Coşkun Süer; “Karşıyaka’nın Yaşayan Efsaneleri!”
“Karşıyaka’nın Yaşayan Efsaneleri” köşesinin konuğu Karşıyaka Spor Kulübü’nün sıkıntılı dönemlerinde kulüpte başkanlık görevi yaparak çeşitli başarılara imza atan, Çiğli’deki tesislerin kulübe kazandırılmasında önemli bir rol oynayan Coşkun Süer…
Karşıyaka’nın insanı kendine hayran bırakan bir havası olduğunu belirten Süer, “Karşıyaka öyle bir yer ki dışarıdan kim gelirse gelsin onu bünyesine katıp Karşıyakalı yapıyor. İnsan o fotoğrafın, yapbozun bir parçası oluyor” dedi.
Ayvalık Cunda adasında hayat yolculuğuna başlayan Coşkun Süer lise eğitimi almak için geldiği İzmir’den bir daha kopamadı. Önce iş daha sonrasında ise Karşıyaka sevdası sebebiyle İzmir’e yerleşen Süer, Karşıyakalı olma hikayesini şöyle özetledi: “Ben 1941 yılında Ayvalık Cunda adasında dünyaya geldim. Ortaokul eğitiminin ardından İzmir Namık Lisesi’ne geldim ve orayı bitirdim, onun akabinde de ticari ilimler akademisinden mezun oldum. Okul dönemlerimde Basmane’de bir arkadaşımın babasının evi vardı, orada birlikte kalıyorduk. Askerlik bitti, 1969 yılında Tuborg bira fabrikasına başladım. O dönemlerde bir kooperatif kurduk ve Karşıyaka’da 1743 sokakta yaşamaya başladık.”
SİGARA KÂĞIDINDA YÖNETİM KURULU
1981 yılında Karşıyaka Spor Kulübü yönetim kurulunda göreve başlayan Süer, yönetim kurulunu Selçuk Yaşar ile birlikte sigara kâğıdının üstüne yazdıklarını söyledi. İlginç anısını paylaşan Süer şu ifadeleri kullandı: “Ben Yaşar Holding kökenliyim. Yıl 1981, Selçuk Bey ile çiftliğinde dolaşıyoruz. O dönemlerde de Karşıyaka Spor Kulübü’nün başkanlık seçimleri vardı. Seçimlerde de Erol Özışıkçılar nam-ı diğer Gazcı Erol da yarışın içinde. Coşkun biz bir yönetim kurulu yapalım dedi. Tüm çiftliği dolaştık, köşküne geldik oturduk. Ben tabi onun yanında çalıştığım için normal şartlarda her zaman yanımda kalem ve kağıt bulunur. Nedense o gün yanıma kâğıt almayı unutmuşuz sadece kalem var. Orda ağaçların arasında beyaz bir şey gördüm, sigara kâğıdıymış. Onun üzerine yönetim kurulunu yazdık; Tahir Türetken başkan olsun dedi. Ondan sonra başladık sıralamaya; Gencer Koyuncuoğlu, Hasan Denizkurdu, İbrahim koç, Sadri İşçimenler, Seracettin Sakıpağa ve birkaç tane daha isim vardı ama şu an aklıma gelmiyor. Sonra da kendini yaz dedi, böylece 1981 yılında Tahir Türetken başkanlığında geniş kapsamlı bir yönetim kurulu ile Karşıyaka Spor Kulübü’ne adım attım. O yönetimden Hasan Denizkurdu, İbrahim Koç ve ben olmak üzere üç tane başkan çıktı.”
SON DAKİKADA KÜMEDE KALDIK
Zor bir dönemde kulüp başkanlığı görevini devraldığını dile getiren Süer, ligden düşmek üzere olan takımın son dakikada kümede kaldığını belirterek, “Lisede okuduğum dönemlerde bile Karşıyaka’ya karşı bir sempatim vardı, onun fanatikliğini severdim. 1981 yılında Karşıyaka Spor Kulübü yönetim kuruluna girdim. Yıl 1992… O zaman ben Tansaşların genel müdürüydüm. O dönemde genel müdürlük görevinden ayrıldıktan sonra Selçuk Bey beni yanına çağırdı. Köşke gittim yanında o dönemin belediye başkanı Cihan Türsen de vardı. Selçuk Bey bana Karşıyaka Spor Kulübü zor durumda, 12 puanı var ligin sonunda; sen başkan ol dedi. Ben de hayır diyemedim, böylece kulübün başkanı oldum. Başkanı olunca da sağ olsun dostlar, arkadaşlar, camia bizi kucakladı. Büyük sıkıntıların ardından son dakikada biz kümede kaldık. O macerada bizim son maçımız Kocaeli ile Bakırköy ile de Bursa oynayacaktı. Bizim o maçtan bir puan almamız, Bursa’nın da galip gelmesi lazımdı. Biz ligin son maçında Kocaeli ile berabere kaldık, Bursa da Bakırköy’ü yendi. Böylelikle Bakırköy ligden düştü ve biz kümede kaldık” dedi.
“ÇİĞLİ TESİSLERİNİ KAZANDIRDIK”
Karşıyaka’nın hali hazırda kullanmakta olduğu Çiğli tesislerinin kendi döneminde kulübe kazandırıldığını aktaran Süer, “Şu an kullanılan Karşıyaka’nın tesisleri o zamanlar çöl gibiydi. Takımın o günlerde antrenman yaptığı tek saha şu anda yıkılmış olan yalıdaki sahaydı.
