DOLAR 32,5951 0.34%
EURO 34,8203 0.19%
ALTIN 2.512,971,17
BITCOIN 20932481,65%
İzmir
20°

PARÇALI BULUTLU

02:00

YATSI'YA KALAN SÜRE

X
Yaşar Aksoy; “En Sevilen Çocuk Yazarı Savaş Ünlü!..”

Yaşar Aksoy; “En Sevilen Çocuk Yazarı Savaş Ünlü!..”

ABONE OL
Haziran 11, 2022 16:33
Yaşar Aksoy; “En Sevilen Çocuk Yazarı Savaş Ünlü!..”
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Yaşar Aksoy; “En Sevilen Çocuk Yazarı Savaş Ünlü!..”
Karşıyakalı yazarımız Savaş Ünlü, hayatımda gördüğüm en sevecen, en sempatik, hep gülümseyen, melek ruhlu bir yazarımızdır. Aslında tarihe geçmiştir. “Yazar asık yüzlü olur, gülümsemez, hayata tepeden bakar, ağır ağabeydir, yumruğu hep havada, sert nutuk atar..” şeklindeki klasik yazarlık paradigmasını, yani genel kabullenmeyi yerle bir etmiştir; bir yazarın sempatik ve halk gibi olması gerçeğini ispatlamıştır, böylece tarihe geçmiştir.
Savaş Ünlü bir çocuk yazarıdır, 200 kitabı vardır; sürekli üretir, sürekli yazar, sürekli okullara gider, öğrencilere konferanslar verir, sürekli ülkemizi dolaşır, dağ bayır yollarda ömür tüketir. Diyeceksiniz ki, bu kadar kitap yazıyor ise, herhalde milyarder filan olmuştur.. Yok canım, kıt kanaat geçinir, hep kredi kartı borcu öder, emekli maaşından başka geliri yoktur. Kitap yazarlığından kim zengin olmuş, birkaç ünlü yazarın dışında?
Savaş Ünlü, aynı zamanda mizah yazarıdır. Üstelik komik adamdır. Zaten yüzüne bakın hemen içiniz ferahlar ve gülümsersiniz, konuşmaya başlayınca da kahkahalarla gülersiniz. Ben, onu bir melek zannederim.. Kimseye bir kötülüğü olmaz.
Şimdi onu anlatalım..
BİRÇOK ÖDÜL KAZANDI
Karşıyakalı yazar Savaş Ünlü, ülke çapında yapılan yarışmalarda 20 ödül kazandı. Beş kez Akşehir’de gülmece dalında ödüller aldı. Sırasıyla anlatalım..
1993 Milliyet Yayınları fıkra birinciliği, 2000 yılında Ömer Seyfettin ve Samim Kocagöz Öykü Yarışmalarında üçüncülük kazandı.
1998 Mevlüt Kaplan Çocuk Öyküleri Yarışmasında ikincilik.
1999 Trabzon Belediyesi Fıkra Yarışması ödülü.
2000 yılında Bu Yayınevi Mizah Öyküleri Yarışmasında ‘Babamın Yaramazlıkları’ adlı kitabıyla birincilik ödülünü kazandı.
2002 yılında Hacıbektaş Belediyesi Öykü Yarışmasında birincilik ödülüne layık görüldü.
2005 yılı Diyarbakır Sur Belediyesi çocuk öyküleri yarışmasında ikincilik ödülünü aldı.
2005 yılı Ümit Kaftancıoğlu Öykü yarışmasında özendirme ödülü.
2005 yılı Gila Kohen Öykü yarışmasında öyküsü seçkiye girmeye hak kazandı.
2006 Taner Güven Çocuk Öyküleri yarışmasında özel ödül.
2010 Hacıbektaş Belediyesi Öykü Yarışması üçüncülük ödülü
2021 Bilimyolu Yayınları “Pandemide Çocuk Olmak” konulu öykü yarışması-Mansiyon.
ÇALIŞTIĞI OKULLAR, YAZDIĞI KİTAPLAR
1978 yılında ilk görev yeri Sivas’tı. Orada beş yıl kaldı, rotasyonla Sakarya-Karasu’ya gitti. 3 yıl çalıştı, daha sonra Özel Türk Kolejine geldi.
