02 Kasım 2024 Cumartesi
Meftun Yıldız; “Karşıyaka’nın Yaşayan Efsaneleri!”
“Karşıyaka’nın Yaşayan Efsaneleri” köşesinin konuğu Karşıyaka Spor Kulübü futbol altyapısında başladığı oyunculuğuna genç takımda devam eden; antrenörlük dönemleri ile hafızalarda yer edinen Meftun Yıldız…
Çeşitli takımlarda yaptığı masörlükle tanınan Cahit Yıldız’ın oğlu Meftun Yıldız babasının da sporla iç içe olduğu için sporculuğa küçük yaşlardan itibaren ilgi duymaya başladığını belirtti. Türk spor tarihinde önemli bir yeri olan babası Cahit Yıldız hakkında bilgi veren Meftun Yıldız, “Babam 1926 Karşıyaka doğumlu. Masörlüğe Metin Oktay’ın vasıtası ile başlamış. Metin Oktay ufak bir sakatlık geçirmiş ve masaj için babama gelmiş. Senin elin çok hafif, gerekli başvuruları yap masör olabilirsin demiş. Başladıktan sonra güreş milli takımının masörlüğünü falan da yaptı. Babam masör olarak 4-5 kez dünyayı dolaştı, görmediği yer yok. Onun sporun bu kadar içerisinde olması benim de sporculuğa olan ilgimi arttırdı. Eskiden salonlar yoktu yeni banyo vardı Karşıyaka’da, sporcular masaj yaptırmaya oraya gelirlerdi. Babam bu anlamda önemli ve değerli bir insandır” diye konuştu.
17 YAŞINDA BİR PROFESYONEL
Karşıyaka Bostanlı’da doğup Karşıyaka’da büyüyen 65 yaşındaki Meftun Yıldız kendi sporculuk kariyeri hakkında bilgi verdi. Seyirci rekorunun kırıldığı Göztepe-Karşıyaka maçından da bahseden Yıldız, “İlk olarak 1970-1971 sezonunda Karşıyaka Spor Kulübü minik takımda oynamaya başladım. Karşıyaka’nın minik takımı Türkiye genelinde kurulan ilk minik takımlardan biriydi. İki sene minik takımda oynadıktan sonra genç takıma geçiş yaptım. 1 sene de amatör takımda oynadım, 17 yaşlarındayken de A takıma geçtim ve profesyonel oldum. Ondan sonra 8 sene kadar aralıksız oynadım. En son 1980-1981 sezonunda Göztepe ile 80 bin seyircinin olduğu maçta oynamıştım. O maç, tarihe seyirci rekorunun kırıldığı maç olarak geçti. Ama öncesi biz Kuşadası’ndaydık, orada maç yemeğini yedik. Bize o yemekte sahanın tam olarak dolduğunu söylemişlerdi” dedi.
“TÜRKİYE ŞAMPİYONU OLDUK”
Hala antrenörlük yapmaya devam eden Yıldız konuşmasında şunları kaydetti: “Sonrasında Karşıyaka’dan ayrıldım, Tire’ye geçtim yaklaşık iki yıl kadar Tire’de oynadım. Tire’den sonra 4 yıl Yeşilova’da oynadım, ondan sonra da Afyon’a geçtim 2 yıl da orada oynadım. Daha sonra antrenörlük yapmaya başladım. İlk önce Bostanlı’da amatör olarak başladım. Sonra Karşıyaka’ya geçiş yaptım, o zamanlar Kazım Admış Hoca altyapı koordinatörüydü. 1995-1996 sezonu Karşıyaka’da antrenörlüğe başladım. Genç takımı çalıştırıyordum ve Türkiye şampiyonu olduk. Tek şampiyonluk da bizim dönemimiz de var zaten. Ondan sonra her sene Türkiye şampiyonasına katıldık, o dönem bizde olan 3-4 oyuncu A takımda oynadı. 2000 yılına kadar Karşıyaka’yı çalıştırdım sonra yardımcı antrenör olarak Petkim’e gittim. Orada da 4 sene kaldıktan sonra Fethiye, Nazilli, Akhisar gibi çeşitli takımları çalıştırmaya, antrenörlük yapmaya devam ettim. Sonra bir dönem Karşıyaka altyapısını çalıştırmak için tekrar geri döndüm. Şu anda da antrenörlük yapmaya devam ediyorum, Karşıyaka Denizspor’dayım”
“BANDIRMA MAÇINI UNUTAMAM”
Futbolculuk döneminde Bandırma deplasmanını unutamadığını bildiren Yıldız şu ifadeleri kullandı: “Karşıyaka’da oynadığım dönemlerde unutamadığım, hala hatırladığım çok maç oldu. Mesela en son Bandırma maçı benim unutulmazlarım arasındadır. Çünkü o dönem sorunluydu. Maç öncesi Erdek’te bir otelde kalıyorduk. Bandırma’yı Göztepe kampa almış. O akşam otele çok gelip giden çok oldu. Herkes maçla ilgili bir şeyler söyledi, yorumlar yaptı, taktikler konuşuldu. O akşam saat 10’a kadar uyuyamadık. O zamanlar Gazcı Erol diye tanınan Erol Ağabey vardı, bizimle 3-4 toplantı yapmıştı. En son akşam saat 10-10 buçuk gibi bizi topladılar, dediler ki biz bu işi yapamayacağız. Bir çanta getirdiler içi ağzına kadar parayla dolu. Para burada, rakibi yenin hepsini size dağıtacağız dediler. Tabi takımdaki herkes o gece heyecandan uyuyamadı. Sabahı sabah edip maça çıktık. Bir girdik stat zaten ağzına kadar dolu, maç berabere bitti.”
