DOLAR 32,5180 -0.1%
EURO 35,0009 0.28%
ALTIN 2.420,80-0,08
BITCOIN 2102825-3,23%
İzmir
24°

KAPALI

04:27

İMSAK'A KALAN SÜRE

X
Hasan Tahsin Kocabaş; “100. yıl sadece 100 yıl önce mi?”

Hasan Tahsin Kocabaş; “100. yıl sadece 100 yıl önce mi?”

ABONE OL
Haziran 11, 2022 16:42
Hasan Tahsin Kocabaş; “100. yıl sadece 100 yıl önce mi?”
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Hasan Tahsin Kocabaş; “100. yıl sadece 100 yıl önce mi?”

2022, İzmir’in kurtuluşunun 100. yılı. 2023 ise Cumhuriyet’in kuruluşunun 100. yılı. 2022’de, 1922’de olanlar önceliklidir. Önceliklidir ama tarihte her olay ve süreç öncesiyle de düşünülmelidir. Bir yıl önceyi bile unutabilenlerin, 100 yıl önceyle ilgili konuşurken dikkatli olmalarında büyük yarar var. Yazıp duruyorum size, 1922’nin yüzüncü yılı ile ilgili şu ana kadar duyduklarımdan çok rahatsızım.

Bazıları 2022’yi ciddi ciddi 1919’un 100. yılı mı sanıyor ne? Ya da 1922’yi “kurtuluş savaşı” yılı olarak mı görüyor acaba? Tabii bir de “100 yıl önceyi” ele alırken bir yandan da, İzmir’in son yüz yılını da masaya koymamız, gerçekçi çalışmalar yapmamız şart. Lakin bakıyorum da konuşulanlar sadece “9 Eylül” haftasına odaklanıyor. Bu hem büyük yanlış hem de tarihe karşı saygısızlıktır.

Ocak ayından Aralık sonuna kadar süren bir yıldır 2022. 1922 de öyle oldu tabii. Kafamıza göre “önemli” ya da “önemli” değil diyemeyiz sürecin parçalarına. Örneğin, 9 Eylül’e giden olaylar kadar 9 Eylül’den 4 gün sonra yaşanan İzmir Yangını da mercek tutmamızı bekliyor. Emperyalizmin, suyun iki yanını tokuşturması yetmiyormuş gibi, İzmir’in kadim halklarını da birbirine düşman etmesini 100 yıl sonra anlamamız lazım.

Karşılıklı “katliam” ve “kahramanlık” hamasetleriyle yaptığımız sadece emperyalizmin ekmeğine yağ sürmektir. Nasıl 15 Mayıs sonrası kanlı olaylar yaşandıysa, 9 Eylül haftası ve sonrasında da kanlı olaylar ve bir de yangın yaşanmış, binlerce yıllık İzmir, hala içinden çıkamadığı bir “kimlik bunalımına” sokulmuştur, anlayalım artık! Özellikle İngiltere ve İzmir’deki “aile uzantılarının” ciddi araştırılması gerekiyor.

Hasan Tahsin’in Konak’ta anıtı dururken yeni anıt peşinde koşmak yerine, Kurtuluş Savaşı aktörleri olan milisleri gereksizce parlatmak yerine, 100 yıl önce emperyalizmin birbirine düşürdüğü halkları, 9 Eylül 1922’nin muzaffer komutanı Mustafa Kemal Atatürk gibi, barış ve komşuluk duygularıyla haykırmamız gerekir. Kimse bizi “salak ve cahil” yerine koyup iki kahramanlık hikâyesiyle kandırmaya kalkmasın artık!

9 Eylül Gazetesi

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.


HIZLI YORUM YAP