipleri yok etme mantığı devam ediyor. Allah’tan artık öldürme, asma, boğma yok , öyle olsa yanmıştık. Şimdi bilerek ve isteyerek organize şekilde güçlü rakibi pasifize etme, lekeleme ve itibarsızlaştırma var. Becerikli olanı, zeki olanı, güçlü ve mücadeleci olanı, doğru karar verme mekanizması hızlı çalışmakta olanı, bilgili olanı, herkes tarafından kabul görmüş olanı seçmediğin zaman kısa vadede isyanlar görürsün çok da uzun olmayan vadede yok olursun.

    Kulüplerde de bunu sık yaşıyoruz. Teknik direktörler yanlarında üst düzey yardımcılar, üst düzey sportif direktörler istemiyor. Tabi ki bunun nedeni de geçmişte yaşanmış ihanetler, darbeler ama bu korkuyla da zayıf kadro kurmak çok büyük yanlış. İtiraz etmeyen , her şeye evet veya haklısınız diyen, koş çantamı getir deyince ses çıkarmayacak olan pısırık teknik adamın koltuğunu tehdit etmeyen vasat adamlardan kurduğunuz kadro ile çok fazla yol alamazsınız. Kaliteli insandan korkmayın, sadece güvenilir olup olmadığını anlamaya çalışın.

    Sportif direktör seçiyorlar; adamın federasyonda tanıdığı yok, menajerler ile sohbeti yok, tanıdığı bir kulüp başkanı yok, hakem camiasından tanıdığı yok, spor akademileri ile bağlantısı yok, transfer için oyuncu bilgisi yok, piyasada dönen ücretlerden haberi yok, kulüp idare etmekten haberi yok, sporcu grubuyla iletişimi zayıf, değişen kurallardan ve yönetmeliklerden haberi yok. Peki bu kardeşimizin ne özelliği var; çok efendi, markete sigara almaya gönderiyoruz ses çıkarmıyor.

    Tarih tekerrürden ibarettir, bu kafes sistemi Osmanlı’nın yıkılmasında başrol oynayan sebeplerden birisidir. Beni rahatsız etmeyeni, beni en çok pohpohlayanı seçeyim derseniz yolda kalırsınız.

    Ne demişler; Hızlı gitmek istiyorsan yalnız git, uzağa gitmek istiyorsan birlikte git. Yol uzun, ekip önemli.