Cenk Karslı; “Türk Futbolcuları Neden Gelişemiyor?”
Üst düzey performans sporu yapan insanları sadece saha içinde yaptıkları ile değerlendirmek çok yüzeysel bir değerlendirme olacaktır. Bu pozisyona gelmek için yıllarca yaptığı antrenmanları, antrenman sahasına ulaşma maceralarını, ev içindeki durumları, derslerle ilgili sorunlarını, beslenme imkanlarını, yaşadığı haksızlıkları, geçirdiği sakatlıkları kimse bilmez. Herkes, bugün bindiği arabayı, oturduğu evi konuşur ama insanların oralara gelirken çektiği zorlukları dikkate almazlar. Sosyolojik açıdan hangi profildeki insanların futbolcu olduğu az – çok bilinmektedir. Belki de babasının 200 senede kazanacağı parayı 18-20 yaşındayken bir transfer döneminde alan insanların destek almadan bu büyülü dünyaya girmiş olmaları zaman zaman kendileri adına sorun yaratmaktadır. Tabi ki mizaç ve karakter olarak kendini kontrol edebilen, sağlıklı düşünme yeteneğine sahip olan, aile yapısı düzgün olan futbolcular bu olumsuzluklardan fazla etkilenmeden doğru adımlar atarak, doğru kararlar alarak kendileri için konforlu bir hayat oluşturabiliyorlar. Çok küçük yaşta başarı duygusunu yaşayan, yüksek rakamlarda para kazanan sporcular bazen bunu yeterli görebiliyor ya da kendilerini yeterli seviyede gelişmiş bir sporcu olarak tanımlayabiliyorlar. Bu aşırı özgüven, toplumun aşırı ilgisi , tanınmışlık, şöhret gibi tehlikeli duygular sporcunun gelişimini durdurabilen, daha fazla gelişime ihtiyaç yokmuş hissi yaratabilen duygulardır.
İçinde bulunduğumuz kültür ve çevresel faktörler de işin içine girince bireysel olarak kendi eksiklerini görmeyen, kendisini aşırı yeterli gören bir birey olup çıkıyoruz. Halbuki sahip olduğumuz potansiyel belki de çok daha fazlasıdır. Bizim kültürümüzde başarı genelde kazanılan para ile mukayese edilir yani sporcu kazandığı parayı yeterli görüyorsa “ki bu paralar çoğu genç arkadaşımızın rüyasında göremeyeceği, başka işlerde kazanmasının mümkün olmadığı paralardır’’ daha fazla gelişmesine gerek olmadığını düşünür. Bizim futbolcularımız daha yeni yeni özel eğitmenler, beslenme uzmanları ile tanışmaya, antrenman bittikten sonra özel çalışma yapmaya başladı. Bunları da saysanız bir elin beş parmağını geçmez.
Yapacağımız ilk iş; ağaç yaşken eğilir sözünden yola çıkarak küçük yaştaki sporcularda yeni bir kültür inşa etmek olacaktır. Başarıya doydu, heyecanını kaybetti gibi sözleri unutturmalıyız. Yabancı futbolculardan öğrenmemiz gereken en önemli ders belki de bu bilinçtir. Adamlar kaç kupa kazanırsa kazansın yenisine konsantre oluyor, kaç yaşına gelirse gelsin vücuduna iyi bakıyor, kaç para kazanırsa kazansın yeni hedefler peşinde koşuyor, ne kadar tecrübeli olursa olsun antrenmandan sonra frikik çalışıyor eksiklerini gideriyor, düzenli yaşıyor, uykusuna ve beslenmesine dikkat ediyor.
ESKİ BAŞARILAR GERİDE KALDI, BİZE YENİLERİ LAZIM…
VEFAT
06 Ekim 2024ÖNE ÇIKAN HABERLER
06 Ekim 2024İZMİR
06 Ekim 2024GÜNDEM
06 Ekim 2024KAF SİN KAF
06 Ekim 2024KARŞIYAKA HABERLERİ
06 Ekim 2024KARŞIYAKA HABERLERİ
06 Ekim 2024