“Karşıyaka’nın Yaşayan Efsaneleri” köşesinin konuğu sayısız başarısıyla Karşıyaka Spor Kulübü Yelken Şubesi tarihine adını altın harflerle yazdıran Serhat Altay…
Küçük yaşlarda başladığı yelken sporuna azimle devam eden kendi gibi başarılı sporcuları yelken branşına kazandıran Serhat Altay, “Yelken her şeyi öğreten ender spor branşlarından bir tanesidir. Denizin üzerinde satranç oynamak gibi bir şeydir” dedi.
11 yaşında balık tutmaya gittiğinde denize ve yelken sporuna karşı bir ilgi duyduğunu dile getiren Serhat Altay sporculuk kariyerinin bu şekilde başladığını belirtti. Bir kez başladıktan sonra yelkenden vazgeçemediğini bildiren Altay şunları kaydetti: “Yelken sporuna 1987 yılında Karşıyaka Spor Kulübü’nde başladım. Balık tutmayı çok severim, 11 yaşında Menderek’te balık avlarken tekneye binen arkadaşlarımı gördüm ve bir ilgim oluştu. Sona bir kez yelkene binince bu sporu çok sevdim ve kurslara başladım. Başladıktan bir sene sonra bölge Türkiye Şampiyonası’na katıldım, üçüncü senemde de milli takıma girdim ve Balkan şampiyonu oldum. O zamana kadar Balkan şampiyonluğu alışılmış bir derece değildi. O zamanki şartlarda Balkan şampiyonu olmak çok değerliydi.” Altay, futbola karşı ilgisi olsa da yelkenden vazgeçemediğini, yelkenin her zaman daha ağır bastığını da açıklamasına ekleyerek mevcut şartlarda da yelkene devam ettiğini söyledi.
“YELKENİN EN PARLAK DÖNEMİ”
Şube Başkanı Secder Akıncı ile birlikte şube tarihinin en parlak dönemini yaşadığını vurgulayan Altay şöyle devam etti: “2000 yılında üniversite eğitimim bittiği zaman aktif sporu bıraktım o zaman askere gitmiştim. Askerden döndüğümde de kulüpte antrenörlük yapmaya başladım. 2001 yılından 2014 yılına kadar kulüpte antrenörlük görevi yaptım. Şube Başkanım Secder Akıncı’ydı. O zamanlar yelken şubesi olarak şube tarihinin en parlak dönemini yaşadık. Milli takımda edindiğim bilgi ve birikimlerimi, tecrübelerimi genç nesillere aktarmaya çalıştım. O dönemde çok güzel başarılara imza attık. Kulübümüzden Avrupa şampiyonları, dünya şampiyonları çıkardık. Bu başarılarda bir parça emeğim varsa ne mutlu bana…”
452 KEZ MİLLİ OLDU
Aktif sporculuğa devam ettiği dönemde 452 kez milli olmakla birlikte çeşitli başarılar elde ettiğini de aktaran Altay, “Kendi sporculuğum döneminde 452 kez milli oldum; 11 tane Türkiye şampiyonluğum, 3 tane Balkan şampiyonluğum, Euro Olimp üçüncülüğüm var. İki kere de olimpiyat öncesi yapılan Dünya şampiyonasına katıldım. Sonrasında da 2001’den sonra kulübümüzde çok güzel bir kuşak yakaladık. Zaten kulübümüz evimiz gibiydi. Eski haliyle yıkılmadan önce her şey bir aradaydı, bizler orada büyüdük. Şu andaki yelken kulübüne de her gün mutlaka uğramaya, orayı ziyaret etmeye çalışıyorum. Orası bizim başka bir yuvamız, ikinci evimiz gibidir” dedi.
“KSK BENİM İLKİM”
Bazı sebeplerden dolayı Karşıyaka Spor Kulübü’nden ayrılarak kariyerine bir başka kulüpte devam etmek durumunda kaldığını dile getiren Altay, Karşıyaka Spor Kulübü’nün yerinin ayrı olduğunu vurguladığı açıklamasında şu ifadeleri kullandı: “Nitekim 2014 yılında bazı sebeplerden dolayı başka bir kulübe geçmek zorunda kaldım. Bizim kulüpte bazı teknik araç eksikliği ve imkansızlıklar vardı. Ortağım ile birlikte yetişkinlere yat öğretmek amacıyla yelken üzerine olan kendi şirketimizi kurduk. Başarılarımız sebebiyle başka bir kulüp ile iş birliğine giderek yelken takımı kurulmasına öncülük ettik. Orada da çeşitli ulusal ve uluslararası başarılar elde ettik, Türkiye yelken ve yat sporu tarihinde ilklere imza attık. Hala da çalışmaya devam ediyor. Sonuç olarak doğup büyüdüğüm yer Karşıyaka, Karşıyaka Spor Kulübü ilkim. Şu anda da KSK ile kardeş kulüp gibiyiz, birlikte de bazı çalışmalar yapıyoruz. Karşıyaka Spor Kulübü’nün hayatımda çok önemli bir yeri ve önemi var, kulüpten kazandığım tecrübeyi hiçbir zaman unutmam. Karşıyaka benim için bir okuldur; Karşıyakalı olunmaz, Karşıyakalı doğulur. Şu an iş sebebiyle başka bir kulüp ile yarışlara katılıyoruz aynı zamanda bir çalışan olarak.”