15 yıl çalışıp kendi isteği ile ayrıldı. Gümüşpala İlköğretim okulunda 6 yıl çalışıp emekli oldu. Güzelbahçe Efes Kolejine çağrıldı, orada da çalıştı.
1980’lerden beri yazıyor. 200’e yakın kitabı yayınlandı. En çok bilinen kitapları: Sevgi Gezegeni, En Güzel Yarıyıl Tatili, Yün Çoraplar, Kıvırcık’ın Maceraları(10 kitap), Yaramazlar Sınıfı(10 kitap), Babamın Yaramazlıkları, Annemin Yaramazlıkları, Ben Yaramaz Değilim, Annemin Burnu Uzuyor, Nasrettin Hoca Serisi(3 kitap), Ali’nin Maceraları(10 kitap).. Bu liste böyle uzayıp gider. Salgın dönemi de kitaplarına girdi. Pandemi üzerine de kitaplar kaleme aldı.
Çalıştığı yayınevleri ise, İnkilap Yayınevi, Morpa, BU Yayınları, ABM, Morışık Yayınları, Farklı Yayıncılık, Tandem Yayınları, Çalışkan Arı Yayınları, YAZ Yayınları, ÖZYÜREK Yayınları, Heyemola Yayınları..
YAŞADIĞI KOMİK OLAYLAR
Savaş Ünlü’ye yazarlık hayatında yaşadığı komik olayları sorduk, anlattı:
Bodrum’da Bitez Otel’de imza: “.. Filiz Tosyalı çok sevdiğim bir yazar ablamız. Bodrum Bitez’de oteli var. Orada bir imza günü düzenledi. 5-6 yazarız. Akşam otelde yemek verdi. Bize bakan garson iyi giyimli, takım elbiseli papyonlu birisi. İşini çok iyi yapıyordu, ince kibar biriydi. Çok memnun kaldım. Meyve getirince çıkarıp 5 lira bahşiş verdim. Müşteriler gittiler. Masamızda oturuyorduk. Baktım bize hizmet eden garson da masaya oturdu. Mutlu oldum, selamlaştık. Filiz hanıma, “çok iyisiniz abla, çalışanlarla aynı masada oturuyorsunuz”, dedim. Filiz Hanım, “Ay ne çalışanı, ne garsonu, o benim kocam” deyince masada bir kahkaha koptu. Filiz hanımın eşi karşıdan bana verdiğim 5 lirayı gösteriyordu. Mosmor oldum tabii.. Bahşişlerim meşhurdur.”
Nurhan Damcıoğlu ile aynı sahnede: “.. İzmir’de önemli kişilerden oluşan bir gurubun toplantılarına katılırdım. Her hafta bir konuk gelir, genelde sanatçıdır gelen kişi. O hafta Nurhan Damcıoğlu konuktu. Anlattı konuştu, sorular soruldu, yanıtladı. Parmak kaldırıp söz istedim. “Biz sizinle aynı sahneyi paylaştık” dedim. Yüzüme baktı evet, evet hatırlıyorum, dedi. Fuar Manolya Aile Bahçesinden söz ettim. Nurhan hanımı mikrofondan elektrik çarpmıştı. Ne desem evet, evet diyordu. Çünkü hepsi doğruydu. En son bana “Siz ne icra ediyordunuz?”, diye sordu. Ben de çok sakince”Gazoz, minder satıyordum”, deyince insanlar masaların altına girdiler gülmekten. Ortaokul yıllarında fuarda çalışırdık.”
Yazar olmak için: “.. Bursa Cumalıkızık köyündeyiz. İlkokula gittik söyleştik. Öğrenciler tıkış tepiş sınıfa dolmuştu. En önde ilkokul birinci sınıf çocuğu vardı. Minicik bir şeydi. Bana aşağıdan bakıyordu. Ben uzun boylu, iri birisiyim. Ben anlatıyorum, “Yazar olmak için okumalıyız, düşünmeliyiz, bol yazmalıyız” filan.. En sonunda sorumu sordum. “Çocuklar yazar olmak için ne yapmamız gerekir? ..” Herkes parmak kaldırdı. En öndeki sırada oturan minik öğrenci de kaldırdı. Onun yanına gittim. “Haydi sen söyle”, dedim. Beni dev gibi gören minik öğrenci ayağa kalktı. Yazar olmak için “Bol yemek yemeliyiz”, deyince salonda kahkahalar aldı başını gitti.”