Turhan Gürsel Urhan ve Cihan Türsen ile Çiğli tesislerinin kulübe kazandırılmasına katkımız oldu. Orası daha önce hep Karşıyaka’nın tesisi olarak düşünüldü ama bir türlü gerçekleşmedi, Türsen kendi döneminde oraya bir dolgu yaptırdı. Fakat oralar o dönemde hazineye aitti. Başkanlık dönemimde Turhan Gürsel Urhan bana bir telefon etti ve tesisleri Karşıyaka’ya kazandırmamız gerektiğini söyledi. Bunu duyunca ben de hemen Selçuk Bey’e gittim ve durumu anlattım. Atladık uçağa birlikte Süleyman Demirel’in yanına gittik. Durumu kendisine anlattık o da Karşıyaka’yı severdi. Hemen oradan Halim Çorbalı’yı aradı tesislerin 49 yıllığına tahsis edilmesini söyledi. Işılay Saygın bizi ağırladı ve ben Halim Çorbalı’ya gittim ricada bulundum. Tamam, başkan biz işi halledeceğiz dediler. Aradan kısa bir süre geçtikten sonra bana bir yazı geldi; alanı tahsis yapamayacaklarını ama 21 yıllığına kiraya verebileceklerini belirttiler. Ben bu duruma üzüldüm ve hemen Selçuk Bey’i aradım. Beni yanına çağırdı, gittim ve durumu anlattım. Tamam dedi kira olarak al biz sonra hallederiz dedi. Böylece biz o tesisleri almış olduk” diye konuştu.
MECLİS ÜYELİĞİ YAPTIM
Spor kulübü dışında yerine getirdiği çeşitli görevlerle de kente hizmet bilinciyle çalışan Süer, kulübe de ikinci kez başkanlık yaptığını bildirerek şunları kaydetti: “Kulüpte ikinci başkanlık dönemim de var. Karşıyaka yine sıkıntılı bir dönemde ama bu kez 2. Lig’de. Küme düşme tehlikesi ile karşı karşıya kaldı. Ben de o zaman divan kurulundaydım, bana kulüp yine dara düştü hadi geç başına dediler. Ateşten gömleği bir kez daha giymiş oldum. Kısa bir dönem başkanlık görevini tekrar yaptıktan sonra bayrağı başka arkadaşlara devrettik. Kulüpteki faaliyetlerim dışında Yaşar Grubu’nda uzun yıllar görev yaptım. Karşıyaka ile bağımız her zaman vardı, büyük imkanlar sağladık. Tansaş döneminde de hem Karşıyaka’ya hem İzmir’e güzel tesisler kazandırdık, imkanlar yarattık. 2009-2014 yılları arasında da meclis üyeliği yaparak kente hizmet etmeye çalıştım.”
“BİZ 35 BUÇUĞUZ”
Karşıyaka Spor Kulübü’nün birçok branşta başarılı işlere imza attığını vurgulayan Süer, “Karşıyaka Spor Kulübü çok önemlidir ve bir spor kulübüdür. Sadece futbolda değil 16 branşta sportif faaliyetleri vardır. Aynı zamanda Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün iki kez ziyaret ettiği, armasında ay-yıldız taşıyan bir kulüptür. Dolayısıyla biz gittiğimiz her yerde Karşıyaka Spor Kulübü dediğimiz zaman herkes özel bir itibar gösterir, inanılmaz bir değeri vardır. Yelkeniyle, basketbolu ile Karşıyaka her zaman lider oldu. Zaten 35 buçuk olmamızın sebebi de bu” şeklinde konuştu.
KARŞIYAKALILIK BAŞKADIR
Karşıyakalı olma ruhunun tarif edilemez bir duygu olduğunu ifade eden Süer, “Biz bir yere gittiğimizde bize nerelisin diye sorarlarsa Karşıyakalıyız deriz, İzmirliyiz demeyiz. Karşıyaka öyle bir yer ki dışarıdan kim gelirse gelsin onu bünyesine katıp Karşıyakalı yapıyor. İnsan o fotoğrafın, yapbozun bir parçası oluyor. İster yeni ister eski olsun Karşıyaka’nın dostluğu, arkadaşlığı değişmiyor. Karşıyaka birlik ve beraberlik içerisinde her türlü başarıya imza atmıştır. O heyecan hiçbir zaman bitmez. Şu anda bir takım sıkıntılar yaşanıyor olabilir ama Karşıyakalılık bambaşka bir şeydir” dedi.
BEN DE SPORCUYUM
Süer kendisinin de çeşitli branşlarında sporculuk yaptığını belirttiği konuşmasında şu ifadelere yer verdi: “Kendim de spora meraklıyımdır, çeşitli branşlarda sporculuk yaptım. Son olarak masa tenisine merak sardım. Veteranlarda ilk üç arasına girerim. 2012’de veteranlarda Balkan Şampiyonu oldum. Bir yarışmacı ve sporcu olarak hala devam ediyorum.”
VEFAT
03 Kasım 2024ÖNE ÇIKAN HABERLER
03 Kasım 2024İZMİR
03 Kasım 2024GÜNDEM
03 Kasım 2024KAF SİN KAF
03 Kasım 2024KARŞIYAKA HABERLERİ
03 Kasım 2024KARŞIYAKA HABERLERİ
03 Kasım 2024Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.