GÖZTEPEDEN 30’AR BİN TL
Yıldız açıklamasına şöyle devam etti: “Bir de Konya İdmanyurdu maçını hiç unutamam. Konya düşmüştü, içeride oyuncularla konuşuyoruz; takım zaten düşmüş siz neden bu kadar kendinizi sıkıyorsunuz falan diyoruz Konya’ya. Konya’nın oyuncusu maçın sonunda 30’ar bin TL’lik prim var dedi, Göztepe onlara prim teklif etmiş sırf bizi yensinler diye. Sonra maça çıktık, 79. dakikada biz frikikten gol atarak onları 1-0 yendik. Göztepe de o gün Konya’da başka bir takımla maç yapıyordu. Aldığımız galibiyetle puan durumunda Göztepe’nin üstüne çıktık. Maçlar bitti, döneceğimiz zaman Göztepe’nin otobüsü ile bizim otobüs yan yana geldi. Başkanları onlara küfür etmiş, Karşıyaka’nın şampiyon olmasına izin vermeyeceğim ama bu parayı da size vermeyeceğim demiş. Bunu da bize sonradan transfer olan futbolcular anlatmıştı.”
“OYUNCU YETİŞTİREMİYORUZ”
Altyapıya çok önem verdiğini belirten Yıldız, “Altyapı benim için daha değerlidir. Çünkü oyuncu yetiştiriyoruz, üst kadrolar için yetenekli olan gençleri takıma kazandırıyoruz. Bu benim için muazzam bir duygu. O zamanlar da yetiştirebileceğimiz çok fazla oyuncu vardı ve neredeyse hepsi A takımlarda oynadı. Bir de şimdiki duruma bakın şu an oyuncu yetiştiremiyoruz. Bir de biz şu an çevre kulüpleri değerlendiremiyoruz. Aslında o kulüplerden de altyapımıza gelip takımımıza değer kazandıracak oyuncular çıkacaktır. Ben kendi dönemimde bunu yapıyordum, kulüpleri gezip kendime oyuncu seçiyordum. Bizim bu anlamda kendimizi sorgulayıp düşünmemiz gerekiyor. Takımın en son yaşadığı olaylar hepimizi çok üzdü tabi. Karşıyaka’yı bu durumda görmek, bu tarz olaylarda adının geçmesi hoşumuza gitmiyor” diye açıkladı.
“KARŞIYAKA’NI YERİ AYRIDIR”
Karşıyakalı olmanın ve Karşıyaka’da yaşamanın anlatılamayacağını ancak yaşanarak anlaşılabileceğini vurgulayan Yıldız, Karşıyaka Spor Kulübü’nün bir oyuncusu olmak sonrasında antrenör olarak oraya geri dönmek benim için değişik ve güzel bir duygu. Herhalde altyapıdan yetişerek kulüpte antrenörlüğe kadar gelen sayılı insanlardan biriyimdir. O yüzden çok mutluyum. Karşıyaka’nın benim hayatımda ve kalbimde yeri çok ayrıdır. Kent olarak da ayrıdır, spor kulübü olarak da çok ayrıdır. Çünkü biz burada doğduk, burada büyüdük. Ben Karşıyaka dışında başka takımları da çalıştırdım dediğim gibi, başka takımlarda da oynadım. Ama yine de oralarda bile beni Karşıyakalı olarak anarlardı. Karşıyaka bambaşka bir yer nasıl olduğunu kimseye anlatamayız. Anlamak isteyenin gelip burada Karşıyaka’yı yaşaması gerekiyor, ancak bu şekilde anlayabilirler” şeklinde konuştu.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.