“HER ŞEYİ HIRSIMA BORÇLUYUM”
Elde ettiği başarıların başarma azmi ve hırsına bağlı olarak geliştiğini belirten Altay, “Sporculuk yaşamımda elde ettiğim başarıları sportif anlamdaki hırsıma borçluyum diyebilirim. Başarma odaklıyım ve bu konuda biraz inatçıyımdır. Bazı insanlar başarı ile beslenir ya şahsen bende de ikinci olmak yoktur. Mutlaka kazanmak zorundayım, öyle bir yapım var. Karşıyaka’da da her şey böyle gelişti, büyüklerimizden böyle öğrendik. Bir şey yapıyorsak en iyisini yapmaya çalıştık. Bunları yaparken de kulübümüz iyi durumda değildi, yokluk içindeydi. Her şeyin en iyisine sahip değildik, yelkenimiz yine kötüydü. Ama mevcut şartlarda elimizden gelenin en iyisini yapmak için çabaladık. O şartlar altında bile İstanbul kulüpleri ile mücadele ettik, Anadolu kulüpleri arasında en başta yer aldık. Bütün Türkiye bizi Karşıyaka olarak bilirdi. O zamanlar teknoloji de bu kadar gelişmiş değildi, aradan geçen zaman içerisinde yelken sporu adına da büyük gelişmeler yaşandı” şeklinde konuştu.
“ŞU AN DAHA ZOR”
Mevcut şartlarda başarılı olmanın çok zor olduğunu aktaran Altay, antrenörlük döneminde sporcularının elde ettiği başarıları gurur kaynağı olarak gördüğünü belirterek şöyle konuştu: “Sporculuk kariyerimin ardından başlayan antrenörlük kariyerimde de yetiştirdiğim sporcular ile birlikte çeşitli başarılarımız oldu. Oyuncularımın elde ettiği tüm başarılar, dünya şampiyonlukları benim için bir onur ve gurur kaynağı oldu. Kendi elde ettiğim olsun oyuncularımın elde ettiği başarılar olsun benim için hepsi birbirinden değerli ve önemliydi. Ama İzmir’de gerçekleştirilen 70-80 teknenin Lazer Türkiye Şampiyonası’nda dereceye giren ilk üç bizim sporcularımızdı. Bu başarının bende çok ayrı bir yeri vardır. Gerçekten güzel başarılar yakaladığımızı şimdi daha iyi anlıyorum çünkü bu dönemde öyle başarılar elde etme şansı yok. Teknik yetersizlikler daha üst seviyede yaşanıyor pandemi koşulları bir yandan, tüm bunlar şanssızlık olarak geri dönüyor.”
“KARŞIYAKA EVİM”
Karşıyaka ve kulübe olan bağlılığını dile getiren Altay, “Karşıyaka Spor Kulübü bizim evimizdir, kimse onu atamaz ya da silemez. Her zaman Karşıyakalıyım, her maçına giderim; kulübümün yanındayım. Benim hayatımda ve kalbimde çok değerli bir yeri var. Kulübe gittiğimde resimleri, kupaları görüyorum, beni çok mutlu ediyor. Sporcularımızdan, üyelerimizden, ağabeylerimizden gördüğüm ilgi ve saygı çok fazla. Bu bana inanılmaz gurur veriyor” dedi.
“YELKENİ TEK GEÇERİM”
Yelken sporunun bireye birçok açıdan olumlu katkıda bulunduğunu ifade eden Altay, “Ben Manisa Spor Akademisi mezunuyum, orada neredeyse bütün branşları gördüm ve uyguladım. Ama gözlemlerime göre bence en iyi spor yelken sporudur. Yelken kadar kişilik gelişimine çok büyük değer katan başka bir branş yoktur. Yelken hem takım oyunu hem bireysel mücadele edilen bir spor, hem denizle hem başka koşullar ile mücadeleyi içeriyor. Her şeyi öğreten ender spor branşlarından bir tanesidir. Denizin üzerinde satranç oynamak gibi bir şeydir” diye konuştu.
İzlem Arıgümüş
VEFAT
10 Aralık 2024ÖNE ÇIKAN HABERLER
10 Aralık 2024İZMİR
10 Aralık 2024GÜNDEM
10 Aralık 2024KAF SİN KAF
10 Aralık 2024KARŞIYAKA HABERLERİ
10 Aralık 2024KARŞIYAKA HABERLERİ
10 Aralık 2024Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.