EN SEVDİĞİ YAZARLAR
Savaş Ünlü yanıtladı:
“.. Edebiyat dünyamızda yazar ayrımı yapmadım. Peyami Safa da okudum, Yaşar Kemal de. Çünkü ben bir Türkçe öğretmeniydim. Okumadan sınıfa girilir mi? Günümüz kuşağı telefonla giriyor. Ben okul fark etmezdi iki çantayla girerdim. Öğrencilerime okumayı sevdirdim. Şiiri, tiyatroyu, öyküyü romanı sevdirdim.
Bunu gönül rahatlığıyla söyleyebilirim. Etkilendiğim yazarlar: Aziz Nesin, Rıfat Ilgaz, Muzaffer İzgü, Memduh Şevket Esendal, Hüseyin Rahmi Gürpınar, Orhan Kemal, Yaşar Kemal, mizahçılar biraz daha öndeydi. Çünkü ben de mizah yazıyorum…”
BİR MATRAK HATIRAMIZ
Bir zamanlar TÜYAP Kitap fuarlarında Savaş Ünlü ile yan yana imza yapardık. Önümüzde kuyruklar, ha babam kitaplarımızı imzalıyoruz.
O yıl, Savaş’ın “Kuşum Özgür” isimli bir kitabı daha yeni yayınlanmıştı. Savaş gururlu ve epey keyifliydi.
Kitap fuarının en kalabalık saatlerinde yanımda oturan Savaş’ın tam karşısına karı koca bir çift demir attılar, “Kuşum Özgür” kitabını ellerine aldılar, baktılar, baktılar… Adam hep sordu, Savaş ise yanıtladı:
– Bu kuş, ne kuşu acaba?
– Kuş işte.. Havada uçan cinsinden.
– Onu bizde biliyoruz. Ne kuşu? Cinsi ne?
– Efendim, bu kuş, kitapta ismi geçen adamın kuşu..
– Adamın ismini sormuyorum, kuşun ismi ne?
– Efendim adamın ismi Celalettin, ama kuşun ismi yok, kuş işte.
– Onu anladık da, ne kuşu bu kuş?
– Kartal değil tabii ki, ama serçe de olabilir, martı da..
– Canım neden o, bu, şu oluyor, kanarya olamaz mı?
– Kanarya gibi bir şey değil.. Özgür bu kuş, kafeste hapiste değil..
– Kanarya olsa idi alırdık bu kitabı, ama şimdi ne olduğu belli olmayan bir kuşu neden alalım?..
Bu arada ben kıkır kıkır gülmeye başladım. Çünkü her zaman mizah yapmaya teşne matrak bir adam olan Savaş Ünlü sanki burnundan solur gibi bir havaya girmişti. Tam o esnada kadın konuştu.
– Kuşum özgür derken, biraz terbiye kurallarını hiçe saymıyor musunuz?
– Neden efendim?
– Eh başka manaya da geliyor.
– Hangi manaya?
– Siz daha iyi bilirsiniz.
– Hayda sanki suç işledik.
– Olabilir, çoluk çocuğun terbiyesini bozuyor gibisiniz.
– Hiç aklımdan geçmedi.
– “Kanaryam Özgür” deseydiniz, kitabı alırdık. Hadi gidelim kocacım.
Karı koca hareketlendiler, ellerindeki kitapları masaya bıraktılar. Ben bu kez sordum:
– Beyefendi hangi işle meşgulsünüz acaba?
Adam bana sert sert baktı. Sonra konuştu:
– Kanarya Sevenler Derneği Başkanıyım..

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.


HIZLI YORUM YAP