22 Aralık 2024 Pazar
Karşıyaka’nın Nusret Abisi!
Nusret Güzeliş 23 Nisan 1949’da Kosova’da doğdu…1958 yılında ailesiyle birlikte Yugoslavya’dan Karşıyaka’ya göç etti…
1977’de Nurten Hanımla yaşamını birleştiren Nusret Güzeliş’in mutlu geçen evliliğinden Fatih ve Ferda adını verdiği iki evladı vardır…
Karşıyaka’nın Nusret abisi olarak tanınan Nusret Güzeliş, yaklaşık 62 yıldır İzmir’de baba mesleği olan ayakkabıcılık ve tamiratıyla uğraşıyor…
Şimdi söz Nusret Güzeliş’te:
1923 yılında Yugoslavya’da doğan Babam Ali Güzeliş, Yugoslavya’da kışlık-yazlık ayakkabı işi yapıyordu… 1958 yılında Kosova’dan İzmir’in Karşıyaka’sına göç ettik, Karşıyaka’da ilk günlerimiz zorlu geçti, sıkıntılar yaşadık, ailemizin nafakasını çıkarmak, kimseye muhtaç olmamak için pazarlarda seyyar satıcılık bile yaptık ama sonunda babamla en iyi bildiğimiz iş olan ayakkabıcılık işine girdik… İşimize pisi pisi, terlik ve ayakkabı tamiri yaparak başladık aynı zaman da okullara ve halk oyunları ekiplerine yöresine uygun olarak çizme, çarık ve kemer yapıyorduk, daha sonra bunların yanına spor ayakkabı işini ilave ettik. Dile kolay geliyor ama yaklaşık “62 yıldır ayakkabı” sektöründe var olma mücadelesi veriyorum…
İlk ustam olan babam Ali Güzeliş 68 yaşında yaşam veda edince kaliteden asla ödün vermeden, ondan aldığım bayrağı Fatih Spor markası ile daha iyi yerlere taşımak için gecemi gündüzüme katıyorum…
Gençlere Meslek Adına Öğütler
Gençlerin meslek edinirken kapasite ve yetenekleri doğrultusunda hedefe odaklanması gerekir. Buradaki en önemli konu, insanın kendi kapasite ve yetenekleri doğrultusunda seçim yapmasıdır…
Bu nedenle gençlerimize önerim; Bir işe başlarken, meslek edinirken insanın kendisini bilmesidir. Gençlerimiz kendisini çok iyi tanımalı ve yeteneklerin bilmelidir. Resim yapmasını bilmeyen insandan iyi bir ressam olmaz. El işine yatkınlığı ve becerisi olmayan birisinden iyi bir usta olmaz. Her insanın önüne gerçekleştirebileceği hedefler koyup, o hedefi gerçekleştirmek için azimle çalışması gereklidir…
Dürüstlük İlkemiz Olmalı
Ayrıca, esnaflıkta dürüstlük çok önemlidir. Kalıcı olmak istiyorsanız, iz bırakacak bir esnaf olarak anılmak istiyorsanız dürüst insan olmak zorundasınız.
Bir esnaf kendisine gelen müşteriyi ‘nasıl olsa bir daha gelmez’ mantığı ile onu kandırmaya çalışır, bozuk, kötü, sahte mal verirse, hizmetinin bedelini fazlasını istemeye kalkarsa bir müddet sonra o müşteri bir daha o işyerine uğramaz… Müşteri esnaftan memnun kalırsa, o esnafı nerede olursa olsun bulur tekrar işini yaptırır, alışverişini yapar. Kazanan yine esnaf olur. Unutmamak gerekir ki, dürüst insan yavaş yol alır ama aldığı yolu da kolay kolay kimseye bırakmaz ve kalıcı olur.
Biz iş yeri sahipleri, ustalarımız, kalfalarımız hatta hatta çıraklarımız müşterilerimize iyi, güler yüzlü davranmalıyız. Bütün esnafa tavsiye ederim müşterini iyi karşılamalı, işini iyi yapmalı. Çünkü müşteri bizim veli nimetimiz müşteriye iyi davranırsak biz kazanırız tersini yaparsak kaybederiz. Çünkü ben bir konuda haklı olsam dahi müşterinin gözünde kesinlikle haksız durumdayımdır…
Karşıyaka Dediniz mi Akan Sular Durur
Yıllardır Karşıyaka’da yaşamaktan, geçimimizi burada sağlamaktan, evlatlarımı bu çağdaş kentte büyütmekten son derece mutluyum…
Pandemi nedeniyle durma noktasına gelen işlerimiz, ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik kriz nedeniyle birden açıldı, tabiri caizse başımızı kaşıyacak zamanımız yok… Fiyatların yüksekliği nedeniyle yeni ayakkabı alamayan dostlarımız eski ayakkabılarının altını pençe yaptırıp, eskimiş yerlerini tamir ettirip tekrar giyiyor.
Gerçi çarşımızın eski güzelliği ve samimiyeti kalmadı ama yine de Karşıyaka dediniz mi benim için akan sular durur… Karşıyaka, Kaf Sin Kaf’ıyla, çarşısıyla, yalısıyla, her bir köşesiyle en önemlisi de Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e olan sevgisiyle kıskanılacak, yaşanılası bir şehirdir… Ömrünü bu güzel kentte geçirmenin onurunu yaşayan bir esnaf olarak Tiyatro Sokağındaki Fatih Spor’un kapıları işleri olsun olmasın bütün Karşıyakalılara ve gönül dostlarımıza açıktır.
Ahmet Diker